Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Son seçim!

13 Aralık 2022 Salı

Erdoğan pek çok açıdan yorumlanabilecek bir saptama yaptı. Dedi ki:

-Bu benim son seçimim, sizlerden son kez destek istiyorum. Sonra kutlu bayrağı gençlere teslim edeceğiz!

15 sözcükte her şeyi özetledi. Kendisine son kez destek isteyip en iyi yaptıkları şeyin, yani mağduriyet duygusunun önünü açıyor! Kazanacağı kesin, onun altını çiziyor! Görevin daha sonra kime verileceğini yine kendisi saptayacak, onu da ilan ediyor!

Her tarafı buram buram, “Seçimi kazanmak için her yol geçerli” kokan bir konuşma.

Erdoğan’ın bir kez daha aday olması hukukçulara göre imkânsız. Zira ne kadar çok değişmiş olursa olsun, yürürlükteki anayasanın nüfus cüzdanında şu yazıyor:

1982 Anayasası!

Yürürlükteki anayasaya göre cumhurbaşkanı en çok iki kez seçilebiliyor. 

AKP ise şuradan tutturmaya çalışıyor:

-Erdoğan yeni sistemin ilk cumhurbaşkanıdır! Bu durumda 1. cumhurbaşkanıdır!

O zaman şu soru ortaya çıkıyor:

Önceki cumhurbaşkanlarını yok mu sayıyorsunuz?

Bu sorunun yanıtını seçimlerden sonra vermeye hazırlanıyorlar!

***

Erdoğan için seçimi kazanmanın başlıca yolu şu:

-Seçime kendi istediği gündemle girmek!

O gündem de şöyle özetlenebilir:

Ekonomi olmasın da ne olursa olsun!

En “ideal” gündem de iki maddeden oluşuyor:

1- Erdoğan aday olur-olamaz tartışmasını yükseltmek.

2- Din eksenli konuları öne çıkarmak.

Ne olursa olsun Türkiye’de seçim tarihi iki kavram üzerinden belirlenir:

Ürkeklik ve erkeklik!

İktidar-muhalefet iki taraf için de her şey çantada keklik; seçimi istemek erkeklik, seçimden kaçmak ürkeklik!

Hukuk, demokrasi, anayasa, her şey bu iki kavramın gölgesinde kalır.

Bunu en iyi bilen Erdoğan olduğu için adaylığını keyifle, tadına vara vara tartışmaya açacak. Muhalefet daha “hukuk” demeden, “Huuu bakın, benden korkuyorlar” diyecek. 

Önümüzdeki dönemin gündem konularından biri olacak.

Din eksenli tartışmada konu ne olursa olsun günün sonunda şu ikileme gelir:

Dindarlar, dinsizler!

Böyle bir ikilemde kazançlı çıkanın hangi taraf olacağını söylemeye gerek var mı?

Altı yaşındaki kızımızla ilgili tartışmayı da tarikat, cemaat, vakıf bütün bunların ötesinde toplumun vicdanına oturtmak gerekli. Bunun ayrıntılarına girsek tartışmanın bir tarafı da biz oluruz. Zira konu bilerek, bilmeyerek çok kutuplaştırıldı. 

***

10, 11 Aralık’ta İstanbul Kitap Fuarı’nda Cumhuriyet ve Bilgi Yayınevi standında okurla buluştuk. 500 kadar el sıktık, 200’ün üzerinde yurttaşla birkaç dakikalık konuşmalar yaptık.

Ana konu şu:

-2023 seçimlerinde ne olacak?

Pek çok yurttaş benden kesin bir “onay” bekliyordu, “Merak etmeyin, bu iktidar bitti”.

Bu cümleyi kullanmak yerine, “2023’te ne olacak” sorusuna yurttaşın gözlerinin içine bakarak şu yanıtı verdik:

-Sana bağlı!

Şaşırıp “Ne demek bana bağlı, ben ne yapabilirim ki” yanıtı ilk sıradaydı. 

Cumhurbaşkanı adayı konusunda ise gündemdeki isimlerle ilgili ne düşündüğümüzü sordular. Soruyu ters çevirip “Siz ne düşünüyorsunuz” dediğimizde net yanıt yoktu. 

Bunu netleştirecek olan iktidara talip olanlar. 

Yazıyı, çok hararetli bir yurttaşın son cümlesiyle noktalayalım:

-Seçimi bir kazansın, CHP’ye üye olacağım!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Asgari ortalama ücret! 12 Aralık 2024
Atatürk bakışı gerek 11 Aralık 2024
BOP’ta yeni süreç! 10 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları