Jale Özgentürk

Krizin faturası mülteciye

30 Temmuz 2021 Cuma

Türkiye Sosyal Ekonomik ve Siyasal Araştırmalar Vakfı’nın yaptığı araştırmaya göre İstanbulluların yüzde 64’ü Suriyelileri “ekonomi için yük” olarak görüyor. Parasal geliri iyi olan İstanbullular ise “şartlı vatandaşlığa” olumlu bakıyor...

“Suriyeliler giderse Türkiye ekonomisi çöker!” İktidar partisi milletvekili Mehmet Özhaseki’nin bu akıl almaz sözleri, yıllardır dillendirilmeyen ama bilinen bir sorunu gözler önüne serdi.

Bu sözler, 10 yıl önce savaştan kaçıp evlerini, ülkelerini terketmek zorunda kalan Suriyelilerin, merdiven-altı işlerde ucuz işgücü olarak açıkça sömürüldüğünün bir itirafı gibiydi...

Türkiye’de sayıları 3 milyon 690 bine ulaşan Suriyeli göçmenlerle ilgili tartışmalar, kitleselleşme eğilimindeki Afgan göçüyle birlikte, giderek olumsuz bir mecrada ilerliyor. Covid salgınından sonra resmi işsizliğin yüzde 13’ü geçmesi, ekonomide krizin derinleşmekte olması, ne yazık ki suçlamaların merkezine kayıtdışı ve çok zor koşullarda yaşamaya çalışan ve hala mülteci değil “Geçici Koruma” statüsünde olan Suriyelileri oturtuyor.

Son günlerde yapılan konuşmalar, tartışmalar ürkütücü. İşte böyle bir süreçte vahim durumu rakamlarla ortaya koyan bu rapordan söz edeceğim.

Türkiye Sosyal Ekonomik ve Siyasal Araştırmalar Vakfı (TÜSES), Heinrich Böll Vakfı’nın desteğiyle İstanbul’da yaşayan Suriyelilere yönelik algı ve tutumu saptamak amacıyla bir araştırma raporu yayınladı.

Rapor için İstanbul’daki 34 ilçeye bağlı 111 mahallede 16 odak grup görüşmesi yapılmış. Yine İstanbul’da 18 yaş ve üzeri Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı 2 bin 284 kişiyle bir anket çalışması da gerçekleştirilmiş. Rapordan çıkan bazı çarpıcı sonuçlar şöyle:

  • Katılımcıların yüzde 65.33’ü ülkenin ekonomik gidişatından yüksek düzeyde kaygı duyduğunu belirtiyor.
  • Ülkenin ekonomik gidişatı hakkındaki kaygılar arttıkça Suriyelilere yönelik negatif hisler de artıyor.
  • “Suriyeli sığınmacılar ekonomik olarak bize yük olan insanlardır” diyenlerin oranı yüzde 64.
  • Mahallelerine Suriyeli ailelerin taşınmasından rahatsız olacağını belirtenlerin oranı yüzde 71.90.
  • Suriyeli bir sığınmacıyla yakın ve düzenli ilişkiler kuranların oranı sadece yüzde 6.34.
  • Katılımcıların yüzde 66’sı “Suriyeli sığınmacılar Türk vatandaşlarına kıyasla ayrıcalıklı muamele gören insanlardır” diyor.
  • Aylık hane geliri 7 bin 500 TL’nin üzerinde olanlar arasında şartlı vatandaşlığa destek oranı yüzde 41.64.
  • Bu oran, aylık hane geliri 2.500 TL’nin altında olanlar arasında ise yüzde 18.28’e kadar düşüyor.

Görünen o ki ekonomideki negatif seyir sürdükçe, yabancı düşmanlığının dozu artarak sürecek. Popülist siyasetçiler bu tahterevallide yerini alacak, yoksullar yoksulluklarının kaynağı olarak mültecileri görecek, mülteciler güvencesiz ve insana yakışmayan koşullarda çalıştırılmaya devam edecek, sömürünün asıl boyutu toplumdan yine gizlenecek.

“SURİYELİLERİN YÜZDE 50’Sİ DÖNMEM DİYOR”

Omar Kadkoy Şam doğumlu. Suriye’de iç çatışmaların yoğunlaştığı 2012’de Türkiye’ye gelmiş. Bugün Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) araştırmacılarından. Son günlerde muhalefetten yapılan “göndereceğiz” açıklamalarına hükümetten herhangi bir yanıt gelmemesinin Suriyelileri huzursuz ettiğini söyleyen Kadkoy, şu bilgileri veriyor:

  • Suriyelilerin yüzde 50’si dönmeyeceğiz, diyor. Türkiyelilerin yüzde 80’i ise ülkelerine dönsünler diyor. Ortada ciddi bir sorun var. “Dönecek miyiz, dönmeyecek miyiz” sorusu ortada.
  • Entegrasyon için adım atılmadı. Suriyeli sığınmacılara yönelik mali kaynakların uzun vadeli istihdam hedefli projelere aktarılması gerekirdi, olmadı.
  • Çalışma izni almak çok zor. Şu ana kadar alan 130 bin kişi. Geri kalan 1 milyon kişi kayıt dışı çalışıyor.
  • Ekonomiyi ayakta tutuyorlar söylemi çok abartılı. Asgari ücretin altında çalışıyorlar. Kimi zaman üç ay maaş alamıyorlar. 100 TL fazla para için iş değiştiren var.
  • 500 bin çocuk okula gidemiyor çünkü ailelerine yardım etmek zorundalar.
  • Türkiye ekonomisine katkı sağlayan işletmeler vardı. Onlar da pandemide dijitalleşmenin gerisinde kaldıkları için zora girdiler.


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bölüşüm krizi 25 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları