Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Erdoğan ve Komünistler
Hoş bir haber: Başbakanlık makamında oturan kişi, AKP menşeli dolandırıcılıkların gündeme gelmesi üzerine, her zaman kuluçkasında hazırda tuttuğu incilerinden birini yumurtladı ve AKP’ye yönelik yolsuzluk suçlamalarının eski komünist taktikleri olduğunu söyledi ya, bir sosyalist avukat, Sedat Vural, hakaret davası açtı!
Almanlar, kurt köpekleri gibi AKP menşeli dolandırıcıların peşinde neredeyse sürek avı düzenlerken... Parti genel başkan yardımcılarından birinin belediyelerde türlü çeşitli ihale-arsa spekülasyonlarından vurgunları ortaya çıkmışken... Kendisi, 6 yıllık iktidarları döneminde kamuoyuna yansıyan ihale kepazeliklerinin hiçbirinin üzerine gitmemişken... Yine genel başkan yardımcılarından adı Baron’a çıkmış bir diğerinin, yönetim kurulu üyesi olduğu şirketin hayali ihracattan yargılandığı ve şirketin mahkûm olduğu belgelenmişken...
Başbakanlık tahtında oturan sorumlunun (yoksa sorumsuzun mu demeli?), AKP’ye komünist taktiklerle yolsuzluk çamurunun atıldığını söylemesi, bütün yolsuzlukların üzerine şal atması, üstüne üstlük, sahip çıkması, acaba hangi yüksek cesaretin ürünü ve hesabı olabilir, diye düşünmeliyiz...
***
Bazı olasılıklar-inançlar üzerinde, mesela diyerek, durabiliriz:
1) Yolsuzluk belgeleri-haberleri, kendisini iktidar yapan seçmenin önemli bir kısmına ulaşmamıştır. Ulaşanı varsa “bunlar komünist taktikleri” diyerek, “sol canavarı” gündeme getirir, onların zihinlerindeki bulanıklıkları temizleriz, inancı.
2) Medyanın en az yüzde 41’i bizim kontrolümüzde. Gerçek tek olmaktan çıktı. Gerçeği ikiye böldük. Gerçek, medyaya egemen olmak ve bunların iftira olduklarını yaymaktır. Çağımız başarılı iletişim çağıdır! Rezili bile en masum gösterme becerisidir. Ayrıca, pek çok iletişim şirketini de satın alır veya iyi paralarla “karşı iletişim” mekanizmasını harekete geçiririz... Korkmayın! Paramızı koyacak yer bulamıyoruz!
3) “Karşı Medya”da da, bizim besmeleler (yani beslemeler!) var. Toplumun ağzına baktığı, etkilendiği, dinleyerek fikir oluşturduğu bir dizi “aydın” kılıklı da boş durmuyor! Onlardan oluşturduğumuz medya ordumuzun eli armut toplamıyor!
4) Bizim seçmenin kafası küttür, eğitim düzeyi de düşüktür, aklı basmaz, onlar din-namus-Allah-peygamberden anlar... Aziz Nesin haklıdır. Bizim Allah yolunda ilerlediğimize inanırlar...
5) CHP ve solcuların Müslümanlara sürekli iftira ettiği, bir inançtır... Bu inancı hiçbir şey sarsmaz...
6) Millet, “Çalıyor ama iş de yapıyorlar, çalınanların bir kısmı da bize yiyecek torbası, kömür, seçimlerde altın-nakit para, ihale mihale, kemik memik vb. olarak geri de dönüyor... Çalmasalar bize hiçbir şey vermezler...” diye düşünür.
7) Seçim zamanında bol keseden atar, hediyeleri dağıtır, oyları toplarız... Önemli olan milletin cebine üç kuruşun girmesidir. Bir de Kuran’a el bastırtır, oyunu alırız.
8) İktidara gelen partinin yolsuzluk yapması, artık kabul edilmiş sıradan bir olaydır. “Hiç olmazsa onların cepleri doydu, şimdi cüzdanları boş karnı aç olanları iktidara getirerek bir de onları doyurmayalım” düşüncesini ne kadar yayarsak o kadar iyi...
9) Biz iktidarız, artık hep iktidardayız, buradan sandıkla gitmeyiz; her türlü cabbarlığı yapar, bütün iddiaları boşa çıkartırız...
10) AKP’leştiremediklerimiz arasında çok az kurum kaldı... Hukuku mukuk yapma yolunda da ilerliyoruz. Zaten bir de anayasayı değiştirdik mi, bu iş biter.
11) Ortalıkta MHP dışında sağcı, en önemlisi merkez sağcı parti kalmadı. Artık çıkamaz da. Bizden başka seçenek yok.
12) CHP, bırakın yolsuzluk dosyalarıyla uğraşıp dursun, ağzıyla kuş tutsa iktidar olamaz. Son 60 yılda tek başına iktidar olamadılar. CHP solundakiler de salak takımından. Zaten onlar CHP’nin hakkından gelir! Seçmenini parçalar, kopartacakları üç beş oyun önemi olmasa da, CHP hakkında yarattıkları “kötü imaj” bize yarar..
13) Zaten CHP de salt kürsü muhalefeti ile seçmeni avlama politikasıyla bir yere varamaz; biz seçmeni evinden, sokaktan, işyerinden, okuldan, dershaneden, yurtlardan, camiden, dinden-imandan avlıyor, satın alıyoruz...
***
Uzatmayalım, bunlar doğru mu? Biraz, kısmen, veya geçici olarak büyük bir kısmı, şimdilik... Değişmeyen “gerçek” yoktur!
“Gerçekmiş gibi” görünen fenomenler arasında yaşıyoruz. Tek gerçek: Bu tip partilerin sürekli iktidar hayalinin gerçekleşmesi imkânsızdır.. Bir de, millet “hıyar” değil..
Aslında şunu yazacaktım: AKP Türkiye’yi, gelir dağılımı en bozuk iki ülkeden biri yaptı. (OECD’nin 24’ünü kapsayan raporu, diğeri Meksika!) “Türkiye nüfusun en yoksul yüzde 10’luk bölümüyle en zengin yüzde 10’luk bölümü arasında, gelir dağılımın en kötü olduğu iki ülkeden biri.”
Sol politikaların önü hiç bu kadar açık olmamıştı!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- 35 milyon TL değerinde altın sikke ele geçirildi
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!