Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Türkiye Kime Kalacak? (II)
“Türkiye Kime Kalacak?”ın en düşündürücü bölümleri, “korku” ve “kaygılara” ayrılmış olan sayfalar... \n
\n“Korku imparatorluğu” söylemiyle Türkiye’de sıkça atıf yapılan bu dinamiğe; Osman Ulagay daha farklı bir “korku kültürü” ifadesiyle başvuruyor. Ve korkunun kökenlerini, RTE Türkiye’sinde kendisini güçlü biçimde hissettiren otoriter uygulamalardan çok; “eski ayrıcalıkları” yitirmeye bağlıyor. \n
\nİnsanlar diğer deyişle; telefonları dinlendiği ve birbirleriyle konuşamaz hale geldikleri için değil, düzenlerini tersyüz eden değişimi anlayamadıkları için korku yaşıyorlar Ulagay’a göre...\n
\nBir “güç kaybının paniğini” duyuyorlar... \n
\nMuhalif konumda bulunan insanlar zorbalıkların kurbanı oldukları için değil; bizatihi kendi zorbalıklarını başkalarına dayatamadıkları için korku yaşamış oluyor yazarın bu analizi uyarınca... \n
\nBunun, Türkiye’deki durumun gerçekliğini karşılayan ve yansıtan bir saptama olduğunu düşünmüyorum. \n
\nUlagay bana göre bu tahlil hatasına; Türkiye’deki “korku imparatorluğunu”, Batı’daki “değişim korkusuyla” karşılaştırdığı için düşüyor. \n
\nDominique Moisi’nin “Duyguların Jeopolitiği” adlı kitabında ele aldığı “korku analizinin” cazibesine kapılan yazar; Batı’daki küreselleşme altüst oluşunun korkularıyla Türkiye’deki “korku imparatorluğunu” bir/koşut tutuyor. \n
\nKüresel değişim süreci içinde Batı’nın üstünlüğünü yitirmesi, Batı’da nasıl bir güven kaybı yarattıysa; “Türkiye’de de statükonun sarsılması... Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren ülkeyi yöneten ve yönlendiren kadroların... gelecek üzerine söz söyleme ve belirleyici olma konumlarını kaybetmelerine yol açıyor...” \n
\nUlagay’a göre laik Cumhuriyetçiler bu nedenle korkuyorlar ve tıpkı Batı’da olduğu gibi “ayrıcalık yitirme” sancısı yaşıyorlar. “Üstünlük kaybı” yüzünden girdikleri “korku sarmalıyla” etraflarındaki değişimi okuyamıyorlar. Ve “korku kültürü” abesliğini bir yana bırakıp bir türlü “umut kültürüne” sarılamadıkları için; kitlelere gelecek vaat edemiyor, kaybetmeye mahkûm kalıyorlar...\n
\n‘Ayrıcalık’ değil... ‘hakları’ yitiriyoruz\n
\n“Korku imparatorluğu”; Batı’nın-Moisi’nin!-“korku kültürü” ile karşılaştırılabilir mi?\n
\nBana göre hayır. \n
\nBatı’nın kaygıları, bizimkilerin yanında, çok görece kalıyor. \n
\nBatı’da düzen değişikliğinden duyulan kaygıların; Avro’nun sarsılmasından, göçmen işçi akımına, geleneksel siyasetin etkinliğini yitirmesine... Avrupa’nın liderliğini kaybetmesine dek uzanan... binbir nedeni var. \n
\nTürkiye’deki korkuların nedeni ise yalın ve tek: Bizler, baskıcı bir din devleti olmanın korkusunu yaşıyoruz. \n
\nAskeri vesayetten, sivil vesayete dönme korkusunu; kadın erkek eşitliği gibi çok yaşamsal hakları kaybetmenin korkusunu duyuyoruz. \n
\nBuradaki korkular genel geçer “ayrıcalıkları yitirmenin” korkusu değil... \n
\nKazanılmış/kazanılmış olduğu düşünülen “hakları yitirmenin” korkusu! \n
\nBatı’da gökkuşağı gibi değişen/değişken korkularla; gece ve gündüz çizgisindeki farkı belirleyen Türkiye’deki korkuları karşılaştırmak olası değil. \n
\nTürkiye bir “rejim değişikliği” (Türkçesiyle “sivil darbe”) yaşıyor. \n
\nBatı’da, böyle bir sorun yok. \n
\nBizde geleceği tutsak alan korkular, Batı’daki gibi, adı konulamayan “belirsizliklerden” kaynaklanmıyor; kaygılar bizde bilakis fazlasıyla belirgin olan ancak buna rağmen önü alınamayan bir gidişata yönelik... \n
\nTürkiye’de insanlar Avrupalılar gibi, önlerini göremedikleri için korkuya kapılmıyor. \n
\nTersine... \n
\nYönelinen istikameti gayet açık ve sarih kestirebildikleri için kâbus yaşıyorlar... \n
\nBadire, burada göre göre; göstere göstere geliyor... \n
\nTürkiye’nin “korku travmasını”, Batı’nın travmasıyla karşılaştırmak bu durumda bana göre -heyhat!- biraz oryantalist kaçıyor. \n
\nHikâyenin önemi...\n
\n“Türkiye Kime Kalacak?”ta Ulagay’ın öne çıkardığı bir diğer husus, siyasi başarıyı şartlayan “hikâyenin” önemi... \n
\nYazarın ısrarla vurguladığı görüşe göre; Erdoğan’ın başarısının sırrı etkileyici bir “hikâyeye sahip olmasından” kaynaklanıyor. \n
\nMuhalefetin, güçlü bir hikâyeden yoksun olması; tamamıyla ters orantılı biçimde, başarısızlığın kaynağını oluşturuyor. \n
\nMuhalafet ve CHP’nin bozuk plak gibi eski hikâyeye saplanıp kalmasının, kitleleri artık harekete geçiremediğini ve heyecan yaratmadığını söylüyor özetle Ulagay. \n
\nHikâyenin önemi de, oldukça görece. \n
\nKime ve neye göre “hikâye”? \n
\nHikâyenin önemine kim karar veriyor? \n
\nKüresel düzenin bol miktarda gaz verdiği Sarkozy ve Berlusconi gibi liderlerin de “güçlü hikâyeleri” vardı örneğin... \n
\nMedyalar; hikâyesi olan bu liderlere, Erdoğan’a olduğu gibi vaktiyle küçümsenmeyecek oranda destek, güç ve gaz verdi. \n
\nSonunda bu karşı konulmaz hikâyeler, büyük bir kriz konjonktüründe, patlamış balon misali, aniden sönüverdi. \n
\nBerlusconi’nin yerini Çizmede renksiz bir teknokrat; Sarkozy’nin tahtını da (ülkesinin “eski cumhuriyet değerlerine” sahip çıkan) hikâyesiz, normal, sıradan bir vatandaş kapıverdi...\n
\nDiyeceğim o ki... hikâyenin hikâyesi de aslında hikâyedir. \n
\nKüresel düzenin şartladığı koşullar ve bu koşullara karşı gösterilen direnç; son kertede daima daha belirleyici ağırlık taşıyor. \n
\nBiz gene laikler olarak tabii “Nerede yanlış yaptık?”ı düşünelim. \n
\nAma yaşadığımız dünyanın gerçeği böyle.\n
\n\n
\nNOT: Sevgili Ataol’a çok geçmiş olsun!
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 35 milyon TL değerinde altın sikke ele geçirildi
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 21 kişinin daha hastanelik olduğu ortaya çıktı
- Kayıp Amerikalı Suriye'de bulundu: 'Hacıyım' dedi...