Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi, 12 Eylül darbesini yapan 5 generalden bugün hayatta kalan ikisi hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanmalarını isteyen cumhuriyet savcısının hazırladığı iddianameyi kabul etmiş.

O iki emekli orgeneral Tahsin Şahinkaya ile Kenan Evren’in seçilmiş TBMM’yi feshederek yönetime el koymak amacıyla 1 yıl önceden karar veren cuntayı oluşturdukları; kamuoyu karşısında haklı görünmek için de “devlet içindeki derin yapılarla” darbeye zemin hazırlamak amacıyla terör olayları çıkarttıkları da iddialar arasındaymış.

Kapatılan parlamentonun bir üyesi olarak; darbeden sonra Meclis Şeref Salonu’nda o 5 paşanın devlet erkânı, rektörler, yüksek yargının temsilcileri ile tanıştırılma törenini TRT’den izlerken gördüğüm manzara belleğimde çakılıp kalmış.

Hepsi tören cüppeleri ile sıraya dizilmiş olarak, büyük üniformaları içindeki o beş darbeci generale adeta “Ne iyi ettiniz de halkın seçtiği Meclis’i kapattınız, siyasi partilerin liderlerini gözlem altına aldınız. Seçilmişlerin kimilerini 10, kimilerini de 5 yıl, hem seçmen olmaktan hem de seçilmekten alıkoyan kararı da iyi ki aldınız” demek için sıraya girmişlerdi.

O muayede sırasına girenlerin bir tanesi bile, her gün art arda işlenen cinayetlerin, sabotajların, ortamın daha da olgunlaşması için gladyo tarafından önceden hazırlanmış plan gereği işlendiğini biliyorlar mıydı?

Hiç sanmıyorum.

CIA’nın Ankara’daki istasyon şefi Paul Henze’nin verdiği müjdeyi, Washington’da ABD Başkanı Jimi Carter’a hemen iletmek için o tarihteki Dışişleri Bakanı Muske’nin “Bizim çocuklar becerdi” sözü bile, ülkedeki anarşinin nerede ve kimler eliyle planlandığının kanıtı değil midir?

Kendileri tarafından belirlenen Bayrak Harekâtı adlı plandaki “G” gününü beklerken Evren’in Brüksel’deki NATO askeri kanat toplantısından dönüşte, cumhurbaşkanı seçimi için parlamentodaki nafile turları eleştiren demecinin arkasından da bazı milletvekillerinin o plan gereği seçimi sabote ettikleri de anlaşılıyor.

Ankara’daki yargılamada, o günlerde hangi milletvekillerinin Genelkurmay Başkanı’na giderek, darbe için Meclis’i kapatma isteğinde bulundukları da Evren tarafından açıklanmalıdır.

12 Eylül 1980 günü zorla görevinden alıkonulan seçilmiş TBMM’nin bugün hayatta kalan üyeleri, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayacak davada müdahil olmalılar. Dört yıl için halktan vekâlet aldıkları halde, o süreyi tamamlamaktan zorla alıkonuldukları için haklarını aramalılar.

Hatta Evren ve Şahinkaya’dan tazminat isteğinde bulunmalı, alacakları bedeli topluca bir hayır derneğine bağışlamalılar.