Almanya'da yapılan Federal Parlamento Seçimlerinde Sosyal Demokratlar (SPD) on yılardan sonra birinci parti oldu. Şansölye Merkel 16 yıl sonra artık aday olmayacağını on ay önce açıklamıştı. Tartışmalı geçen yeni aday sürecini, Merkel’in politikasını sürdüreceğini söyleyen Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti Başbakanı Laschet kazandı. 

180 kişinin ölümüne ve bazı yerleşim alanlarının yok olmasına neden olan yüzyılın sel felaketinde, Laschet’in kendi eyaletindeki felaket yerlerini ziyaretinde yanındaki birinin kendisine anlattığı bir olaya gülümsemesi, medyada ve kamuoyunda büyük eleştirilere ve partisinin de büyük oy kaybına yol açtı. Özür dilemesi de kendisini kurtaramadı. 

Soysal Demokratlar uzun süredir bir lider sorunu yaşadılar. Son olarak hiç tanınmayan iki eşbaşkan parti yönetimine seçildi. Ancak Merkel hükümetinde Sosyal Demokrat Parti adına Maliye Bakanı ve Merkel’in yardımcısı olan Olaf Scholz, Covid-19 sürecinde büyük yardımlarla ve sel felaketi esnasındaki ivedi yardım ve çözüm önerileriyle, ayrıca güven veren ekonomi politikasıyla seçmenin sempatisini kazanmayı başardı.

YABANCI DÜŞMANLIĞI DÜŞÜŞTE

Bu nedenle Sosyal Demokratlar Scholz’u başbakan adayı olarak seçtiler. Scholz daha önce Hamburg Eyalet Başbakanlığı görevini de son derece başarıyla yapmıştı. Ancak kamuoyu yoklamalarında SPD oyları yüzde 14-15’lerle tarihinin en düşük seviyesini gösteriyordu.

Dün yapılan seçimlerde SPD 206 milletvekiliyle birinci parti olmayı ve oylarını yüzde 25.8’e çıkarmayı başardı. Hıristiyan Birlik Partileri yüzde 8.9 oy kaybına uğrayarak 196 milletvekiliyle yüzde 24.1 oy alabildiler. 

Çevrenin korunması ve özellikle de iklim değişikliğine karşı ivedi önlemlerin alınmasını savunan Yeşiller’in adayı bayan Annalena Baerbock’e büyük sempati gösteriliyordu. Yeşiller oylarını yüzde 5.7 artırarak 118 milletvekiliyle oyların yüzde 14.8’ini kazandılar.

Liberal Parti de oylarını artırarak dördüncü parti oldu. Yabancı düşmanlığıyla bilinen aşırı sağ parti AfD ise oylarında az bir düşüşle beşinci parti oldu.

ZOR BİR SÜREÇ

Sol Parti (Die LInke) bir süredir devam eden parti içi sürtüşmeler nedeniyle yüzde 4.3 oranında oy kaybına uğrayarak yüzde 5’lik barajı, doğrudan seçilen üç milletvekili sayesinde aşabildi. 

Böylece Sosyal Demokratlar, Yeşiller ve Sol Parti’nin hükümeti kurabilecekleri gerekli çoğunluğa sahip olmadıklarından, SPD, Yeşiller ve Liberaller koalisyonu ya da Hıristiyan Birlik Partileri, Yeşiller, Liberaller koalisyonu ve hatta bu defa Şansölye Scholz’un ve SPD öncülüğünde yeniden Hıristiyan Birlik Partileri ile büyük koalisyonun kurulması bile söz konusu olabilir. Görünen o ki Almanya’da yeni hükümetin kurulması bir hayli zor ve uzun zaman alacak.

PROF. DR. HAKKI KESKİN 

SİYASAL BİLİMCİ, ESKİ ALMANYA PARLAMENTOSU VE AVRUPA PARLAMENTERLER MECLİSİ ÜYESİ