Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Yumuşamanın Sınırları
YARIM yüzyıl öncesinin Türkiyesi’ni hatırlamak zor değildir. Yararlıdır da. Özellikle etnik sorunlar tartışılırken. Sorunların bir yönü şu günlerde yeniden gündeme geldi. Sayın Başbakan parlamentodaki dengeler bakımından BDP ile yan yana gelmenin sıkıntılarından söz etmekte. Bazı açılımların biraz daha açılması isteniyor olmalı ki Başbakan da bu konuda ödün verilemeyeceğini vurgulamayı gerekli gördü.\n
\nÇünkü öyle açılımların bir miktar oy getirmesi doğaldır ama bir miktar oy da bu yüzden kaçabilir.\n
\nYaklaşık elli yıl önce, bırakın Güneydoğu’ya özerklik tanımak, anadilinde eğitimden söz etmek ve devlet televizyonunda Kürtçe yayın yapmak gibi açılımları, resmi metinlerde ve resmi ya da özel medya organlarında “Kürt” sözcüğünü kullanmak bile iyi karşılanmaz, o yüzden birtakım soruşturmalara uğrama endişesi zihinlerde dolaşırdı. Niçin? \n
\nÇünkü konunun niteliğinden ötürü hafif göz yummaların ve normal görünen açılımların başlangıçtaki çizgide durmayacağı, genişleyerek, genişletilerek ve hele dıştan kışkırtılarak Cumhuriyeti tehlikeye atacağı düşünülürdü. Yakın, hem de çok yakın geçmişin etnik kalkışmaları, isyanları ve yer yer kanlı olayları unutulmamıştı.\n
\nBugünlerde bile hâlâ “akıl almaz” görünen yasaklar bundandır.\n
\nHiç kuşkusuz, paranoya ölçülerine varan bu endişeler aynı konuda cumhuriyet ideolojisini ve evrensel insan haklarını mantığa, bilimsel yöntemlere ve elbette ulusal yararlara ters düşmeyecek sentezlere bağlamayı engellemiş ve o yüzden onarılması zor yanlışlar yapılmıştır. Dost ve müttefik devletlerin bu yönde yeterince anlayış göstermedikleri, hatta şaşırtıcı birtakım güçlükler çıkardıkları da asla yadsınamaz bir gerçektir. Sertlikle yumuşamanın ortası bulunamadı.\n
\nAncak bu konuda sorumluluğun yahut kabahatin bir bölümü yabancılara yıkılabilir türden olsa bile daha büyük bir bölümünün de zaman zaman bu ülkeyi yönetmiş olanların bir tek yabancı kültüre ve bir tek yabancı dünya görüşüne, hatta bir tek yabancı devletin etkisine tutkun oluşlarından kaynaklandığı unutulmamalıdır. Şimdi, artık tam bağımsız bir kafayla bu soruna yeniden eğilerek açılımların sınırlarını Cumhuriyet ilkelerini de içeren sentezlerle belirlemenin zamanıdır.
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke