Mustafa Sönmez
Mustafa Sönmez mustafasnmz@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Cilalı İmajdanTaş Devrine...

14 Ocak 2012 Cumartesi
\n

\n

Dışarıdan Türkiyeye bakış değişmeye başladı. Hem siyaseten, hem de ekonomik olarak imaj kaybı sürüyor. İleri demokrasi palavrasının altındaki otoriter rejim inşası gerçeği nihayet fark edilmeye başlandı. Askeri vesayetle hesaplaşma adı altında nasıl bir sivil dikta inşa edildiği, gazeteci tutuklamaları ile ifade özgürlüğünün nasıl canına okunduğu, aymaz Batılılarca nihayet fark ediliyor. Sekiz milletvekili 215 gündür tutukevinde. Kendi atadıkları Genelkurmay Başkanı terör örgütü kurmasuçlamasıyla tutukevinde. Yargı vesayetleri, ana muhalefet partisi başkanını özel yetkili mahkemelerle korkutma cüreti içinde. Ama belki, iyi ki de oluyor bunlar, demeli. Böylece, dışarıdaki aymazların gözü açılıyor, Neler oluyor orada? sorusu daha çok sorulmaya, cilanın altı merak edilmeye başlandı nihayet.

\n

***

\n

Gelelim ekonomideki uyanmanın belirtilerine Yabancı para gazıyla, rekor cari açıklar vererek iki yıl üst üste gerçekleştirilen büyümenin -daha doğrusu aşırı ısınmanın- ardındaki devasa sorunlar fark edildikçe ülke riski konusunda da uyarılar artıyor. Türkiye imajı ya da algısının seyrini en iyi gösterecek veri CDSler Yani Temerrütten Korunma Anlaşması fiyatları CDSleri bir kez daha hatırlatalım: Diyelim bir ülkenin devlet kâğıdına yatırım yaptınız ve bu yatırımdan başınız derde girmesin diye yatırımınızı sigorta ettirmek istiyorsunuz. Bu riski sigorta edenler ülkenin durumuna göre yatırımınızı sigorta etmenin fiyatını, sigorta primini (CDS) açıklıyorlar. Dolayısıyla, belirli zamanlarda ülkelerin CDSlerine bakarak, hangi ülke ne kadar riskli, iflasa uzak ya da yakın, anlayabiliyorsunuz.

\n

Türkiyenin CDSleri, özellikle 2011in ikinci yarısında hızla arttı. Denebilir ki, Ağustos 2011, Türkiyenin ekonomide de cilalı imaj devrinden taş devrine dönüş tarihi oldu.

\n

2010’un sonunda 136 olarak gerçekleşen Türkiye CDSleri en parlak zamanında sayılırdı. Sonrasında küçük dalgalanmalar gösterdi ama kur artışlarının hızlandığı 2011 Ağustosta 234e çıktı. Bu, temmuza göre yüzde 35 artış demekti. Orada kalmadı tabii Ekim ayı ortalaması 275’e fırladı. Merkez Bankasının kur ile didişmeye geçmesi, enflasyonun hedeften yüzde 100 sapmalarının netleşmesi ile ülke riski daha da yükseldi ve 2011 Aralık ortalaması 280 olarak gerçekleştikten sonra 2012nin ilk haftasında da CDS, 292 olarak açıklandı.

\n

Peki Türkiyenin dış itibarı böyle balon gibi sönerken, diğer yükselen ülkelerde durum nasıl gelişti?

\n

\n

\n

Bekleneceği gibi en kötü durumda olan, kâğıdı en itibarsız ülke Yunanistan. Bu ülkeyi bir kenara koyup sıralama yapıldığında, risk liginin ilk sırasında Portekiz var, onu Arjantin izliyor. İki yakası bir araya gelmeyen Macaristanın durumu hızla kötüleşiyor ve CDSleri 520ye çıktı. Avro alanının kırılganlarından İspanyanın ise CDSleri 400ü aştı. İspanya Türkiye izliyor ve 300e hızla ilerleyen CDSsiyle ilk 5te yerini almış durumda. Borç kâğıdına en itibar edilen ülkeler ise tuzu kuru Hindistan ile Çin, sonra da Meksika

\n

Türkiye, Ağustos 2011 sonrası durumu en çok bozulan ikinci ülke. CDSleri yüzde 193 artan Portekizi hemen Türkiye, yüzde 115 ile izliyor. Risk algısındaki bu hızlı tırmanmada en önemli unsur, 12 aylık toplamı 78 milyar dolara yaklaşan, milli gelirinin yüzde 10unu bulan cari açık ve yeniden iki haneli hale gelen enflasyon. Bu göstergeler, tabii ki, tüm uluslararası otoriteleri ürkütüyor. Türkiyenin CDSleri yükseldikçe yabancı sermaye girişi de azaldı. Yabancı yatırımcılar, CDSsi daha düşük Çin, Hindistan, Brezilya, Meksika, hatta G.Afrikayı ya da getirisi düşük de olsa güvenceli liman olarak gördükleri seçenekleri, örneğin Almanya bonolarını tercih eder duruma geldiler.

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları