Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Deprem riski, ekonomi ve nüfus - Sıtkı Ergüney
Her yıkıcı depremin ardından, Türkiye’nin jeofizik haritaları üzerinden fay hatlarının konumu, beklenen olası depremlerin yerleri ve büyüklükleri, bilim insanlarınca anlatılır, alınması gerekli önlemler belirtilir. Ancak; olası depremlerin ekonomik ve demografik boyutları yeterince irdelenmez. Oysa depremlerle birlikte oluşabilecek ekonomik ve demografik risklerin somut şekilde belirlenerek hazırlanacak makro ve mikro eylem planları doğrultusunda devletin ilgili kurumlarının eşgüdümü içinde çalışması, sorunun çözümü için temel koşuldur.
Türkiye’nin yüzölçümünün üçte ikisi, birinci ve ikinci derecede deprem riskli alanlardan oluşmakta, buralardaki 34 ilde, nüfusun yüzde yetmişi yaşamaktadır. Bu bölgelerde, sanayi ve hizmet sektöründe faaliyet gösteren, doğrudan ve dolaylı olarak üretime, istihdama katkıda bulunan, ödediği vergilerle kamuya ekonomik kaynak sağlayan çok sayıda kuruluş bulunmaktadır. Bu alanlardaki konut ve sanayi tesislerinin riskli zeminlerden uzaklaştırılması, tarımsal alanlara zarar verilmeden belirlenecek uygun zeminli arsalar üzerinde depreme dayanıklı yapılara dönüştürülmesi için önemli kaynak gerekmektedir. Bunun da ekonomiye yansıyacak alternatif maliyetleri vardır.
Türk ekonomisinin kısa ve orta vadeli ekonomik potansiyeli çerçevesinde kaynakların toplumsal maliyeti az, faydası yüksek alanlarda kullanılmasını güçleştiren önemli etken; ekonominin mevcut kapasitesinin üzerindeki yüksek nüfustur. 20-60 yaş arası nüfus, toplam nüfusun yüzde 57’sini oluşturmaktadır. Nüfusumuz, binde 13 artışla, yılda bir milyonun üzerinde çoğalmaktadır. TÜİK verileriyle, çalışma çağındaki nüfusun yüzde 9’u, esnaf ve çiftçi ailelerindeki gizli işsizler ve mevsimlik istihdamlarla birlikte, işsiz sayısı yaklaşık 10 milyondur. Aldıkları üniversite diplomalarının çalışma hayatlarında karşılığını bulamayanlar, aşırı nüfusun neden olduğu kaynak israfıdır.
Milli gelir
Sorulması gereken soru şudur: Bilimsel ve kültürel donanım düzeyi düşük çok sayıda insan mı? Yoksa bunun tersi mi?
Basit hesapla; nüfusumuz şimdikinden 10 milyon daha az olsaydı, Türkiye’nin milli gelir büyüklüğü değişmeden, kişi başına yıllık gelir 11 bin dolar olacaktı. Milli gelir büyüklüğünde dünyada 19., kişi başına gelirde 77. sıradayız. Yılda 1 milyon yurttaşına istihdam yaratması gereken Türkiye’de, bunun sabit yatırım maliyeti, kişi başına 1 milyon liradır. Nüfusları 6-10 milyon dolayındaki İskandinav ülkelerinde kişi başına milli gelir, Türkiye’den yedi kat fazladır.
Artan şehirleşme, azalan kırsal nüfus, yeni kuşakların aileden ayrı yaşama tercihleri nedeniyle yükselen arsa ve konut fiyatları, milyonlarca kişinin yaşam standartlarını geriletmektedir. Sorun, yönetilemez hale gelmektedir.
Kamu; dar ve orta gelirlilerin ödeyebilecekleri maliyetlerle kiralık ve satılık konutlar üretmelidir. Bu sorunların çözümü piyasa ekonomisi kurallarına bırakılamaz. Kamunun ağırlıkta ve yönlendirici olacağı kısa, orta, uzun vadede izlenmesi gereken merkezi planlama temelli demografik ve ekonomik modeller, bir an önce bulunmalı ve uygulanmalıdır.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Restoranlarda 'harcama limiti' uygulaması başladı
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- Erdoğan'dan Suriyeliler açıklaması