Dinin siyasete alet edilmesinin giderek tırmanması sonucu sapla saman da birbirine karışmaya başladı.
Ramazan ayında yenen akşam yemeklerine iftar deniyor ve belli bir saati var.
Nedeni de oruç ibadetinin o günlük sona erdiriliyor olması. Yani ibadetin bir parçası...
Geleneğe göre önce iftar edilmesi, akşam namazının kılınması, ardından da sofraya oturulup karnın doyurulması yeğleniyor. Ama pek öyle olmuyor...
Faiz, İslam inancına göre haram sayılıyor.
Peki dinsel bir eylemle haram yan yana getirilebilir mi?
“Getirilemez” diyorsanız yanılıyorsunuz demektir.
Çünkü Sayın Başbakan, MÜSİAD’ın iftarında yaptığı konuşmada, yani dinsel bir ortamda haramla ilgili oranları dile getirmekte bir sakınca görmedi.
Siyaset öyle gerektiriyordu. İslam inancının öğütlediği güzel ahlak kuralları kapsamında yasaklanan, ama dikkate alınmayan öfke, mal biriktirme, yalancılık, kul hakkı yeme gibi kavramlar arasına siyaset nedeniyle yenileri de eklenmeye başlanmış durumda...
Bakalım daha nelere tanık olacağız.

***

Cumhurbaşkanlığı seçimi için adları belli üç aday var.
AKP adayı Başbakan Erdoğan, HDP adayı Eşbaşkan Demirtaş. İhsanoğlu’nun konumu değişik; CHP ve MHP’nin ortak adayı olarak önerildi ama altı ya da yedi parti tarafından da desteklendiği açıklandı.
Yeni bir aday gösterilmesi için bugün son gün.
CHP milletvekillerine kimi partiler tarafından yapılan yeni bir aday çıkarmaları baskılarının sonuç verip vermeyeceğini hep birlikte göreceğiz.
Ancak şurası apaçık ki tarihteki en tartışmalı seçimin arifesindeyiz.
Nedeni apar topar, ama AKP’nin her çıkardığı yasayı kendi kullanımına açık bırakarak düzenleme ilkesine uygun düzenlenen “Cumhurbaşkanlığı Seçimi Yasası”.
Başbakan Erdoğan’ın, propaganda sürecini devlet olanaklarından yararlanarak sürdürecek olması, adaylar arasında bulunması gereken eşitliği ve adaleti sıfırlamakla kalmıyor, üstüne büyük bir ayrımcılık getiriyor.
En azından AKP’nin yeniden ve Genel Başkan Erdoğan’ın ağzından bir kez daha ortaya sürdüğü haksızlığa uğramışılık (mağdur) edebiyatı ile çelişiyor.
Aslında çelişki, AKP’nin uyguladığı politika nedeniyle önemli bir çevre tarafından kanıksanmış durumda. Her çelişki görmezden geliniyor.
Son örneğini yine Erdoğan verdi. “77 milyonu kucaklayacağını” açıkladığı debdebeli toplantıya kimi gazete ve televizyon kanalı alınmadı. Bir başka deyişle o gazetelerle kanalların okur ve izleyicilerini de 77 milyon kapsamında saymadı.
Nasıl kucaklamaysa...