Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Gerçek Dünya mı Yalan Dünya mı?
Televizyon dizilerinin bölümü 90 dakika olunca her hafta konuyu sürdürebilmek de kolay olmuyor.
\nDoğrusu dizi sektöründe hem yazar, hem oyuncu olarak çalışınca yapılan işleri eleştirmekte de zorlanıyor insan.
\nHer hafta yaklaşık 80 sayfa senaryo yazmak, çok da ilginç olmayan konuları haftalarca sürdürmek, bir haftada 90 dakikalık bir bölümü yetiştirmek gerçekten de zor iş...
\nDünyanın en ünlü filmlerinden biri olan “Baba” filmi, Mario Puzo’nun dönemin en çok satan romanından uyarlanmıştı. Yine dünyanın en ünlü yönetmenlerinden biri çekti ve en ünlü oyuncular yer aldı.
\nFilm, tarihsel bir süreçte, mafyayı anlatmakla beraber, savaştan Vatikan’a, karmaşık para ilişkilerinden aşk süreçlerine, intikamdan kumara, seyircinin ilgisini çekecek her türlü entrikayı içeriyordu. Prodüksiyonu, bütçeyi hiç söylemiyorum.
\nBuna rağmen ilk iki filmden sonra çevrilen üçüncü film o kadar iş yapmadı.
\nDüşünün ki bizim diziler bu derece ilginç konuları olmadığı halde her hafta aynı uzunlukta bir film olarak aylarca oynuyor.
\n***
\nDizilerde en çok dikkatimi çeken şeylerden biri entrika ve dedikodu merakı.
\nHerkes birbirinin arkasından iş çeviriyor ve herkes birbirinin dedikodusunu yapıyor.
\nEntrika olmadan bu kadar hafta aynı kişiler üzerinden bir öyküyü sürdürmenin zorluğunu kabul ediyorum.
\nBu sektörde uzun yıllardır çalışanlarla konuştuğum zaman iyi giden bir aşk hikâyesinin, iyi insanlardan oluşan, birbirine yardım eden ailelerin hikâyelerinin tutmadığını söylüyorlar.
\nAma dizilerin genelinde, en yakın arkadaşlar birbirini kazıklıyor, en yakın arkadaşlar birbirinin sevgilisini elinden almaya çalışıyor, aileler birbirine olmadık şeyler yapıyor, herkes birbirinin kuyusunu kazıyor.
\nYıllar önce Türkiye’de büyük olay olan Dallas dizisini hatırlarsınız. Bizim diziler şimdi tam Dallas olmuş durumda.
\nAma Dallas’ta en azından kendi ailesine bile sürekli kazık atmaya hazır, kafası sadece hainliğe çalışan J.R’ın karşısında her zaman saf kalabilen Bobby vardı. Ve kazanan her zaman o olurdu. Bizim dizilerde herkes bir biçimde sinsi planlar peşinde.
\n***
\nİyi ama biz gerçekten böyle bir toplum muyuz? Ben bunca yıllık hayatımda çevremde pek böyle insanlar görmedim. Ben mi değişik bir çevrede büyüdüm yoksa değişimin farkına mı varmadım? Biz böyle en yakınlarının sevgilisine, karısına göz diken, en yakın arkadaşlarının mutsuzluğuna sevinen, para için her türlü rezilliğe razı olan, yanında çalışanlara bu kadar insafsız davranan, merhamet duygusu olmayan insanlar haline mi geldik?
\nYoksa yalnızca bu entrikalar ilgimizi çektiği için mi bu kadar merakla izliyoruz bu dizileri?
\nUmarım ikincisidir...
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
- Tarım Bakanlığı'nda 'Suriyelilere kadro' iddiası
- Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ne zaman görüşecek?
- Davutoğlu'ndan yanıt
- Kırmızı ete yüzde 40 zam! Yurttaş isyan etti
En Çok Okunan Haberler
- 'Müzakere edilmez!'
- Canlı yayında 'dolar' tartışması: Tansiyon yükseldi
- Erdoğan ve Steinmeier'ın diyaloğu gündem oldu
- 'Bir milletvekilliğine her şeyi sattın'
- Neler konuşuldu?
- Mehmet Ali Yılmaz evinde ölü bulundu!
- ‘Haddini bilsin, tepemin tasını attırmasın’
- CHP’nin yükselişi sürüyor
- Mehmet Ali Yılmaz'ın ailesinden açıklama
- 'AK Partili bakan yardımcısının toplam maaşı...'