'Cumhuriyet' Bir Üniversitedir

30 Mayıs 2013 Perşembe

Sen gideceksin, o gidecek. Ben gideceğim, bir başkası gelecek...
Dünya dönüyor, yıllar geçiyor.
Farkında olmadan ya da farkında olsak da!
İlhan Selçuk, “Cumhuriyet gazetesinin tarihini yazacağım” derdi hep... Tarihini mi, serüvenini mi, yaşamını mı, insanlarını mı!.. Belki hepsini.
Yazamadı, vakit bulamadı. Bırakmadılar ya da... Elini kolunu bağladılar. Hep bir şeyler engelledi. Daha önemli olaylar. Gazete için önemli çabalar...
Ben yarım yüzyıldır Cumhuriyet’in içindeyim. Daha önce de okur olarak yanındaydım. Neler gördüm, neler yaşadım! Oturup yazmaya kalksam koca kitap olur, belki birkaç cilt... Ama bunca yaştan sonra olası mı? Belki bir gün daha genç bir arkadaşımız bunu yapar.
Bir aile gazetesi
“Cumhuriyet”. Yunus Nadi’nin çocukları, Nadir Nadi, Doğan Nadi ve iki kız kardeşleri... Ama hep aynı çizgideler miydi? Zaman zaman kopmadılar mı? Şu yüzden bu yüzden... Nadir Bey gazetesinden ayrılmak zorunda kalmadı mı? Milletvekilliği, senatörlük... Ama gazetenin havasını değiştirmek isteyen yakınlarının etkisiyle zaman zaman üzüntülü anlar, yıllar...
12 Mart 71’de örneğin... Tam bir yıl gazete bambaşka bir çizgideydi. Bizler dışlanmıştık. İlhan tutukluydu, ünlü köşkte konuktu. Nadir Bey Yeniköy’deki evin balkonunda yakınlarıyla beraberdi zaman zaman. Ben de Yeniköy’de bekliyordum bir gün gazeteye dönmeyi... Bir yıl sürdü ayrılık. Bu arada gazetenin satışı düşmüştü. Okurlarımız bırakmıştı. Derken, Nadir Bey’le birlikte gazeteye dönüldü. Gazete eski satışına kavuştu, hatta arttı bile...
Kim yazacak gazetemizin tarihini? İlhan çok istemişti, ama olmadı. Şimdi genç bir yazar arkadaşın bu işi yüklenmesini bekliyorum. Nerdeyse yüz yıla yaklaşan bir geçmiş, bir o kadar da yarına seslenen bir gazete. Daha çok bir aydınlar bildirisi. İnsanlarımızı gerçekçi bir tutumla aydınlatan bir organ. Bir üniversitedir Cumhuriyet. Ülkemizde on binlerce bilinçli yurttaşın yetişmesinde en güçlü kuvvet olmuştur. Bir o yana, bir bu yana gitmez. Zaman zaman siyaset dünyasının egemenleri bu gazeteyi ele geçirmek istemişlerdir. O kadar ki gazetenin ortaklarını bile kandırmaya çalışmışlardır. İktidarlar gelmiş gitmiş,
“Cumhuriyet” hep Mustafa Kemal’in gazetesi olarak yaşamıştır, yaşamaktadır, daha da uzun yıllarca yaşayacaktır. Ben elli yıldır bir yazarı olmakla gurur duyduğum Cumhuriyet’i bir insan sıcaklığıyla benimsemişimdir. Atatürk’ün adını verdiği bu gazete, devrim tarihimizin önemli aşamalarında en etkin güç olmuştur. Okuru da, yazarı da olmak bir övünçtür.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yağmurda Bir Gün 20 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları