Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Dış politika, ip üzerinde cambazlık değildir
PKK’ye karşı Kuzey Irak’ta düzenlenen harekâtta, yeni İHA’ların desteğinin kullanılıyor olması, (Libya’da da dış basında yorumlara neden oldu) bir askeri güç üstünlüğü durumu ve duygusu yarattı ve askeri yöntemlerle bu işi bitiririz kanaatini yaygınlaştırdı. Özellikle iktidar saflarında.
Şüphesiz “askeri başarı” sevindiririr, fakat büyük güçlerin egemenlik sahasına dönüşen Orta Doğu’da çözümü doğurma olasılığı zordur.
Orta Doğu önemli ölçüde ve güncel olarak “Suriye” sorunudur. Suriye’nin parçalanmışlığıdır.
Esas sorumlu ABD ve Batı’dır
Bu parçalanmışlıkta ana sorumluluk Batı Dünyasına aittir. ABD, Fransa, İngiltere ve bunların araç ve para babası olarak kullandığı Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeler ve şüphesiz ki İsrail.
İran ve Rusya yok mu? Şüphesiz askeri olarak sahadalar, fakat Suriye’nin bölünmesi için değil bütünleşebilmesi için.
İran’ı rahat anlayabiliriz, Suriye’nin parçalanmasından en çok zarar görecek ülkelerin başında geliyor. Eğer Suriye, ABD ve İsrail’in bir uydusuna, kontrol ettiği bir ülkeye dönüşürse, doğrudan İran’a dayanacaklar. Orta Doğu tamamen paramparçaya, etnik ve mezhepsel kavimlere dönüşecek. Uluslu devletler parçalanacak ve her biri güdülenen birer kavimlere dönüşecek. İstedikleri de bu zaten.
Suriye’de Rusya’nın ve İran’ın varlığı bunu engelliyor.
Suriye’nin siyasi ve merkezi bütünlüğünün sağlanmasından en çok yararı görecek ülkelerden biri dahası başlıcası Türkiye’dir.
Oradaki Kürt yapılanmasının Şam’ın merkezi kontrolüne girmesi, Türkiye’yi rahatlatacak en önemli çözüm yoludur.
Ankara’nın çözümsüzlük politikası
Ankara Suriye’nin toprak ve siyasi bütünlüğünü birliğini mi istiyor, yoksa parçalanırsa benim de kontrol edeceğim bir bölge olsun politikası mı güdüyor...
İlk operasyonlar, Amerikan-PKK koridorunu engellemedi ve Suriye’nin Batı’da daha hâkim duruma gelmesini sağladı. Ama Türkiye’nin İdlib’de izlediği politika, Suriye’yi Batı ve İsrail politikalarının (parçalanmış Suriye) uygulanmasına açık hale getiriyor.
Türkiye ile Rusya arasında kararlaştırılan bakanlar düzeyindeki görüşmelerin iptali, İdlib’i yeniden alevlendireceğe benziyor. Türkiye “HTŞ vb.” örgütlerinin varlığını, son yapılan anlaşmaya rağmen, “statikleştirme” politikası izliyor.
Rusya ve Şam ise İdlib konusunu çok da geleceği bilinmezliklere havale etme niyetinde olmayacaklardır.
Ankara’nın hem Suriye’de hem de Libya’da Amerika’yı devreye sokma çabaları, ve Suriye-İdlib politikası, Türkiye’yi ip üzerindeki cambaz pozisyonuna soktu.
Suriye’de çözümsüzlük politikası sürdürülebilir değil..
Bölgede sadece Orta Doğu’nun parçalanmasına hizmet etmektedir.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
En Çok Okunan Haberler
- Op. Dr. Dericioğlu başında poşetle ölü bulundu
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Suriye'nin yeni başbakanından ilk açıklama
- ‘Hepinize test yapalım, bakalım kim ne kadar geçiyor!’
- Erdoğan'ı protesto eden gençlere işkence iddiasına yanıt