Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Evrensel bağlamda Anadolu ezgileri - Canel Arsel
Almanya’da elinde bağlama ile türkü söyleyen Alman bir sokak müzisyeni düşünün... Ütopik geliyor değil mi? Oysa bizzat tanık olduğum bir durumdu... Yine Avrupa’da tamamen Avrupa menşeili müzik yapım ve dağıtım şirketleri düşünün. Âşık Veysel, Pir Sultan Abdal ya da otantik Anadolu ezgilerini albüm haline getirip piyasaya sürüyor. Bizim kendi coğrafyamızda daracık bir alana sıkıştırıp bıraktığımız Anadolu ezgilerimiz aslında evrensel değerde müzikal tınılara ve felsefi nitelikte sözlere sahiptir. Gelin görün ki bunun bir tek farkında olmayan da sanırım yine bizleriz...
Örneğin Yunan müziğine bakın, sayısız türkülerimizin oralarda Yunanca söylendiğine tanık olursunuz. “Üsküdar’a Gider İken Aldı da Bir Yağmur” şarkısını dünyaca ünlü BoneyM Grubu’ndan İngilizce dinlerken biraz da belki içinde bulunduğumuz kompleksin etkisiyle ruhumuz okşanıyordu. Bizim melodimize başka sözler yazıp kullanması bile sorgusuz bir şekilde kabulümüz olmuştu... Kadim Anadolu coğrafyası bu ezgileri tarihsel süreçte damıtıp günümüze ulaştırırken, hançeresinden kopup gelen acı, sevinç, özlem, ayrılık gibi insani duyguların tercümanı olurken, zaten evrensel boyutta bir anlama ulaşmamış mıydı?
İşte tam da bu sebepten, hangi ülkede, hangi dilde olursa olsun bu toprakların bilinen ya da bilinmeyen ozanlarının sözleri bir karşılık buluyor. Kuşkusuz, kendi kültürümüzün kıymetini bilmek, onunla övünmek yalnızca söylemlerle değil, somut tavırlarla, uygulamaya geçirilen ciddi projelerle olasıdır. Pekâlâ ne yapılabilir? Bunun için sayısız örnekler sunabiliriz fakat bu arada otantik ezgilerimize çağdaş yorum getirmeye çalışırken gözden kaçırmamamız gereken bir durum var.
Bizim makamlarımız ile Batı müziği makamları arasında “minör, majör, gam, diyez” gibi müzikal terimlerle tanımlayacağımız farklılıklar vardır. Bir türküyü alıp, özgün makamından çıkararak garip bir hale sokup, sözüm ona çağdaş ve evrensel nitelik kazandırmaya çalışmak aslında kendi ezgilerine saygı duymamanın da bir itirafı oluyor. Otantik bir Anadolu ezgisini neden kendi özgün makamıyla birebir yorumlamıyoruz da “ara” ve bazı “karar veya diyez” seslerle kendi gerçekliğinden koparıyoruz? Birilerine benzemeye çalışarak değil, birebir bu melodi, bu ezgi benim topraklarımın ezgisi, makamı da bu ve bunu böyle tanıyıp seveceksiniz deme özgüveninden neden yoksunuz? Çoksesliliğe evet ama çok gürültülülüğe değil.
CUMHURİYETİMİZİN DEĞERLERİ
Bir ulusa saygınlık
kazandıran, onun ürettiği ve
yarattığı bilimsel, teknolojik,
felsefi, kültürel kavram ve
olgulardır. Büyük önder Mustafa
Kemal Atatürk’ün gösterdiği o
bilimsel ve teknolojik hedefe
ne yazık ki dogmacı ve bilimden
korkan zihniyetler yüzünden
tam anlamıyla ulaşamadık
fakat Cumhuriyet değerlerinin
kazanımlarıyla ülkemiz
hâlâ dünya platformunda
saygınlığını koruyor.
Dolayısıyla geleceğe
karamsar bakmamak gerekiyor.
Diğer taraftan sanatta ve bu
toprakların ezgilerini dünya
halklarına tanıtmada büyük
zenginliğe sahipken bizim
için gereken tek şey ne biliyor
musunuz? Yalnızca özgüven.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- 6 asker şehit olmuştu
- Naci Görür'den korkutan uyarı