Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Tutukluluk Kaosu...
Mahkemelerin tutukluluk kararlarının ardındaki beylik gerekçelerden biri şu:\n
\n“Delilleri karartma ihtimali...”\n
\nYani, şüpheli kişi serbest bırakılırsa
\n\n\nkendisi hakkındaki ya da davayla ilgili delilleri karartabilir, ulaşılmasını engelleyebilir...\n
\nÖzellikle uzun tutukluluk sürelerinde bunun tersinin de olabildiğini, hatta daha çok yaşandığını görüyoruz.\n
\nÖnce şu noktanın altını çizelim; kamuoyunun yakından bildiği davaların seyrinde çok önemli rol oynayan gizli tanıklarla ilgili yasaya göre, tanığın verdiği ifadenin sadece bir yerinde çelişki olsa bile o ifade delil değeri taşımıyor. İfade değişikliği de aynı şekilde değerlendiriliyor.\n
\nOysa Silivri’deki davalarda 5-6 kez ifade değiştiren gizli tanıklar var. Böyle bir ortamda adil yargılamadan nasıl söz edilebilir?\n
\n***\n
\nCumhuriyet gazetesine molotofkokteyli atılması ile ilgili dava, sanıklardan birinin verdiği yeni ifadeyle birlikte birinci Ergenekon davası ile birleştirildi. Aynı sanık 4 ve 5 Ağustos günlerinde yeni bir ifade verdi. Daha önceki ifadelerinden çok farklı şekilde, kendisini tamamen polisin yönlendirdiğini iddia etti, ayrıntılar verdi. 4 polisin de adını verdi.\n
\nBu durum davayı ne ölçüde etkileyecek henüz tam olarak belli değil.\n
\nGerçeğin bütün çıplaklığıyla ortaya çıkmasını en çok isteyenlerden biri benim. Ben, gazeteme molotofkokteyli atan “terör örgütüne” üye olmakla suçlanıyorum, tutuklu yargılanıyorum ve o kişilerle aynı cezaevinde kalıyorum!\n
\nHiçbir peşin hükümde bulunmadan şu saptamamı kamuoyu önünde mahkeme heyetine bir kez daha anımsatıyorum:\n
\nTutukluluk hali delil karartıyor...\n
\nTutukluluk hali davaları daha karmaşık ve içinden çıkılmaz hale getiriyor.\n
\nNeden?\n
\nBunun elbette öngörülmeyecek pek çok yanıtı olabilir ama biri şu:\n
\nUzun süre tutuklu kalan insanlar, davanın seyri müsaitse her türlü yöntemi deneyerek cezaevinden çıkmanın yolunu arıyorlar.\n
\nBir başka neden de şu olabilir:\n
\nEğer birileri tarafından kullanıldılarsa ve artık çöpe atıldıklarını düşünüyorlarsa o bağlantılarını açıklamaya başlıyorlar.\n
\nHer iki olasılıkta da yargılama makamının en kısa sürede davayı gerçek zeminine oturtması gerekiyor.\n
\nSilivri davaları her yöne gitmeye müsait olduğu için son ifadeler de dosya okyanusunun damlalarından biri olarak yerini aldı!\n
\nGelinen noktada davadaki tek ciddi gerçek, tutukluluklar.\n
\nDaha geniş ölçekle bakıldığında şike operasyonlarında da aynı durum söz konusu. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) özel yetkili mahkemelerce (ÖYM) yürütülmekte olan soruşturmada, sadece delillerin bir bölümüne bakıp savunma almadan karar veremeyeceğini ilan etti. ÖYM’ler tutuklu soruşturmaya devam edecek, dalga dalga ifadeler alacak, şüpheli ifadesi tanık ifadesine karışacak ve yılın sonuna gelinecek.\n
\nSpor dünyasının “kangrenleşmiş sorun” diye tanımladığı şike olayı, ÖYM’lerin kendine özgü usul tanımaz tutumu nedeniyle tam bir kaos ortamına dönüştü. Zira ÖYM’ler şikeyi aştı, “şike amaçlı terör örgütüne” ulaşmaya çalışıyor. ÖYM’lerin mantığına göre şüpheli durumdaki Fenerbahçe yöneticileriyle Giresunspor yöneticileri aynı örgütün üyesi!\n
\nÖnceki saptamamızı burada da yineleyelim, tutukluluk hali olmasaydı belki de TFF daha net bir karar verecekti. Çünkü bu noktada verilecek karar sadece kulüplerin kaderini değil, henüz suçlu olup olmadıkları kesinleşmemiş insanların özgürlüklerini de etkileyecekti.\n
\n***\n
\nMedyanın tutukluluklara bakışında üç temel açı dikkati çekiyor. Sağduyulu kesim, uzun tutuklulukların kabul edilemezliğini yeri geldiğinde söylüyor.\n
\nHükümet medyasında ise ancak ortaçağa yakışacak iki bakış var. Bir kesim şunu savunuyor.\n
\n“Tutukluluk uzadıkça mutlaka içlerinden çözülecekler çıkacaktır. Onların vereceği bilgilerle daha çok olay aydınlatılacaktır. Mahkemeler de gerekli gördüğüne göre demek ki tutukluluk olumlu sonuçlar doğuran bir şey.”\n
\nBir kesim de güya hukuka saygılıymış gibi görünerek şunu söylüyor:\n
\n“Elbette masumiyet karinesi önemlidir. Tutukluluk hali devam eden kişileri mahkeme sonuçlanıncaya dek masum kabul etmeliyiz.”\n
\nTutukluluk cezasını çeksin ama masum sayalım!\n
\nTabii başa gelince bakış da değişebiliyor.\n
\nGeçenlerde Kanal 7 muhabiri, Deniz Feneri tutuklamalarının haksız olduğunu söyletmeye çalıştığı bir hukukçuya şu soruyu yöneltti.“Türkiye’de daha önce hiç böylesine haksız bir tutuklama olmuş muydu?”
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Sette kavga çıkmıştı: Siyah Kalp dizisinde flaş ayrılık