Ankara’da devlet darmadağınık... Cumhurbaşkanı, devlet kurumları arasındaki dengeden sorumlu olduğu halde asıl görevini bırakmış kendi kurumlarını oluşturuyor. Toplumda genel kabul gören sorunlardan birini çekiyor “Bunu düzeltmek ve sonuçlarını takip etmek benim işim” diyor. En son 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde kadına şiddet sorununa el attı. Bunun için ayrı bir mekanizma kuracağını söyledi. Bu gidişle kadınları Erdoğan’ın korumacılığından korumak gerek!
Başbakan neredeyse boşbakan denecek kadar devlet işleyişinin dışında. Bakanlar Kurulu ile Cumhurbaşkanı arasındaki bağlantıyı eski İçişleri Bakanı Efkan Ala ve eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ sağlıyor.
Ekonominin direksiyonunun kimde olduğu belli değil. İş dünyası korkudan gerçekleri söyleyemiyor. Tamamen güvene dayalı olarak işleyen piyasalardaki tedirginlik dolardan borsaya kadar her yere yansıyor.
AKP Genel Merkezi ise herkese kapalı. Aday adaylarının mülakatı var. Ancak son sözü kimin nasıl söyleyeceği belli.

***

Bütün bu dağınıklığın ortasında bir de MİT Müsteşarı çekişmemiz oldu.
Siyasetin en dışında olma-sı gereken kurum MİT, bütün siyasi hesapların ve hesaplaşmaların karargâhı haline geldi. MİT’in fiilen iki temel görevinin olduğu anlaşılıyor.
Birincisi AKP’yi seçeneksiz kılmak. İkincisi AKP’nin karşısına çıkabilecek seçenekleri etkisiz hale getirmek. MİT için “Muhalefeti İmha Teşkilatı” desek abartma olmaz.
MİT Müsteşarı Hakan Fidan bu görevinden istifa edip siyasete atılacağını söylediğinde Başbakan “çok yakışır” dedi. Cumhurbaşkanı “hiç yakışmaz” dedi. Kararında 1 ay direnen Hakan Fidan, milletvekili olmak istediği Ankara’da temayül yoklamasına girdi. Birinci sırada olduğu açıklandı. Fidan’ın birinciliğine temayül yoklamasından önce mi karar verildi, sonra mı bilemiyoruz!
Erdoğan’ın, “sır küpüm” dediği Fidan’ın siyasete girme kararı almasından duyduğu rahatsızlığı yüksek sesle dile getirmesi başlangıçta tahterevalli gibi algılanmıştı. Fidan’ın önceki gün “gördüğü lüzum üzerine” kendisini siyasette lüzumsuz hissetmesi ve geri çekildiğini açıklaması, bir dizi “mit”olojik yorumu beraberinde getiriyor.

***

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile ilgili tartışmalarla Fidan olayının aynı zamanda yaşanması rastlantı görünmüyor. AKP içinde ciddi bir iç savaş yaşanıyor. Seçimden sonra oluşacak tabloda herkes kendine yeni bir rol arıyor. Gül’ün aday olmadığını açıklamasıyla Hakan Fidan’ın çekilmesi Erdoğan’ın kapsama alanı dışındaki hesaplara darbe vurdu. Erdoğan sıfır esneklikle seçime gidiyor. Sıfır esneklik yüksek kırılma riski demek...