“Bir tatlı huzur almaya geldim Kalamış’tan...”

İstanbul’un en güzel semtlerinden biri olan Kalamış’ın adını ne zaman duysam aklıma hemen Münir Nuretttin Selçuk’un güzel sesiyle söylediği bu eseri düşüyor.

Gerçekten İstanbul’un en huzur verici semtlerinden biri Fenerbahçe-Kalamış sahili.

Ancak Kadıköylüler ve Kalamış sakinlerinin bugünlerde huzuru yine kaçtı. 1980’lerde inşa edilen Fenerbahçe-Kalamış Yat Limanı’nın özelleştirilmesinde yeni bir süreç daha yaşanıyor. 

Türkiye Denizcilik İşletmeleri’nin portföyünde bulunan Fenerbahçe-Kalamış Yat Limanı 2011’de özelleştirme kapsamına alındı. İlk imar düzenlemesi 2013’te yapıldı. Yat limanı otopark hariç 15 bin metrekare inşaat alanı ile yeraltına yapılacak otoparkla 35 bin metrekareye kadar yükseltildi. İçinde iki otel bulunuyordu. 

Plana ve özelleştirmeye karşı dönemin CHP’li Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu öncülüğünde davalar açıldı. İtirazlar yapıldı ama sonuç alınamadı. 

2018’de ihaleye çıktı. Koç Grubu kazandı ama daha sonra kendi çekildi. 2021’de açılan ihaleyi de yine Koç Grubu 2 milyar 531 milyon liralık teklifle kazandı ancak bu kez de ihale cumhurbaşkanı kararı ile 19 Ocak 2022 tarihinde iptal edildi. 

TAAHHÜT ZORDA

İktidarın özelleştirecek en değerli varlıklarından biri olarak kalan Fenerbahçe-Kalamış Yat Limanı’nda son adım 16 Temmuz 2024 tarihinde atıldı. 27 tur süren açık artırmada en yüksek teklifi 505 milyon dolarla, Koç Grubu’nu geride bırakan Diyarbakırlı iş insanı Vahit Karaarslan aldı. 

Onay ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla 14 Eylül 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı.

İhaleyi alan iş insanı Vahit Karaaslan, geçen hafta onayın çıkmasından sonra muhabir arkadaşım Ali Can Polat’a konuştu. 505 milyon doları nasıl ödeyeceğini “taksitle” diye yanıtlarken, bölgeye ilişkin projesinin ise henüz olmadığını açıkladı.

Marinacılıkla hiçbir ilgisi olmadığını kendi söyleyen, bugüne kadar ağırlıklı olarak iktidara yakınlık sayesinde iyi yerlerde yaptığı arsa yatırımlarıyla tanınan Karaaslan’ın bu ihaleye neden girdiğini yakın dostları bile bilmiyor.

PROJE SIR GİBİ 

Aldığım duyumlara göre Vahit Karaaslan, yatırım ve ödeme için kaynak arayışında. Hatta bunun için Saray’dan bile destek arayışına girmiş. Ancak kredi faizlerinin yüzde 60’larda olduğu, tasarruf tedbirlerinin her kesimi inim inim inlettiği bir dönemde Karaaslan’ın öz sermaye olmadan bu yatırıma girebilmesi zor görünüyor.

İddialara göre özelleştirme taahhütlerini yerine getirme konusunda endişeleri var. Bu durumda da sözleşmeye göre ihale ikinci sırada bulunan Koç Grubu’na kalıyor. Tabii böyle bir gelişme yaşanırsa AKP’nin Koç Grubu’na yönelik tavrının ne olacağını kestirmek ise zor.

Kadıköy’ün yeni Belediye Başkanı Mesut Kösedağı yaptığımız sohbette büyük çekincelerinin olduğunu söylüyor ve ekliyor:

“Kadıköy Belediyesi olarak özelleştirmenin kapsamı ve içeriği hakkında net bir bilgimiz yok. Özelleştirme kapsamında nelerin yapılacağı, içeriğinin ne olduğu, hangi şartlarda ve ne amaçla yapıldığı net olarak bize sunulmadı. 100 bin ölçekli çevre planına aykırı olarak turizm tesis alanı planlanması, inşaat yoğunluğunun doğması riski var. Bu bölgeye yapı, nüfus ve trafik yoğunluğu getirmek anlamını taşıyor. Kalamış Kadıköy halkından koparılacak mı? Halk kıyıya erişebilecek mi?”

Karaaslan, parayı bulur mu bulmaz mı belli değil. 2017’de kabul edilen imar planına göre yer altında otoparklar, mendirek üzerinde yeni alanlar, 40 bin metrekareyi geçen inşaat alanı ile korkunç bir inşaat dönemi kapıda bekliyor. 

Ortada olan tek gerçek şu: Huzurlu Kalamış bölgesine büyük bir yıkım geliyor!