Liboş nedir, kime denir?
Mine G. Kırıkkanat
Son Köşe Yazıları

Liboş nedir, kime denir?

15.08.2021 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

ABD’nin 2001’den öteye eyleme söylem uydurmaktan ibaret Şer Eksen’leri söylemi ve yok nükleer silah yapıyor, yok teröre destek veriyor gibi düzmece gerekçelerle açtığı savaşların; savaş alanı “seçilmiş” ülkeleri tepelemekle kalmayıp kitlesel göçlere yol açtığı artık defalarca kanıtlanmış bir olgu. 

Ama olgunun ardındaki gerçek, bu savaşların tam da kitlesel göçleri tetiklemek için açılmış olmaları. 

Amerikan siyasal bilimci Kelly M. Greenhill, “Bir Savaş Silahı Olarak Stratejik Göç Mühendisliği” başlıklı kitabında, “Stratejik göç mühendisliği deyimi, devletler ya da dış aktörler tarafından belli bir bölgede yaşayan nüfusun güçlendirilmesi, zayıflatılması ya da kapsamının değiştirilmesini sağlayan araçlarla, askeri ya da siyasal amaçlar dahilinde kasten yaratılmış iç ve dış göçleri ifade eder. Mühendislik eseri göçleri yaratan araçlar, kazanç vaadinden finansal teşviklere, hatta kapalı olan sınırların açılıp basitçe geçişin kolaylaştırılmasına uzanan geniş bir skalaya yayılır” der. 

Alıntının son satırı, zaten Türkiye’nin sonuncu fotoğrafı olup ABD ordusu yancısı yüz binlerce Afgan milisin nasıl olup da ellerini kollarını sallayarak ülkemize girdiğinin açıklamasıdır. 

EMEKÇİNİN KÜRESEL HADDİ

Küreselleşme, ekonomide rekabete dayalı serbest piyasa sistemi kapitalizmin evrenselleşmesi demek. Küresel kapitalizmin, ekmek teknesi olan insanlığı da elbette dünya ölçeğinde kendi dinamiklerine göre yapılandırmaya ihtiyacı var. 1970’lerden beri hızlanan bir süreçte sermaye piyasası için gerekli sınırsız ve serbest akışkanlık, dünya çapında büyük ölçüde sağlandı. Ancak bu serbestlik, emek piyasası için geçerli olamadı. 

Ucuzun, pahalının yerini aldığı serbest rekabetin regüle ettiği emek pazarında, örneğin yaptığı işe yüksek ücret alan Alman işçi, aynı işi çok daha düşük ücrete yapan Pakistanlı işçi tarafından terbiye ediliyor. Türk doktorun yerine İranlı doktor, Türk öğretmenin yerine Suriyeli öğretmen, Türk kuryenin yerine Afgan kurye vb. istihdam ederek yerel emekçilere “küresel” hadleri bildiriliyor!

Çelişkiye bakınız ki, kapitalizmin evrenselleşmesinden ibaret küreselciliği, tüm dünyada sol ideolojiden yola çıkan sosyal liberaller savunuyor. Eski sosyalist ya da komünist bu liberallere de zaten Neo Con, yani “yeni muhafazakâr” deniyor. 

EVRENSEL KAPİTALİZMİN SARI SOLCULARI

Komünist ya da sosyalist gömleğini bir zamanlar proletarya iktidarı, olmadı emekçi sınıfın yüksek yaşam standardı için giyen bu kişiler; şimdilerde yerel emekçiyi ücretini düşürmeye zorluyor, onun işini elinden alan, grevini kıran sığınmacıların haklarını savunuyor; küresel sermayenin “sarı sendikası” rolünü üstleniyor...        

Raslantıya bakınız ki Neo Con tanımındaki “con” kısaltması, Latince kökenli dillerde “salak” anlamına geliyor ve bizim ellerde küresel patronaja hizmet eden “kullanışlı aptallara” cuk oturuyor. Çoğu kendisini hâlâ sosyalist sayan, küresel kapitalizmin belki de en kanlı projesi, kitlesel göçlere ve devletlerin yıkılmasına karşı durmaya çalışanları “ırkçı” ya da “faşist” yaftasıyla tu kaka etmeye çalışan sözde insanlık havarisi bu aptalları “sosyal liberal” olarak anmak gerektiğinde, kısaca “liboş” diyoruz. 

Bu liboşlar eğer düpedüz ücretli hain değillerse, nasıl oldu da küresel kapitalizmin sarı sendikacılığına soyunmak gafletine düştüler?

KÜRESEL VASATLIK!    

Çünkü küreselciliğin sınırlar kalkacak, dünya bir köy, herkes eşit haklara sahip olacak reklamında; tüm dünya emekçilerini (SSCB bayrağı altında) birleşmeye çağıran Komünist Enternasyonal fikrini buldular, heyecanla söyledikleri marşını anımsadılar.  

Çelişkiye bakınız ki, komünizmin kapitalizm karşıtı enternasyonal söylemi; küresel kapitalizmin politically correct jargonunda ikinci baharını yaşıyor. 

Oysa “siyaseten uygun” diye çevirebileceğimiz “politically correct” jargon; alt kültürü ya da ücreti yükselterek değil, üst kültür ve ücreti alçaltarak tüm insanlığı vasatlıkta buluşturmayı amaçlayan küresel kapitalizmin hiç de masum olmayan bir silahıdır!

Örneğin Türkiye’de fevkalade politically correct “üst kimlik, alt kimlik” tartışması, bugün nüfusun yüzde 10’una dayanan sığınmacı akınına dair ufukta hiçbir belirti yokken başladı. 

2004’te başbakan olan Erdoğan, binlerce yıllık Türk kimliği yerine Türkiyeli üst kimliğini önerdiğinde kuşkusuz farkında değildi; ama kullandığı politically correct jargon, küresel sermayenin ileriki yıllarda akını başlayacak yabancı sığınmacıları “ötekileştirmemek” adına dayattığı kitlesel göç projesinin bir parçası, algı yaratma ayağıydı. 

TERS TEPEN GÖÇ SİLAHI

2012’den öteye resmi kurumlardan T.C.’yi kaldırmayı başaran AKP iktidarı, “Türkiyeli” kavramını yerleştiremedi. Ama gerek muktedirler, gerekse seçmenlerinin bir bölümü artık Türküz demiyor, “Müslümanız” diyorlar. Ülke nüfusunun tahminen yüzde 20 ila 25 oranında bir dilimini Müslüman üst kimliği altında toplamayı başardıkları söylenebilir.

Zaten iktidar, kitlesel göçü hem AB ve ABD’den para kopartmak hem de Türk olmayan Müslüman nüfusu artırmak için destekliyor. Eğitimde, sağlıkta, sosyal yardımlarda yerli halkın önüne geçirdiği sığınmacıları; Türkiye’yi kimliksizleştirme politikasının itici gücü ve oy deposu görüyor.

Ancak küresel kapitalizmin öngördüğü etnileri ve dinleri harmanlama potasının Müslüman üst kimlik olduğunu pek sanmıyorum. “Türkiyeli” liboşlar da epeyce ters köşe.  

Ve perde, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de “Savaş silahı olarak stratejik göç, mühendisin elinde nasıl patlar?” sahnesine açılıyor.

Sıkı tutunun.

Yazarın Son Yazıları

Hemingway’in Türklerle imtihanı

Kurtuluş Savaşı’nın Cumhuriyetle taçlanmasına bir yıl var ve İstanbul işgal altındaydı.

Devamını Oku
21.12.2025
Bir sosyal demokratın anıları

Halkçı Parti’nin genç milletvekilleri koşulların izin verdiği ölçüleri aşarak 12 Eylül ve sonrasındaki işkence iddialarını Meclis gündemine taşıyordu.

Devamını Oku
14.12.2025
Hello Papa, sen misin yeni baba?

Boğaz kıyılarındaki küçük Byzantion yerleşkesini Nova Roma’ya (Yeni Roma, bugünkü İstanbul) dönüştürecek yıkım-yapım çalışmaları 324 yılında başladı.

Devamını Oku
07.12.2025
Türkiye’nin ilk kitap müzesi: FKE

Fethiye, yurttaşların ormanları yanmasın diye nöbet tuttuğu ve olağanüstü güzellikte kıyı şeridine çöken muktedirlere, muktedir torpillilerine karşı kazanamayacaklarını bile bile mücadeleye girmekten korkmayan çevreciler ile yurtsever Yörüklerin diyarıdır.

Devamını Oku
30.11.2025
Karar ve tavır

Türkiye artık ulusal bir toplum değil.

Devamını Oku
23.11.2025
Onlar SAFE, bizler saf..

Hayhuy arasında kaynadı gitti...

Devamını Oku
16.11.2025
Yangın önlemek mi, keriz silkelemek mi?

Turizm, Türkiye’nin en önemli gelir kaynaklarından biri.

Devamını Oku
09.11.2025
Panik atak mı, panik aşk mı?

Kırk yaş, rastgele bir yaş değildir.

Devamını Oku
02.11.2025
İster zart, ister zurt, illaki zort

Dünyada pek çok devlet ve yönetim biçimi vardır.

Devamını Oku
26.10.2025
Yılanların yalanı

Türkiye’nin yalanları, tarihi kadar uzun, kalın ve kuyrukludur.

Devamını Oku
19.10.2025
Hayaller Riviera, gerçekler Gazze

ABD’nin en hafif deyimle en tuhaf başkanı Trump’ın Gazze’ye ilişkin bir projesi var.

Devamını Oku
12.10.2025
Siter yalha züdü çekger dirmi?

Çocukken çok sevdiğim bir oyun vardı. Belki siz de oynamışsınızdır...

Devamını Oku
05.10.2025
Al saat ver saat

Makronezya müstebiti Valdemir Potin’in ricası üzerine Mikronezya’yı barışçıl amaçlarla işgal eden 100 bin Çinli askeri doyurmak kolay değildi.

Devamını Oku
04.10.2025
Bir muhtarın çığlığı

11 Eylül 2025 tarihinde Kadıköy ilçesindeki Caferağa Mahallesi’nin kalbindeki tek mazbut (tahrip edilmemiş alan), Ali Oğlu Hüseyin Vakfı’na ait 12 dönümlük arsa için bir ihale düzenlendi.

Devamını Oku
28.09.2025
Hatırla sevgili, o makus tarifi

100 bin Çinlinin 100 bin nüfuslu Mikronezya adasını işgali, iştah ve sefayla sürüyordu.

Devamını Oku
27.09.2025
Eğriliğin ederi, doğruluğun bedeli

Dünyanın tüm kedileri aynı dili konuşur, aynı tınılarda hırlar ve miyavlarlar.

Devamını Oku
21.09.2025
Kayyum devşirme

12 Haziran 2011 genel seçimleri, Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP genel başkanı olarak girdiği ikinci, oy kullanabildiği ilk seçimdi.

Devamını Oku
14.09.2025
Sal gideyim, salla geleyim

Yalnız ve güzel ada Mikronezya’nın uyuşuk ahalisi, her şeye alıştığı gibi savaşsız gerçekleşen Çin işgaline de alışmış, minnak adayı nüfusu kadar işgalciyle paylaşmayı da kabullenmişti.

Devamını Oku
13.09.2025
Hayaller dolgun fon, gerçekler yırtık don

Güzel bir Kafkas atasözüdür: “Yükseklerde ne eserse alçaklarda onu toplarsın.”

Devamını Oku
07.09.2025
Belirsizliğe doğru

Joseph Ignace Guillotin, 1738 ile 1814 yılları arasında yaşamış bir doktor; Paris Tıp Enstitüsü’nde anatomi dersleri veren bir hocaydı.

Devamını Oku
31.08.2025
Yarım insan hakları

Mısır, nüfus çoğunluğu Müslüman bir ülkedir.

Devamını Oku
24.08.2025
我们身后还有十五亿

Çin’in Mikronezya’yı sessizce işgali Makronezya müstebiti Valdemir Potin hariç, Ezya arşipelindeki tüm istibdatları heyecana gark etmiş ve hatta okyanus ötesi kıtaları da zıplatmıştı.

Devamını Oku
23.08.2025
Bir vasiyetin ağırlığı

“Toplum olarak fikirdüşünce gelişmesi ve vicdan bilinçlenmesi gibi nimetlerden yoksun kalmışlığımızın iki sorumlusu vardır...

Devamını Oku
17.08.2025
Çin işi, asker dişi

Mikronezya ile Yutania’nın şöyle ağız tadıyla bir türlü kapışamayan ordularının sahillerde pineklediği bir sabah; olan oldu.

Devamını Oku
16.08.2025
İsyan hakkı

İnsanlar niçin anneye, babaya, düzene isyan ederler?

Devamını Oku
10.08.2025
Yanık toprak taktiği

Türkiye, artık ağır yaralı bir ülke.

Devamını Oku
03.08.2025
Satamam derdimi kimseye

Mikronezya’nın Yutania ile nihai kapışması beklenirken Ulu Çoban Muktedir Makropiç’in de askeri ve sivil ahalinin moralini elbette yüksek tutması gerekiyordu.

Devamını Oku
02.08.2025
Patria Nostra’dan Madara Mostra’ya

Hani karşınızda biri limon yer, sizin damağınız kamaşır.

Devamını Oku
27.07.2025
Emekli açlık, emeksiz tokluk

Köyde doğdum. Lise bitene kadar kara lastik ayakkabı giydim. Devlet yurdunda tıkış tıkış vaziyette üniversiteyi bitirebildim...

Devamını Oku
20.07.2025
Son dilek, yok çörek

Mikronezya ve Yutania’nın yaz sıcağında çöle dönüşen kumsallarında düşman beklerken sivrisinek avlayan, sevdiklerinden aylardır uzak kalan askerler, depresyona giriyorlardı.

Devamını Oku
19.07.2025
Yüreğimiz sızlar, ciğerimiz yanarken...

Canlılar arasında bir canlı türü olan insanın, ait olduğu memeliler sınıfındaki diğerlerinden tek üstünlüğü, beyinsel yeteneğidir.

Devamını Oku
13.07.2025
Dar sahada kısa paslaşma

Mikron ordusu kıyıda düşman beklerken, Betonit Saray’da işler çığrından çıkmıştı. Olası savaş masrafları boyuna yoksul halkın sırtına bindiriliyor; savaş korkusu ise Kel Tepe’deki ayrıcalıklı nüfusun cima furyasını kamçılıyordu. Sarayın CİA danışmanı Frozen Goldstein, donuk zekâsına karşın epeyce ateşli bir çapkındı. Güzeller güzeli karısı Frambuaz ise başlangıçta dini bütün bir Yolcu ve erdemli bir kadındı. Ama kocasının ihanetlerini öğrenince yoldan çıkmış; “göze göz dişe diş” deyip o da cima havuzuna atlamıştı.

Devamını Oku
07.07.2025
Diyanet’in yol harcı, teğmenlerin ihracı

Tuzla Piyade Okulu’nda 10 Kasım 2023’te Atatürk’ü anma etkinlikleri için son hazırlıklar yapılıyordu.

Devamını Oku
06.07.2025
Saçma sapan bir savaş mıydı?

Saçma sapan bir savaş mıydı? İ srail’in suikast saldırıları, İran’ın Demir Kubbe’yi delen füzeleri, ABD’nin İran’ı bombardımanı, yıkılan binalar, insan kayıpları ve pek de anlam verilemeyen bir savaş daha tavsadıktan sonra ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth dünyaya açıkladı: “Biz bu saldırılara aylardır hazırlanıyoruz…”

Devamını Oku
29.06.2025
Suratın tatlısı, limonun ekşisi

Mikronezya adasının Yutania’ya bakan kıyı şeridinde, askeri karargâh dışında bir sivil yaşam belirtisi de vardı...

Devamını Oku
28.06.2025
Sarı Paşa ve Türk Mucizesi

Vakit dardı. Kütahya mücadelesi sonrası, Yunan ordusu var gücüyle saldırıya geçecekti.

Devamını Oku
22.06.2025
Felekten bir gece, adını hece hece

Bolluk ve mutluluk istibdatı Yutania adasında, herkes seferberlik öncesi günleri özlüyordu.

Devamını Oku
21.06.2025
Organize işler

Antik Yunan tarihinin “Sokrates öncesi” diye anılan ilk filozofları, sayıları 23’e ulaşan bir düşünür topluluğuydu.

Devamını Oku
15.06.2025
Doğal cennetten parasal cinnete: Türkiye

Jeolojik olarak yaklaşık 300 milyon yıl önce oluşan ve şairin dediği gibi Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan Anadolu, birçok ilkleri barındıran bir coğrafya olmasının yanı sıra çok çeşitli bitki ve hayvana da ev sahipliği yapar.

Devamını Oku
08.06.2025
Yalan patolojik, savaş psikolojik (2)

Dünyada halen “iftira yoluyla algı operatörlüğü” yapan pek çok hükümet ve istihbarat kurumu, Edgar Hoover’ın yasadışı COINTELPRO yöntemlerini izliyor.

Devamını Oku
01.06.2025