Uğur Mumcu biliyordu!
Mustafa Balbay
Son Köşe Yazıları

Uğur Mumcu biliyordu!

24.01.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Eğer bir ülkede, toplumun önde gelen aydınlarından biri öldürülüyorsa, bu kıyımı yenileri takip ediyorsa toplum, “Sıra kimde” sorusunu sormaya başlamışsa... 

O ülke, gözbebeğini koruyamıyor demektir. Artık önünü ve geleceği görmesi zorlaşır. 

O ülke, şahdamarından vurulmuş demektir. Artık kan kaybını durdurmak zorlaşır. 

O ülke, ışığını yitirmeye başlamış demektir. Artık güneşin doğması zorlaşır. 

O ülke, fikir gücünü yitirmeye başlamış demektir. Artık uygarlık trenine yetişmesi zorlaşır. 

Bugün Uğur Mumcu’nun alçakça bir saldırıyla aramızdan koparılışının 31. yılı. 

24 Ocak 1993’e giderken 1990’lı yıllar uğursuz başlamıştı. 31 Ocak 1990’da Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Prof. Muammer Aksoy, 7 Mart 1990’da Hürriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Çetin Emeç, 4 Eylül 1990’da laik düşünceleriyle öne çıkan müftü-yazar Turan Dursun, 6 Ekim 1990’da Türkiye’nin ilk kadın ilahiyatçı akademisyeni, laiklik ve kadının toplumdaki yerine ilişkin araştırmalarıyla bilinen Doç. Dr. Bahriye Üçok öldürüldü. 1993’te de araştırmacı gazeteciliğin adı soyadı Uğur Mumcu, aracına konan bomba ile can verdi. 

Öldürülen aydınların sadece kimliklerini yazmak bile hedefin ne olduğunu açıkça ortaya koyuyor. 

Türkiye 90’lı yıllarda adım adım karanlığa doğru sürüklendi. 

Neden? 

Bu sorunun pek çok pencereden yanıtlanması mümkün. Asıl neden öldürülen aydınların kimliklerinde sayfalar dolusu yazılı. 

1990’lı yıllar dünyada Soğuk Savaş döneminin sona erdiği, Türkiye gibi ülkelerde topluma gözdağı vermek ve hukukun dışında “derin devlet” oluşturmak için kullanılan “komünizm tehlikesinin” ortadan kalktığı yıllar. Türkiye’de merkez sağdaki ve merkez soldaki iki partinin “demokrasi” zemininde koalisyon kurup bütün temel sorunları çözmek üzere yola çıktığı yıllar. 

Böyle bir ortamda en çok aydınlara gereksinim vardı. Onlar yeni dönemi yorumlayıp, emperyalizmin üretebileceği “yeni korkuları” baştan görüp yazabilirdi. Böyle bir “aydın”lığın ortaya çıkmasına izin vermediler. 

Türkiye’nin ışıklarını bir bir söndürüp ülkeyi karartmanın ardından amblemi ampul olan bir parti iktidara geldi. 

1990’lı yılların sonunda da 21 Ekim 1999’da “Kemalizm geçmişin bekçiliği değil, geleceğin kuruculuğudur” diyen Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı öldürüldü. 

Prof. Muammer Aksoy öldürüldüğünde cenazesinde onun fotoğrafını taşıyan Uğur Mumcu köşesinden sormuştu: 

- Sıra kimde? 

Uğur Mumcu öldürüldüğünde Prof. Kışlalı sormuştu: 

- Sıra kimde? 

Bu ülkenin yürekli aydınları tıpkı Çanakkale Savaşlarında az sonra ölümün muhakkak olduğunu gören Mehmetçikler gibi gözlerini kırpmadan yazmaya, söylemeye devam ettiler. 

Uğur Mumcu nasıl öldürüleceğini bile biliyordu. Sadece ne zaman olacağını bilmiyordu. Bunu bilerek son nefesine dek susmadı. 

Uğur Mumcu’nun sadece Tarikat-Siyaset-Ticaret kitabı bile yaşadığı dönemin sonrasına da seslenmeye devam ettiğini ortaya koymaya yeter. 

Uğur Mumcu’yu, kendisini bekleyen sona rağmen gerçekleri araştırmaya, haykırmaya iten unsurların başında “Kalpaksız Kuvvacı” kimliği geliyordu. 

O, bu topraklarda Mustafa Kemal’lerin tükenmeyeceğini ama karşıdevrimin de hep pusuda olduğunu biliyordu. 

O, 20. yüzyılın başındaki Sevr özlemlerinin 21. yüzyılda da hortlayacağını ama karşısında Kuvayı Milliye ruhu bulacağını biliyordu. 

Uğur Mumcu bu ruhun bilincinde olan milyonların gönlünde yaşamaya devam ediyor.

Yazarın Son Yazıları

Mr. Tom Barrack... Bu üslubu bırak!

Sayın Büyükelçi, göreve geldiğiniz günden beri Türkiye ve bölge üzerine tezler ortaya atıp geçmişten geleceğe aklınıza geleni söylüyorsunuz.

Devamını Oku
06.12.2025
İktidar, halkın İMF’si oldu!

Dün sabah saat 10.00’da enflasyon rakamlarının açıklanmasıyla birlikte art arda buna paralel haberler döküldü:

Devamını Oku
04.12.2025
Tarım ‘şap’a otururken!

Uzunca bir süredir tarımdan gelen olumsuz haberler zincirine sonunda iktidarın TÜİK’İ de katıldı.

Devamını Oku
03.12.2025
Papanın ziyareti!

Papa 14. Leo’nun Türkiye ziyareti sona erdi, tartışmaları devam ediyor.

Devamını Oku
02.12.2025
Yeni siyasal yelpaze ve CHP!

CHP’nin 39. olağan kurultayı Ankara için sık kullandığımız şu tanımın gölgesinde başladı...

Devamını Oku
29.11.2025
İtirafname!

İBB iddianamesi İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi.

Devamını Oku
27.11.2025
Parçalar birleşmiyor!

Uzun süre tartışıldıktan sonra ansızın gerçekleşen İmralı görüşmesinin yeni bir sürecin başlangıcı olduğunu dün vurgulamıştık.

Devamını Oku
26.11.2025
Süreç yeni başlıyor!

Kritik haftalardan bir hafta daha başladı.

Devamını Oku
25.11.2025
CHP milleti dinledi...

Son birkaç gündür uzun süredir konuşamadığımız, Anadolu’nun pek çok yerinden eski-meyen dostların sesini duyduk.

Devamını Oku
22.11.2025
İşi İmralı’ya sürdüler!

Kamuoyunda “Terörsüz Türkiye” diye bilinen komisyonun tam adı şöyle...

Devamını Oku
20.11.2025
Erdoğan’la Bahçeli’nin Öcalan sorunu!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dün partisinin grup toplantısındaki konuşması bir süredir kulislerde dalgalanan pek çok olasılığın doğruluk payını arttırdı.

Devamını Oku
19.11.2025
Akdeniz’de ABD kuşatması!

Güney yelpazemizde birbirinden farklıymış gibi seyreden gelişmeleri birleştirince ortaya Türkiye’nin etrafını saran bir yay çıkıyor.

Devamını Oku
18.11.2025
İddianamenin satırları!

Satır sözcüğünün ikinci anlamı şu...

Devamını Oku
15.11.2025
AKP’nin bitmeyen Atatürk zikzakları!

Bir 10 Kasım’da daha Mustafa Kemal Atatürk’ün unutulmaz, unutturulamaz olduğunu yaşadık.

Devamını Oku
13.11.2025
Bana her şey Ergenekon’u hatırlatıyor!

Dün sabah iktidar medyasının haber vermesiyle gündeme düşen İmamoğlu iddianamesi saat 15.00 sıralarında kamuoyuna ulaştı.

Devamını Oku
12.11.2025
45. yıl…

7 Kasım 1980 Cuma günü. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde günün sonuna yaklaşıyoruz.

Devamını Oku
11.11.2025
Hukuksuzluk Tayfun’u!

1293 gündür hapiste olan Tayfun Kahraman’la ilgili Anayasa Mahkemesi’yle İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi arasındaki asimetrik çatışma Türkiye’nin hukuksuzlukta geldiği noktanın yeni bir ivmesi oldu.

Devamını Oku
08.11.2025
New York’ta sosyalizm!

Dünyanın Trump krampına girdiği bir süreçte ABD’nin kalbi New York’ta belediye başkanlığı seçimlerini Müslüman kökenli sosyalist Zohran Mamdani’nin kazanması, içinde büyük umutlar taşıyan önemli bir başlangıç olabilir!

Devamını Oku
06.11.2025
Pazarlık!

Her şeyin pazarlığa tabi olduğu bir dönemdeyiz.

Devamını Oku
05.11.2025
Anayasa oyunları!

Dün AKP iktidarının 23. yılıydı. Çeyrek asra yaklaşan süreci şöyle özetlemek mümkün:

Devamını Oku
04.11.2025
Sürecin şifreleri...

Birinci yılını dolduran, yolda “terörsüz Türkiye” adını alan süreçte şaşırtıcı olmayan bir “deltalaşma” aşamasına gelindi.

Devamını Oku
01.11.2025
Prof. Özer hapiste fikirleri iktidarda!

Bugün Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’e yönelik operasyonun birinci yıldönümü!

Devamını Oku
30.10.2025
Cumhuriyet yurttaşlık bilincidir!

Cumhuriyetimiz ikinci yüzyılın ikinci yılına yine en temel değerlerin tartışma konusu olduğu bir ortamda giriyor.

Devamını Oku
29.10.2025
Tükenmişlik saldırısı!

Korkunun gözleri o kadar çoktur ki insanın üzerine çöktü mü, artık her şeyi korku olarak algılar. İmamoğlu, hapiste de olsa... Özgürce siyaset yapamasa da... Ondan korkuyorlar!

Devamını Oku
28.10.2025
Ca-sus!

Dün sabahtan akşama dek sözcüğün tam anlamıyla yargı fırtınası esti!

Devamını Oku
25.10.2025
Kıbrıs dersleri!

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde geçtiğimiz pazar günü yapılan cumhurbaşkanı seçimlerinin yankıları devam ediyor.

Devamını Oku
23.10.2025
İddianame turşusu!

İBB soruşturmasında aylardır beklenen iddianamenin bir bölümü çıktı.

Devamını Oku
22.10.2025
Kışlalı ile haftaya bakış!

Sevgili Kışlalı, Bugün alçakça bir saldırıyla aramızdan koparılışının 26. yılı!

Devamını Oku
21.10.2025
Suriye denklemi!

Suriye Devlet Başkanı Şara’nın Moskova’ya gidişi, İsrail’le Türkiye arasındaki bu ülkenin nasıl bir geleceğe evrileceğine ilişkin soru işaretlerini biraz daha artırdı.

Devamını Oku
18.10.2025
Bitime hazırlık mı?

22 Ekim 2024’te MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Öcalan’a yönelik çağrısıyla başlayan, devamında “terörsüz Türkiye” diye adlandırılan süreçte sonbahar havası hissediliyor.

Devamını Oku
16.10.2025
Gazze harap olduktan sonra!

O bilinen “Basra harap olduktan sonra” deyişi ne yazık ki Gazze’ye de uyuyor. Yüzde 85’i harap olmuş, her 20 kişinden biri ölmüş ya da kaybolmuş, bebekleri ölüme doğmuş Gazze’de barışa giden yola ilişkin bir iyi niyet anlaşması yapıldı.

Devamını Oku
15.10.2025
Yavaş’ın en büyük projesi: Huzur-güven!

Seçeneğini aşağı çekmekten başka seçeneği kalmamış bir iktidarın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı da hedef alacağı aşikârdı.

Devamını Oku
14.10.2025
Tuğla...

1990’lı yılların faili meçhul cinayetler sürecinde dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın Uğur Mumcu cinayeti için kullandığı “tuğla” sözcüğü Ekrem İmamoğlu ve zafer arkadaşlarının iddianamesinde de gündeme geldi!

Devamını Oku
11.10.2025
Nadir toprak elementleri!

Sanayi Devrimi’nde kömür, demir, çelik neyse bugünün iletişim devriminde nadir toprak elementleri o!

Devamını Oku
09.10.2025
Eğitimde yeni bir bozum mu?

Klasik söylemdir, “Eğitim yapboz tahtasına döndü” denir ama her değişiklik sorunları çözmek yerine katladığı için “yap” kısmı yok...

Devamını Oku
08.10.2025
Meclis zemini!

21 Ekim 1999’da alçakça bir saldırıyla aramızdan koparılan Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Siyaset Bilimi kitabında Meclis’in birleştiriciliğini şöyle özetler:

Devamını Oku
07.10.2025
Silivristan!

Önceki gün Silivri’ye giderken Ayşe Barım’ın serbest bırakıldığını öğrendik.

Devamını Oku
04.10.2025
Hakan Fidan tartışılan o sözlerini bilerek mi söyledi?

Ava giderken av olmak diye bir deyim vardır.

Devamını Oku
02.10.2025
Amer-İslam!

Önceki akşam Gazze’deki en hafif anlatımla “soykırım” denebilecek felaketin sona erebileceği umuduyla Trump-Netanyahu görüşmesini bekledik.

Devamını Oku
01.10.2025
ABD ile kapitülasyon!

Erdoğan’ın Trump görüşmesinden çıkan sonuçların açıklanan kısmını başlıktaki gibi özetleyebiliriz. Kapitülasyonun anlamı şöyle:

Devamını Oku
30.09.2025