Olaylar Ve Görüşler

Savaşın domino etkisi - Dr. Violeta STRATAN İLBASMIŞ

09 Ağustos 2022 Salı

Rusya-Ukrayna savaşının etkisi, son derece küreselleşmiş, ekonomik olarak birbirine bağımlı bir dünyada, hem yakın çevresinde hem uzak ülkelerde hissediliyor. Savaşın yankısı sürekli ve açık şekilde genişliyor. Domino etkisiyle tüm ülkeleri siyasi, ekonomik, toplumsal, insani olarak etkiliyor. Küresel gıda ve enerji güvensizliği, gıda ve akaryakıt fiyatlarındaki artış, tüm dünyada enflasyonun artması, Avrupa’da yaşanan insani kriz (Ukraynalı mülteciler) dünya üzerinde olumsuz etki yaratıyor.

Salgın hastalık nedeniyle üretim zincirlerinde meydana gelen tıkanmalar, fiyatlardaki hızlı artışlar ekonomistler tarafından geçici etkiler olarak görülse de savaşın başlamasıyla birlikte bu etkiler, kalıcı hale gelmeye başladı. Çünkü Rusya tarafından planlanan savaş, yıpratma savaşına dönüştü. Savaşın neden olduğu ekonomik-sosyal etkiler yanında, sadece Rusya çevresinde değil, başka bölgelerdeki toprak ve sınır sorunlarının “canlanmasına” veya “çözülmesine” yol açan siyasi, jeopolitik etkilerle ilgili de giderek daha fazla tartışma var.

RUSYA-ÇİN-JAPONYA

Bu anlamda en anlamlı örnek Tayvan. Çin, bunu kendisinin çözeceği bir iç sorun olarak belirtse de nisan ayı sonunda, ada çevresindeki sularda tatbikatlarını artırdı. 1949 İç Savaşı’ndan sonra Çin, herhangi bir barış anlaşması imzalamadan, Çin anakarası (Çin Halk Cumhuriyeti) ve Tayvan (Çin Cumhuriyeti) olmak üzere iki devlet birimine bölünmüştü. Çin, ada üzerinde siyasi kontrole sahip olmasa da Tayvan’ı kendi topraklarının ayrılmaz parçası olarak görüyor. ABD’nin adadaki siyasi etkisi de Çin’i çevreleme politikası da iyi biliniyor.  

Tayvan’ın biraz kuzeyinde, zamanında çözülmeyen ve özellikle Rus basınında polemiklere yol açan başka bir ihtilaf görülüyor: Rusya ile Japonya arasındaki Kuril Adaları sorunu. Rusya, adalar (18 tane) zincirinin tamamı üzerinde siyasi kontrole sahip olduğunu iddia ediyor. Japonya ise hemen yakınında bulunan dört adanın, Kuril Adaları zincirinin parçası olmadığını, dolayısıyla Rusya’nın yetkisi altında olamayacağını öne sürüyor. Bu yıl mart ayında Rusya, adalarda, Japonya’yı daha da endişelendiren tatbikatlar yaptı. Kuril Adaları, Pasifik’te Rusya’nın, ABD’nin (NATO) hareketlerini kontrol edebildiği çok önemli stratejik konumdalar.

RUSYA-BALTIK BÖLGESİ

Son haftalarda, Baltık Denizi bölgesinde, Rusya’ya ait yoğun askeri nüfuslu bir bölge olan Kaliningrad’da da gerginlik arttı. Litvanya, Kaliningrad’a demiryoluyla eşya taşınmasını yasaklayacağını açıklamıştı. Rusya’dan gelen birkaç sert tepki ve Almanya Başbakanı Olaf Scholtz’un ısrarı sonrası Litvanya kararını değiştirdi. Rusya’nın Baltık Filosu, Kaliningrad bölgesinde. Ancak bölgede, Litvanya ve Polonya arasında, Belarus ile Kaliningrad’ı birbirine bağlayan “Suwalki Koridoru” adı verilen yaklaşık 100 kilometrelik bir arazi şeridi var. Birçok yorumcuya göre, Rusya doğrudan NATO’yla yüzleşmek isteseydi, bu koridor Avrupa haritasındaki en tehlikeli nokta olurdu.

DR. VIOLETA STRATAN İLBASMIŞ

GAZETECİ/ARAŞTIRMACI



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları