Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Saatleri Ayarlama Enstitüsü

19 Mayıs 2012 Cumartesi
\n

\n

\n\n\n

Uzun süre yurtdışında kalıp döndüğümde son dönemde hep aynı şey oluyor: Hüzünle karışık bir sızı, bir kasvet duygusu içimi kaplıyor. Ayağımın altındaki toprağın biraz daha kaydığını fark ediyorum. Arkamda birkaç ay öncesinde bırakmış olduğum ülkemin, benden bir gıdım daha uzaklaşmış olduğunu; çocukluğumun, gençliğimin; ilk olgunluk yıllarımın geçtiği ülkeyle aramdaki mesafenin biraz daha açıldığını duyumsuyorum: Doğduğum, büyüdüğüm ülke bu mu?oluyorum...\n

\n

“4+4+4”tü, alkol yasaklarının yaygınlaşmasıydı, tiyatroyla kavgaydı derken zamanada sonunda savaş açılmış… \n

\n

Tu kaka olanBatının zamanlarıyerine, bundan böyle Doğunun zamanı hayatımızı yönlendirecekmiş… \n

\n

Uçakta elime geçen gazetelerde Mahmut Lıcalının haberini okuduğumda tek kelimeyle şoke oldum. Şokeolma duygusunu oysa epeydir yitirdiğimi düşünüyordum. Ancak nedense bu saat meselesi bana çok iri geldi. Ve içime işledi… \n

\n

CumhuriyetteSaat Doğuya kayacakbaşlığıyla yer alan haber şu satırlarla sona eriyordu: \n

\n

Türkiyenin referans meridyeninin (değişmesi ile) birlikte, daha önce hiç saat farkı olmayan Doğu Avrupa ülkeleriyle arasında 1 saat, daha önce 1 saat fark olan Orta Avrupa ülkeleriyle iki saat ve daha önce 2 saat fark olan İngiltereyle saat farkı 3’e çıkacak. Suudi Arabistan la saat farkı kalmayacak. \n

\n

Saatler başka deyişle Mekkeye göre ayarlanmış olacak… \n

\n

‘Laik zaman’a direnç \n

\n

Aklıma çok yakınlarda okuduğum bir tarih kitabı geldi. Adını şimdi hatırlamadığım yazar, Osmanlıyameydan saatininne denli geç geldiğini anlatıyordu… \n

\n

Osmanlı-Batı arasında açılan makas dendiğinde genelde hemen biz matbaayı düşünürüz değil mi? Matbaanın Osmanlıya yaklaşık üç yüzyıllık bir gecikmeyle, 18. yüzyıl başında gelmiş olmasını, çağdaşlaşma treninikaçırmamızın ana nedeni biliriz.\n

\n

Saat kuleleriolarak anılan meydan saatleride tıpkı matbaa gibi hatta matbaadan çok daha uzun bir rötarla, Osmanlı topraklarına 400-500 yıllık bir gecikmeyle ulaşabilmiş. \n

\n

Meydan saatinin Avrupada ilk ortaya çıkışı -o gün olduğu gibi bugün de Avrupanın kalbi olan!- Strasbourgda 1386 yılına rastlıyor… \n

\n

Osmanlı İmparatorluğunda böyle kamuya ait saatlerin yaygınlaşması ise neden sonra ancak 19. yüzyıldaki Batılılaşma çabası sonrasında mümkün olabiliyor. \n

\n

Türkiyenin en Batılı kenti İzmirin Saat Kulesi mesela Abdülhamit yıllarında 1900ler başında dikilebiliyor… \n

\n

Balkanlarda daha önce yapılmış olan tek tük meydan saati -Banyaluka, Üsküp- 16. yüzyıl sonu itibarıyla inşa ediliyor ancak Balkan coğrafyasına bile200 yıl gecikmeylegirebilen bu saat kuleleri Anadoluya bir türlü geçemiyorlar.\n

\n

Saat kulelerinin Osmanlı topraklarına girmesi ve yayılması daimaBatıdan Doğuyadoğru yol alan -çok zorlu!- bir ittirme şeklinde oluyor. \n

\n

Kendi içinde bir değeri olan, kendinden menkulzaman, özetle Batıya ait, Batıdan gelen, Batılı bir kavram… \n

\n

Doğuda zaman, tamamıyla dinin hükmü altında. \n

\n

Batınınmeydan saatleri, din dışı insana ait, insana dairlaik zamanıgösterdiği için böylesine uzun yüzyıllar süren bir dirençle karşılaşıyor.\n

\n

Altı üstü saat değil mi… \n

\n

Bugünden bakıldığında anlamak zor. \n

\n

Ancak Osmanlıda asırlar boyunca saatsadece ezan saatiylebellenip ezanla özdeşleştiriliyor. Ezani saatleridışına çıkan saatler şeytan icadı sayılıyor. \n

\n

‘Ayarı veren insan!’\n

\n

Saatlerin Türkiyede Mekkeye göre ayarlanacağını okuduğumda, demek yeniden ezan saatinedönüyoruz diye düşünmekten kendimi alamadım… \n

\n

İnat ve ısrarla yüzyıllar boyunca direnç gösterilen Avrupanınlaik saatmeridyeninden uzaklaşıp yeniden zamanındin kriteriyleyönetildiği bir boylama giriyoruz… \n

\n

TarihiDemokrasi amaç değil araçtırsöyleşimizdeusta”, nitekim Referansımız İslamdır. Referansımıza ters hiçbir şey yapmak ve yaşamak istemiyoruz! demişti … \n

\n

Saatler de artık belli kiustanın referansına göre şekillenecek. Onun referansıyla akacak. \n

\n

Strasbourgdan Mekkeye doğru saatlerimiz gerisin geri böylelikle sadece birkaç meridyen değil, birkaç yüzyıl geri alınmış olacak. \n

\n

Saatini mecazi ve hakiki anlamda vaktiyle Avrupaya, Batıya göre ayarlamış olanlar da, ayar manyakları olmakla kalacak. \n

\n

Gelin Saatleri Ayarlama Enstitüsü ve üstat Ahmet Hamdi Tanpınarı anmayın şimdi: Saatin kendisi mekân, yürüyüşü zaman, ayarı insandır…” demişti. \n

\n

Türkiyeye ayarı veren insan, zamanı Suudi Arabistanla sıfırlamak istiyor. Tanpınar bugün yaşasaydıSaatleri Ayarlama Enstitüsüneyeni bir cilt daha kazandırırdı. \n

\n

19 Mayıs kutlu olsun...\n

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

‘Belle Époque’ bitti 8 Aralık 2024
Trump, Musk ve Zweig 1 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları