Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Karakter sınavı
Bir insanın, hem kendisi için başarabileceği hem de çocuklarına ve gelecek kuşaklara bırakabileceği en iyi şey, sağlam bir karakterdir.
İnsanın sağlam bir karaktere sahip olup olmadığı kolay kolay anlaşılmaz; bazı olağanüstü ve zor dönemlerde ortaya çıkar. AKP’nin iktidarda olduğu yaklaşık 20 yıllık süre öyle bir dönemdir.
AKP’nin teokratik bir diktatörlük rejimi kurduğu bu dönemde, aydınların, yazarların, akademisyenlerin, medya üyelerinin, siyasetçilerin, avukatların, doktorların, öğretmenlerin, öğrencilerin de içinde bulunduğu, ancak çoğunluk olmayan bir kesim, demokratik, laik, sosyal, hukuk devleti ilkesini, AKP iktidarının başından sonuna kadar tutarlı bir biçimde savundu ve AKP’nin baskılarına karşı onurlu, namuslu ve şerefli bir direniş sergiledi.
Bu kesim bunun karşılığında, maddi ve manevi açıdan büyük bedeller ödedi, acılar çekti, sıkıntılar yaşadı.
***
İlkesiz bir başka kesim ise, düzene ayak uydurdu, rahatını korudu, iktidar kimde ise, onun yanında durmayı tercih etti.
Bu kesimin bir kısmı, AKP’den doğrudan beslendiği için sonuna kadar AKP’nin yanında durdu, bir kısmı ise, ahlaki ve siyasi bir bilinçle değil, ekonomik krizin ortaya çıkmasıyla birlikte, çıkarcı kaygılarla, AKP’den uzaklaştı.
AKP’nin iktidar olduğu dönemde ilkesiz davranan ve iyi bir karakter sınavı vermeyen bir kesim de, “neoliberaller” ve “ikinci cumhuriyetçiler” oldu. Medyada ve üniversitelerde büyük bir ağırlığı olan bu kesim, AKP iktidarını 10 yılı aşkın bir süre destekledi; laiklik ilkesini yok saydı; teokratik bir düzeni, demokrasi adı altında pazarlamaya devam etti.
AKP’nin Fethullah Gülen’e bağlı çetelerle birlikte gerçekleştirdiği “Ergenekon”, “Balyoz”, “Oda TV”, “Casusluk” adlı kumpas davaları ve sahte yargı süreçleri sırasında bu kesim, AKP’ye destek vermeye devam etti; AKP’nin dikta rejiminin kurulmasına büyük katkı verdi.
“Gezi” olaylarında Cumhuriyet devrimlerine ve laiklik ilkesine sahip çıkan geniş halk kitlelerinin, anayasanın 34. maddesindeki haklarını kullanarak sokaklara ve meydanlara dökülmeleri ve Cumhuriyet tarihinin en büyük kitlesel protesto eylemlerini gerçekleştirmeleriyle birlikte, “neoliberallerin” ve “ikinci Cumhuriyetçilerin” bir kısmı, sık sık yaptıkları gibi, güçlünün yanında yer aldılar ve eylemlere katıldılar; ancak bu eylemlerin ana unsuru olmadılar, eylemlere eklemlenerek, kendilerine yeni bir alan yarattılar.
“Neoliberallerin” ve “ikinci Cumhuriyetçilerin” bir kısmı ise, AKP’yi ve Fethullah Gülen’i, “Gezi” protestolarından sonra da desteklemeye devam ettiler; AKP ile yollarını, AKP’nin Fethullah Gülen ile yollarını ayırmasından sonra ayırdılar veya ayırmak zorunda kaldılar.
***
Akıldışı ve olgulara aykırı önyargıların bir sonucu olarak Mustafa Kemal Atatürk’e ve onun temel ilkelerine karşı bir nefret duygusu içinde yaşayan “neoliberal” ve “ikinci Cumhuriyetçi” kesim, son yıllarda da, muhalefet partileri üzerinden, siyasette, medyada, üniversitede, bürokraside kendisine bir yetki alanı açma çalışmalarını hızlandırdı.
Karakter sınavını geçemeyenler, kariyer sınavını bir daha geçerlerse, bu büyük bir sürpriz olmaz!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Tanrıkulu'ndan Diyarbakır iddiası: Kayyım atanacak mı?
- Akşener'den oy bölme tartışmalarına cevap!
- YURTTAŞLAR KABİNEYE ATEŞ PÜSKÜRDÜ!
- Ekonomik kriz tiyatronun yolunu unutturdu
- Yerel seçime son 5 gün
- Akşener Özel'in o sözlerini hatırlattı
- İmamoğlu önceki dönemi anlattı
- Mart ayı 1. Dönem Çocuk Meclisi toplandı
- İmamoğlu eşi Dilek İmamoğlu ile Vefa Bozacısı'na gitti
- Özel İYİ Partili ve AKP'li adayları yerden yere vurdu
En Çok Okunan Haberler
- 'Tutulma öncesi yiyecek, su, yakıt stoklayın!'
- Emekliye promosyonda yeni gelişme!
- Bakliyat ve kuruyemiş devi iflas etti
- Murat Kurum'dan şaşırtan vaat!
- Kurum'un eşine: 'Onun eşine aşığım'
- Erdoğan'dan 'emekli maaşı' açıklaması
- ‘İktidar yapsın, bugün çekeriz adayımızı’
- İstanbul'da büyük yangın!
- Ali Koç'tan Ankara hamlesi!
- ‘O iş bitti kardeş’