Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Yeni Medya Düzeni
Geçen hafta, tam da Avrupa Komisyonu İnsan Hakları Komiseri Hammerberg’in özellikle medya üzerindeki baskılara geniş yer ayırdığı raporunun yayımladığı sıralarda, medyadan iki ismin açıklamalarını okudum.
\nBiri, Cumhuriyet Kitap Eki’nde Oray Eğin’le yapılan söyleşi.
\nİkincisi de NTV’den ayrılan Banu Güven’in Başbakan’a yazdığı mektup.
\nAslında her iki gazeteci de Hammerberg’in raporunda dile getirdiği eleştiri ve kaygıları dile getiriyordu.
\nUzun süredir muhalif yazılarıyla tanınan ve “Medya İmha Planı” adlı kitabında da medyadaki değişimi anlatan Oray Eğin, seçim sonrası artık tutumunu değiştirdiğini, huzurunun kalmadığını, yaşamını daha çok yurtdışında sürdürmeyi seçtiğini, çünkü başına bir şey gelmesinden aşırı endişelendiğini anlatıyordu söyleşisinde...
\n***
\nKonuk seçimi ya da programına çıkanların sözleri nedeniyle yönetimin programına son verdiği öne sürülen Banu Güven de Başbakan’a bir mektup yazmıştı.
\nBu mektupta Güven, medyanın sansür baskısı altında olduğunu, iktidarla ilgili en küçük eleştiri sayılacak sözlerin bile tedirginlik yarattığını söylüyor ve Başbakan’dan bu durumu düzeltmesi için bir anlamda “yardım” istiyordu.
\nBu sözleri bu iki meslektaşımızdan duymasak da bilmediğimiz şey değil. Komiserin bunları yazması da yeni değil. Gazeteler ve televizyonlara, ciddi programları bile artık kimlerin yaptığına, kimlerin konuk olarak çıkartıldığına, muhalif taraf diye çağırılanların bile sunucular tarafından telaşla nasıl yönlendirilmeye çalışıldığına bakanlar zaten durumu açıkça görebilirler.
\n***
\n12 Eylül dönemi dışında medyanın bugünkü kadar munis, anlayışlı, dikkatli, özenli ve hatta bir bölümünün iktidarın danışmanı gibi çalıştığı bir zaman hatırlamıyorum. 12 Eylül döneminde en azından bu kadar gönüllü danışman yoktu. İnsanlar bazı şeyleri söyleyemese bile en azından susmayı biliyorlardı.
\nBuna rağmen ne sansür ne otosansür yetmiyor. Gazeteciler, programcılar taraf değillerse bitaraf olacaklarını anlamış durumdalar. Hapse girmekten veya haklarında dava açılmasından korkmasalar bile en azından işten atılırız korkusu içindeler.
\nİnsan Hakları Komiseri, medyayla ilgili baskıları anlatırken bir yandan da patronların başka sektörlerdeki işleri nedeniyle basındaki konumlarını iktidara göre düzenlediklerini, aksi halde zarar gördüklerini söylüyor.
\nKendi düşüncelerini ve icraatlarını savunanların gazeteleri, televizyonları yanında; mankenlerin, şarkıcıların, gurmelerin köşe yazdığı, geri kalan sayfaların da reklam ve “neşeli konular”la doldurulduğu bir medyaya hangi iktidar karşı çıkar sizce?
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke