Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Dayanıklı Bina Yapabiliriz - Celalettin ÇİFTÇİ
Ülkemiz Beton
Arme (BA) yapı tekniğiyle 50 yıl kadar geç tanışmıştır. Ülkedeki ilk uygulamanın 1906 yılında, yani
ilk Alman BA şartnamesinin yayımlandığı yılda İstanbul’da yapılan Saint Antuan
Kilisesi olduğu bilinmekle birlikte ilk çok katlı bina 1922 de tamamlanan Laleli Tayyare Apartmanları olmuş.
İstanbul dışındaki köprü
benzeri üç betonarme kamu yapısı da
1920’li yıllarda yapılmış diğer BA yapılar.
İlk BA yönetmeliğinin büyük ölçüde
Alman BA Şartnamesi (DIN-1045) aktarımlı olarak 1953’te “Köprü ve İnşaat Cemiyeti” tarafından çıkarıldığı hesaba katılırsa özel inşaatların yok derecesinde olduğu 1950 öncesi yıllarda da sonraki onlarca yıl
boyunca da yapılanların, bazı istisnalar dışında usta ve kalfaların uzmanlık(!)
alanlarına terk edilen çok kötü birer taklitten ibaret olduğu
tartışmasızdır.
Uygulamanın kamu yönetimi
tarafından sahiplenip gereğine bakılmadığı için en başta proje konusu hiçbir zaman önemsenmemiş;
malzeme olarak “en önemlisi” sayılması gereken
agregalar (Fr.-Betonda kullanımı iyi
tariflenmiş, standartlara uygun kum-çakıl karışımı) konusu da sadece mühendislik eğitiminde ders geçme nesnesi olarak kalmış; başta üç
mühendislik eğitimi kurumuna sahip koskoca İstanbul olmak üzere tüm ülkede
deniz kumlarıyla, çamurlu
dere çakılı ya da kum ve
taşlarını -deprem sonrasına ilişkin resimlerde görüldüğü gibi- agrega sanarak çok katlı yapı inşaatları son hızla sürdürülmüş,
(halen de sürdürülerek) ülke baştan sona çöküşe hazır hale
getirilmiştir.
Bu arada İMO gibi meslek odaları da Mühendislik eğitimi veren kurumlar da durumdan görev çıkararak “Ne
yapıyoruz beyler!” deme gereğini bir türlü anımsayamadıklarından yüz binlerce
ton çimento, inşaat demiri ve tuğla ile daha birçok malzemeden oluşan milli servet
ve tonlarca değerli eşya, deprem vb. nedenlerle çöpe giderken genç-yaşlı on binlerce insanımız da pisipisine
toprağa verilmiştir.
KALİTELİ YAPI NASIL YAPILABİLİR?
Ciddi olunmak kaydıyla kolay olduğuna inanmak gerekir: Varsayalım
ki İstanbul’un riskli bir semtinde ve ortalama büyüklükteki bir arsa üzerinde
belediyenin 8 ya da 10 kat bitişik nizam yapı izni vermekte olduğu bir bina
yapmamız gerekiyor.
Bunun depreme karşı fevkalade dayanıklı yapılması için mühendislik çalışmalarının neler ve nasıl olacağını en
pratik ve kolay anlaşılır şekilde sırayla açıklamaya çalışalım. Esas uzmanlığımız da betonarme
yapıları konu edinmiş inşaat mühendisliği
olsun:
Bitişik nizama izin verilmesine karşın öncelikle arsanın kullanım boyutlarını iki
yandan da en az 50 cm. boşluk kalacak şekilde belirlememiz gerekir. Komşularla
da bu konu görüşülerek “deprem boşluğu” denen bu
fedakârlığın aslında fedakarlık değil; ne kadar yaşamsal/hayati olduğunda
hemfikir olunması ve benzer özverinin
kendilerince de yapılması sağlanmalı; sonrasındaysa bağlayıcı bir protokol
imzalanmalıdır.
Olabilirse protokol konusuna belediye ve hukukçular da dahil edilmeli; hatta basın
yoluyla da etkin bir duyuru yapılmalıdır.
Bitişik nizam yapılarda bu boşluğun bırakılması bilimseldir ve bu
nedenle de “Deprem Yönet-meliği”nce belirtilen ve açıkça Bayındırlık Bakanlığı’nın sorumluluğuna işaret edilen yasal bir
zorun-luluktur ve tüm ülkelerin deprem Yönetmeliklerinde de yer alır.
Örneğin hesap yapıldığında 8-10 katlı
yapı için bu zorunlu boşluk
15-16 cm.yi geçmez ama bu kez
de böylesi daracık boşluğun inşaat zorluğu yanında pislik ve
fare yuvasına dönüşme riski vardır. Bu nedenle iki bina
arasının yukarıda belirtildiği gibi en az net, bir metre olması çok önemsenmeli; üstelik havalandırma pencereleri, çatı akarları -ve simetrik temeller-
yapabilme gibi daha bazı çok önemli yararları da gözönünde bulundurulmalıdır.
Buna karşın nedense hem imar izin
belgesinde -yasaya aykırı olarak- yer verilmemesi, hem de mimari bilinçsizlik yüzünden boşluğun
bırakılmaması, deprem süresince yapışık binaların onlarca saniye biribiriyle
amansızca çarpışmasına;
yalnızca bu nedenle, yani bilgisizlik ve anlamsız arsa tamahı yüzünden pekçok yapının, yalnızca bu çarpışmalar sonucu göçtüğünün ve ölümlere de yol açıldığının bilincinde olunmalıdır. Oysa önerilen boşluğun bırakılmasıyla
yapı sağlığı hiçbir zaman
bozulmamakta; ömrü de çok çok
artmaktadır.
VE DUVARLAR
İç ve dış duvarların bazı istisnalar dışında geçmişten bugüne genel ve değişmez malzemesi
tuğladır. BA Karkas binalarda kullanılan yatay delikli tuğlaların yük taşıma
kapsitesi yok sayılsa da standartlara göre en az 2,- N/cm2 (20 kg/cm2) basınç dayanımı istenir.
Çok kolay
yakalanan bu değer önemsiz
değildir. Fakat yapım sırasında nedense duvarlara olması gerekenin aksine pek
sorumluluk verilmez; çoğunlukla
en kalitesiz kumlarla ve 200 kg. doz çimento ile aynı gün örülüp
bitirilir. Oysa binaların olabildiğince monolitik yani bütünsel yapılması
gerekir.
En temiz ve özel granülometrik (0-3 mm) kumlarla
ve bir günde en çok 1 m. yüksekliğinde örülmesi bilimseldir. Monolitik
yapıya güçlü katkı vermesi için
duvarların en kaliteli kum kullanarak ve en az 250 kg. doz çimentoyla örülmesi, kolon ve kirişlerle de en yüksek düzeyde bütünleşmesi
gerekir.
Tarihten günümüze, nice depremler yaşayarak gelen kaleler,
şatolar ve ihtişamlı mabetlerin hiçbiri
çimento ile tanışmamış; tamamı kireç harcı
veya türevi olan horasan harcı ile yapılmıştır. Kireç harcının, 90 günlük çimento harcı değerine yaklaşık 400-500
yılda ulaştığı hesaba katılırsa durum daha da şaşırtıcı olur. Eski yapılara
ayrıntılı ve bilimsel bakıldığında harç kumu başlı başına öne çıkmaktadır.
Şöyle ki bu kumlar asla
deniz kıyılarından değil, dağ
yamaçlarından elenerek
alınmakta ve bir de iyice yıkanmaktadır. Bulunmadığı zaman pişmiş tuğlalar
kırılarak harç kumu yapılmıştır. Ne-reden bakılsa başarısızlığa ant içmiş gibi yaptığımızın tam tersi
bir tablo ile karşı karşıya kalınmakta.
CELALETTİN ÇİFTÇİ
ESKİ İNŞ.Y. MÜH. KTÜ ÖĞ.GÖR.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Restoranlarda 'harcama limiti' uygulaması başladı
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- Ahmet Özer soruşturmasında yeni gözaltılar