Öner Yağcı

Okumak

16 Mart 2024 Cumartesi

İnsan olmak için atacağımız adımlara yol gösterecek kitaplarla dolu dünyada, okuyarak özgürleşiriz.

Bilgisizliği, önyargıyı, bağnazlığı, hoşgörüsüzlüğü ve kör inançları yenecek güç olan bilginin kaynağına ulaşırız okumakla.

Bilincin, bilgi ve düşüncenin birbirini tamamlamasıyla oluştuğu gerçeği gösteriyor ki okumak çok şey katar insana.

Kitap okumak, aklın yaşamı deney kılmasıdır.

Okumak, unutmanın, yanlış ya da eksik anımsamanın, başkalarının yaşadıklarıyla kendi yaşamını karşılaştırmanın verdiği birikimle İnsanın doğru adımları yakalaması fırsatıdır.

Bacon, “Yalanlamak, reddetmek, inanmak, kabullenmek, konuşmak, nutuk çekmek için değil; tartmak, kıyaslamak ve düşünmek için oku” diyor.

“Kitaplar, hızla ilerleyen bir trendeymişim gibi yeni yeni görüntüler, türlü dünyalar seriyordu gözlerimin önüne” diyen kitap sevdalısı Gorki ekliyor:

“Bende iyi olan ne varsa hepsini kitaplara borçluyum”

Kolay değildir okumak

Ama kolay iş sanılmasın okumak, gerçek okumak.

Okumayı istemek, okuyarak düşüncenin geliştirildiğine inanmak gerek.  

Boşuna “Durup dinlenmeden okumak istiyorum” dememiş Nâzım Hikmet, “Sanatların en zoru okuma sanatıdır” dememiş Goethe

Ovidius’un tarihin derinliklerinden gelen “Yetişen zekâları kitaplarla beslemeyen uluslar yok olmaya mahkûmdur” sözü de boşuna bugünlere kadar gelmemiş.

“Okumak, bir kitaptan alınan elemanlarla, kendine manevi bir dünya yapmak, onun içinde tek başına yaşayabilmek demektir. Bu, ta çocukluktan başlayan uzun alışkanlıklar ve egzersizler neticesidir” demiş Reşat Nuri Güntekin.

“Çocukluktan başlayan...” deyince insanlığın bunca arayışa, birikime, mücadeleye karşın geldiği noktanın insana acı ve hüzün vermesi çok doğal.

İnsanın bunca aşağılandığı bir yaşama biçiminin kölesi olmak yakışmaz insana.

Akıl, bilim, sanat silahlarıyla donanarak düşünmek, yanlışlıkları, çirkinlikleri, adaletsizlikleri, eşitliksizlikleri, bağnazlıkları yeryüzünden silmek için mücadele etmek yakışır insana.

Okumak sanattır

Okuma Sanatı: Nasıl Okumalı, Neler Okumalı? adlı yapıtında, konuya anlamlı bir ışık tutan Türkçenin titiz ustası, eğitimci, yazar, aydın Emin Özdemir, Eleştirel Okuma ile okumanın “işlevi”nden başlayarak ve metin örneklerini irdeleyerek okumayı bir sevda, bir alışkanlık olarak gören insanların vazgeçemeyeceği bir yapıt sunuyor, bir başka kitabında (O İyi Kitaplar Olmasaydı-Bilgi Yay.) onlarca kitaptan örneklerle okuma sanatının yaşamı nasıl güzelleştirdiğinin kanıtlarına geçit veriyor.

Orhan Tüleylioğlu’nun Yalnız Kitap (Kara Karga Yay.) adlı yapıtında aktardığı, Dünya Yazın Tarihi’nin yazarı Antal Szerb’den aktardığı bir paragraf bu geçide güzellikler katıyor:

“Montaigne’in büyük yeniliği düşünsel anlamda bencilliği keşfetmesidir. Shakespeare tüm zamanların en büyük oyun yazarıdır. Cervantes’in romanı roman tarihinin en büyük dönüm noktasıdır. Avrupa insanı Goethe’de kendisine saygı duymuş ve kendisini arı yüceliklere çıkarmıştır. Balzac, insan doğasını anlamak için gerekli belgelerin en büyük deposudur. Baudelaire’in düşünsel bildirisi kötümserliktir. Mark Twain gerçek bir halk dâhisidir. Puşkin, uyumlu bir arı sanatçısıdır. Rus yazınının tarihsel dönüm noktası Palto’nun yayımlanış tarihidir. Kafka, öykülerine insanın kötü niyetli yüksek mevki sahibi insanlara karşı verdiği umutsuz savaşı katmayı başaran tek kişidir... Okumayı yaşamsal bir işlev ve karşı konulmaz bir zorunluluk sayan okuyucu -gerçek okuyucu- yalnızca bunlardır... Dünya küçük bir iyiliğe yakıcı bir biçimde gereksinme duyuyor ve de kitapları seven kişi kötü insan olamaz.” 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Zaman, savaş ve insan 7 Aralık 2024
Tüketilmek 30 Kasım 2024
Günümüzün Nazizmi 23 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları