‘Bu ülke derin bir uykuda’
Jale Özgentürk
Son Köşe Yazıları

‘Bu ülke derin bir uykuda’

17.11.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Çin bugünlerde tıpkı insan gibi yürüyen robotunu tanıttı dünyaya. O kadar hızlı ilerliyor ki teknoloji, ev işlerinde, yaşlı bakımında kullanılacak yeni nesil insansı robotlar için artık gün sayılıyor.

Tarih de veriyorlar, en geç 2027 yılında çok uygun fiyatlarla bu robotlara sahip olmamız mümkün.

Fabrikalarda robot kolları çoktandır insanın yerini almaya başladı. 2045’te insan-makine birleşmesi tartışılıyor, hafızanın internete yüklenmesi konuşuluyor.

Dünya bir dönemeçten geçiyor. Yapay zekâ, robotlar, otomasyon... Artık gelecek değil, kapımızın eşiği.

Birçok meslek son zamanlarını yaşıyor. Yapay zekânın yaratacağı “iş kıyameti” ise dünyanın bir numaralı tartışması.

Alphan Manas çok uzun yıllardan beri tanıdığım, takip ettiğim bir gelecek bilimci. Son zamanlardaki uyarıları artık hayal değil:

“Kısa süre içinde mavi yaka kalmayacak, hepsi metal yakaya dönüşecek” diyor.

Yani duvarcı ustası robot, depo işçisi robot, kaynakçı robot yakınımızda...

ABD, Çin, Güney Kore, Hindistan ve Japonya... Yıllardır teknolojiye yaptıkları yatırımlarla robot teknolojisi ve yapay zekâda üretici ülkeler.

Korkutucu ama kaçınılmaz bir süreç yaşıyoruz.

Artık vakit geçmeden tartışmamız gereken şu:

“Türkiye bu dönüşümün neresinde?”

Manas’ın sözleri umut verici değil:

“Bu ülke derin bir uykuda.”

Haksız değil. Dünya robotlarla dönüşürken Türkiye siyaset oyunlarıyla enerjisini tüketiyor.

İçeride ekonomi kırılgan, siyasi gündem sürekli dalgalı. İmamoğlu iddianamesi gibi ülkenin tüm enerjisini içine çeken tartışmalar, toplumu da yatırımcıyı da girişimciyi de yoruyor. Gündem her gün yeniden sertleşiyor, uzun vadeli planların yapılabileceği bir iklim oluşamıyor.

Hukuku ayaklar altına alan tartışmalarla çok değerli yıllar heba oluyor.

Kusura bakmayalım ama bu dönüşümde yokuz.

Dijital dönüşümü tamamlayamayan bir ülkenin robot çağında ayakta kalması mümkün mü?

Tarımda yaş ortalaması 55, sanayide verimlilik çökmüş, üretim zinciri kırılgan, eğitim sistemi yerlerde.

Bırakın geleceği konuşmayı, elimizdeki değerler yok oluyor birer birer. En çok istihdam yaratan sektörler çöküyor. 2025’in ilk sekiz ayında sadece tekstil ve hazırgiyimde 2 bin 700 işyeri kapandı. Ekim ayında konkordato başvuruları yüzde 70 arttı. İflaslar birbirini kovalıyor.

Bir yandan ihracat daralıyor, vatandaşın alım gücü eridiği için iç pazar çökmüş.

Organize sanayi bölgelerinde makineler yavaşlıyor, vardiyalar düşüyor.

Bu tabloya rağmen hâlâ “Türkiye üretim üssü olacak” masalı anlatılıyor.

Sanayi çökerken robotlardan söz etmek, yangın yerinde ütopya anlatmaya benziyor.

ASIL ÇÜRÜME DİLOVASI’NDA

Geçen hafta denetimsiz, ruhsatsız, sigortasız bir fabrikada altı işçi yanarak öldü.

Bu sadece bir iş cinayeti değil bir ülkenin nasıl çürüdüğünün fotoğrafı.

Sanayide insan hayatını koruyamayan vahşi sistemi konuşmamız gerekirken üç gün sonra bir aile gıdada denetimsizliğin faturasını yaşamıyla ödedi.

GİRİŞİMCİLİK DE FRENLENİYOR

Geçen hafta İstanbul’da önemli bir toplantı vardı. “Go! Global” zirvesinde kendisi de girişimci olan Hande Çilingir’in gayretiyle 500 milyar dolarlık fonların temsilcileri İstanbul’a geldi ama yatırım yapılabilir sadece 75 girişimci bulunabildi.

Endeavor Türkiye Başkanı Emre Kurttepeli’nin “416 milyon dolar yatırım aldık ama çok daha fazlasını hak ediyoruz” derken kastettiği de bu olsa gerek.

Dünya yapay zekâyla koşarken Türkiye hâlâ kendi iç krizleriyle meşgul. Zincir etkisiyle büyümesi gereken ekosistem, iç politik çekişmeler yüzünden yeterince ivme kazanamıyor.

Dünya 50 milyon dolarlık tohum yatırımlarından bahsediyor, bizde destek bulamayan girişimci ülkeyi terk ediyor.

GÜVEN, HUKUK, İSTİKRAR

Sermaye güven, istikrar, hukuk ister.

Türkiye’de ise bunların her biri kırık dökük. Girişimcinin önünü açmak yerine sürekli engelleyen bir sistemde, robot çağının aktörü değil seyircisi oluruz.

Türkiye bugün dünyayı izlemiyor, ıskalıyor.

Geleceğin dili veri, yazılım, biyoteknoloji, otomasyon... Bizde ise hâlâ “yüksek teknoloji” denince akla bant genişliği geliyor.

Asıl tehlike bu ülkenin geleceği görmeyen yönetimi.

Dünya koşuyor.

Türkiye hâlâ aynı yerde dönüyor.

Ve saatin ibresi acımasız: Uyanmazsak robotların çağında değil, kendi hatalarımızın enkazında ezileceğiz.

İlgili Konular: #Çin

Yazarın Son Yazıları

Cam tavan değil beton duvar

İster beyaz yaka olsun ister mavi yaka, Türkiye’de çalışan olmak bir de üstüne kadın olmak eşitsizlik, güvencesizlik, görünmezlik demek. Dünya Ekonomik Forumu’nun 2025 Küresel Cinsiyet Eşitliği Raporu’na göre dünyada kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 68, erkeklerin yüzde 90 seviyesinde.

Devamını Oku
15.12.2025
Dijital dönüşüm bir adalet meselesi

Türkiye’de e-ticaret kullanım oranı yüzde 45, e-devlet kullanım oranı yüzde 60. ChatGPT’nin küresel trafiğinin yüzde 3’ü Türkiye’den geliyor. Bu veriler toplumun dijitalleşmeye hazır olduğunu gösteriyor.

Devamını Oku
24.11.2025
‘Bu ülke derin bir uykuda’

Çin bugünlerde tıpkı insan gibi yürüyen robotunu tanıttı dünyaya. O kadar hızlı ilerliyor ki teknoloji, ev işlerinde, yaşlı bakımında kullanılacak yeni nesil insansı robotlar için artık gün sayılıyor.

Devamını Oku
17.11.2025
Balda tehlike büyüyor

Pestisit, kalıntı, tağşiş... Türkiye, gıda güvenliği açısından belki de en kötü dönemlerinden birini yaşıyor. Zehir soframıza kadar sızmış durumda. Denetim mi? Kâğıt üzerinde var ama kovanın, tarlanın, sofranın gerçekliği bambaşka.

Devamını Oku
20.10.2025
Fikir üreten fabrikadan sessiz kalan fabrikaya

Türk Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) 1971’de Feyyaz Berker ve bir grup iş insanı tarafından kurulurken Vehbi Koç, derneği şu sözlerle tanımlıyordu:

Devamını Oku
29.09.2025
Keşke ıssız kalsaydı! Yassıada hukuk dışı kaldı

Yassıada ve Sivriada, sit alanı statüsünden çıkarıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından adaların imar oranı yüzde 5’ten yüzde 65’e çıkarıldı. Böylece ada, yapılaşmaya açıldı.

Devamını Oku
22.09.2025
Ezilen halk bu oyunu bozar

Bugün gözler, Cumhuriyet Halk Partisi’ni (CHP) bölmeyi amaçlayan, siyasal niyeti gün gibi ortada olan uydurma bir davaya çevrilecek.

Devamını Oku
15.09.2025
Binde 5 değil binlerce hayat

“20 yıldır bu işi yapıyorum. İlk defa bu kadar çaresizim. Mağaza kapanınca işçiler dağıldı. Çoğu genç, kredi borçları var. Ne yapacaklar bilmiyorum.” İzmirli bir ayakkabı ustası söylüyor bu sözleri.

Devamını Oku
25.08.2025
Kıyamete adım adım

Bundan 26 yıl önce 17 Ağustos 1999’da yaşanan büyük depremin yıldönümüydü dün. Gölcük’ten Sakarya’ya, Yalova’dan İstanbul’a yaşanan bu depremde binlerce bina yıkıldı, on binlerce insan hayatını kaybetti.

Devamını Oku
18.08.2025
Ataköy de karot kıskacında

İstanbul’un önemli kentleşme örneklerinden biri olan ve bir açık hava müzesi diye nitelenen Ataköy 1. Kısım, izinsiz karot alınarak yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya.

Devamını Oku
04.08.2025
Taşyapı’dan dönüşüm soslu el koyma

İstanbul’un inşaatla altüst olmuş, “ihanet edilmiş” son 30 yılına hep aynı müteahhitler damga vurdu. İlk hatırlanılacak isimlerden biri de Emrullah Turanlı’nın sahip olduğu Taşyapı İnşaat. Taşyapı adı İstanbul’da onlarca tartışmalı projeyle anıldı yıllardır.

Devamını Oku
28.07.2025
Zeytinimi alma geleceğimi çalma

Türkiye’nin Ortadoğu’ya hükmetme hayalini kurduğu “büyük” gündeminde Ankara’da bir eylem sürüyor günlerdir.

Devamını Oku
14.07.2025
Sınıfın hafızası umudu yaşatıyor

Türkiye işçi sınıfının tarihinde 15 16 Haziran 1970 tarihi bir kırılma noktasıydı. 12 Mart muhtırasının ayak sesleri duyulurken dönemin iktidarı işçilerin 1960’larda elde ettiği sendikal kazanımları geri almak istiyordu.

Devamını Oku
16.06.2025
Ücrette gelecek, kirada geçmiş enflasyon haksızlık

Türkiye bir süredir “barınamayanlar ülkesi”ne dönüştü. Ne kiracı ev bulabiliyor ne dar gelirli kirasını ödeyebiliyor ne de gençler bir ev hayali kurabiliyor.

Devamını Oku
02.06.2025
Sabır taşı çatladı

“Biraz daha sabır” diyor ekonominin baş sorumlusu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz...

Devamını Oku
26.05.2025
İflas rüzgârı sertleşti

İflas rüzgârı sertleşti

Devamını Oku
12.05.2025
Görünmez patronlar devri

Görünmez patronlar devri

Devamını Oku
05.05.2025
İstanbul’da partizanlık yıkımına hazır mıyız?

İstanbul’da partizanlık yıkımına hazır mıyız?

Devamını Oku
28.04.2025
Vicdanın çöküşü

Vicdanın çöküşü

Devamını Oku
21.04.2025
Dertleri iklim değil

Dertleri iklim değil

Devamını Oku
14.04.2025
Küreselleşmede son perde mi?

Küreselleşmede son perde mi?

Devamını Oku
07.04.2025
Gençlerin isyanı

Gençlerin isyanı

Devamını Oku
31.03.2025
Tek yol seçim

Tek yol seçim

Devamını Oku
24.03.2025
Üretici battı, halk zehirleniyor

Üretici battı, halk zehirleniyor

Devamını Oku
17.03.2025
9 milyon derin yoksul var

9 milyon derin yoksul var

Devamını Oku
03.03.2025
İşsiz, umutsuz ve mutsuz...

İşsiz, umutsuz ve mutsuz...

Devamını Oku
24.02.2025
AKP’nin yeni cinliği uzay hakkı!

AKP’nin yeni cinliği uzay hakkı!

Devamını Oku
10.02.2025
Hayaller Paris gerçekler Kartalkaya

Hayaller Paris gerçekler Kartalkaya

Devamını Oku
27.01.2025
Ağaç kesen Türkiye iklim zirvesine talip!

Ağaç kesen Türkiye iklim zirvesine talip!

Devamını Oku
02.12.2024
Bölüşüm krizi

Bölüşüm krizi

Devamını Oku
25.11.2024
Çocuk ölümlerinin gölgesinde

Çocuk ölümlerinin gölgesinde

Devamını Oku
18.11.2024
Geleceğimiz derin uykuda!

Geleceğimiz derin uykuda!

Devamını Oku
11.11.2024
‘Depresyondayız, unutulduk aldatıldık!’

‘Depresyondayız, unutulduk aldatıldık!’

Devamını Oku
25.10.2024
Jale Özgentürk yazdı...

En kötüsü 2025’te yaşanacak

Devamını Oku
18.10.2024
Birleş ya da kaybet!

Birleş ya da kaybet!

Devamını Oku
04.10.2024
Sır gibi proje!

Kalamış’a para Saray’da aranıyor

Devamını Oku
20.09.2024
Avrupa’ya yeni fırsat penceresi

Avrupa’ya yeni fırsat penceresi

Devamını Oku
13.09.2024
Acı ilacı yurttaşa içirmek işe yaramıyor

Acı ilacı yurttaşa içirmek işe yaramıyor

Devamını Oku
16.08.2024
İş dünyasında büyük korku

İş dünyasında büyük korku

Devamını Oku
12.07.2024
Sanayinin deprem endişesi

Sanayinin deprem endişesi

Devamını Oku
05.07.2024