2019 yılındaki yerel seçimlerde Türkiye için hem yeni bir şans hem de ciddi bir umut ışığı doğdu. Karamsarlığın, sürekli maruz kalınan olumsuz haberlerin ve yoğunlaşan bir ekonomik krizle derinleşen yoksulluğun çizdiği sınırlar, toplumu ciddi bir sosyal krizin eşiğine getirmişti. Bu olumsuz koşullar aslında yerel seçimlerdeki başarının etkisini de artırdı. Millet İttifakı’nın belediye başkanları, her türlü engele rağmen kolları sıvadı ve başta büyükşehirler olmak üzere yönettikleri her yerde başarılı oldu.

UMUDUN ARTMASI

Aradan geçen sürede, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin de etkisiyle AKP iktidarının Türkiye’yi yönetemediği gerçeği daha çok gözler önüne serildi. Bütün bunlar olurken İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener başta olmak üzere Millet İttifakı’nın toplumda yarattığı umut daha da arttı. Özellikle İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın başarılı çalışmaları da popülerliklerini ve ilgiyi daha da artırdı. Bütün bir yapı içerisindeki rolüyle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da umudun öncülerinden oldu.

2019 yılındaki yerel seçimler öncesinde, yine Cumhuriyet gazetesinde kaleme aldığım yazıda, “Farklı görüş ve fikirlerimiz olsa da birlikte hareket etmeyi bu fikri zemin üzerinde başardık. Türkiye’deki ayrıştırma ve kutuplaştırmaya inat, biz birlikte hareket edebilmeyi becerdik. Bu kutuplaştırmanın panzehiri olduk” ifadelerini kullanmıştım. Türkiye’de siyasi partiler aynı değildir; farklı reçeteleri ve programları vardır. Bu farklılıklar arasında, ortak bir zeminde buluşabilmek her şeyden daha değerliydi. Aradan geçen süre zarfında tartışmaların, gerilimlerin ve krizlerin olması son derece doğaldı. Fakat Millet İttifakı ortak zeminini hiçbir zaman kaybetmedi ve bugün cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu için var gücümüzle çalışıyor. İYİ Parti’nin buradaki konumu ise herkes için bir güvencedir. 

MİLLET İRADESİ

Ortak zeminde buluşmak önemli ve değerlidir. Bu zeminde şahsi çıkar ve beklentiler, rantlar yoktur. Bu açıdan Millet İttifakı ile Cumhur İttifakı arasındaki ayrım da net olarak ortaya çıkıyor. Çünkü Cumhur İttifakı’nda bariz bir çıkar birlikteliği var. Terör örgütü Hizbullah ile ilişkili olduğu defalarca dile getirilen HÜDA PAR’ın Cumhur İttifakı’nda yer almasını da bu sebeple kamuoyuna açıklayamadılar. Zaten Cumhur İttifakı, uzun bir süredir açıklanamazlarla dolu bir girdaba girmişti ve şimdi Türkiye’yi de peşinden sürüklemek istiyor. 14 Mayıs, buna karşı millet iradesinin kendisini gösterdiği yeni bir milat olacaktır.

Türkiye, Cumhuriyetin yüzüncü yılında yeni miladına yaklaşırken 23 Haziran’da Türkiye’de yeni bir dönemi aralayan iyilik geçidinin tamamlanışı da 14 Mayıs’ta gerçekleşecek. 

Fakat 14 Mayıs, elbette ki yalnızca bir milat olacak.

Türkiye’nin içine sokulmak istendiği girdabı yendiğimiz gibi; yıllardır süregelen karanlığı da aydınlığa kavuşturacağız.

Son olarak, 99. yaşını kutlayan Cumhuriyet gazetesine, yayın hayatında nice uzun yıllar diliyorum.

İyi ki varsın Cumhuriyet!

SATUK BUĞRA KAVUNCU

İYİ PARTİ GENEL BAŞKAN BAŞDANIŞMANI