Emine Gülbaran’dan Emine Erdoğan’a!

22 Ekim 2021 Cuma

Sayıştay; AKP Reis-i Umumisi, Reis-i Cumhur, Vezir-i Azam Recep Tayyip Erdoğan’ın (RTE) sarayındaki “giyim ve tuhafiye” harcamalarının 2015’te 2.960.687 TL ve 2020’de ise 15.562.863 TL olduğunu açıkladı…

***

Anımsayalım… Başkan Gerald Ford’dan George Bush’a kadar altı başkan döneminde, “Beyaz Saray’ın (Ev) başkâhyası” olan Gary Valters, “Başkan ve ailesi, bu evin dört ya da sekiz yıllık kiracılarıdır” demişti…

Laura ile

Valters, “yemek, hizmet ve malzemelerinin pahalı olduğundan yakınmayan tek bir ‘first (birinci) aile’ hatırlamıyorum!  Hizmet, ‘5 yıldızlı otel kalitesinde’ olduğu için, Başkan da ‘5 yıldızlı otel fiyatı öder…’ demişti!

Bush’un eşi “First Lady (Baş Hanım)” Laura Bush da “Kalpten Konuşma” adlı kitabında, “Beyaz Ev’de yaşamanın ne kadar pahalı olduğundan” yakınıyor. 

Onu en çok zorlayan konunun, her gün saçlarını yapan kuaföre, devleti temsil edeceği törenlere giderken bile olsa, ücretini kendisinin ödemesinden şöyle yakınmıştı:

“Ülkenin 1. hanımı olarak giyeceğim kıyafetlerin de özel tasarım olması gerektiği koşulu vardı. Ama elbisenin ücretinin yanı sıra bu tasarımların ücreti de yine benden tahsil ediliyordu!”

Bir partide

Yanlış anımsamıyorsam Emine Erdoğan (EE), Laura Bush ile üç kez konuşmuştu… 

Bizim “First Lady (Baş Hanım)” EE TV’de her görünüşte farklı giyim içinde… Galiba bir giydiğini bir daha giymiyor! Herhalde faturaları, Laura gibi kendisi ödüyordur!

***

Siirtli Cemal ve Hayriye Gülbaran çiftinin beşinci ve tek kız çocuğu olan E.E., 16 Şubat 1955’te İstanbul’da dünyaya geldi… Emine Gülbaran (EG), İstanbul Mithatpaşa Akşam Kız Meslek Enstitüsü’nde okumuş, ancak bitirememişti. Gençlik yıllarından itibaren yoğun biçimde toplumsal etkinlikler içinde bulundu. 

EG soldan

Giyinmeyi çok seviyordu. Okulunun en büyük faydasını bu alanda gördü. Mahalle arkadaşı Aynur Öztürk Cinali’nin anımsadığı kadarıyla, dikiş dergisinden kalıplar çıkarıp bunları dikerdi. İlk diktiği giysi ise çift taraflı bir pelerin oldu. Bir tarafı uçuk bir eflatun, diğer tarafı uçuk griydi… 

Ağabeyi Hüseyin, Emine’den (15 yaşına geldiğinde), örtünmesini istedi. EE, olayı, yıllar sonra “Nasıl Örtündüler?” kitabının yazarı Gülay Atasoy’a şöyle anlattı: 

“...O kadar ki ağabeyim örtünmem gerektiğini söylediği zaman intihar etmeyi bile düşünmüştüm. Nasıl olur da örtünürdüm! Çevremde bir tane örneği yoktu. Köy gibi bir yerde olsam neyse... 

Bu karışık duygular içindeyken, Şule Yüksel Şenler’le tanıştım. Bu tanışma beni çok etkiledi. Böylelikle bir Müslüman hanımın hem modern, hem kültürlü, hem de örtülü olabileceğini gördüm. Hemen o anda örtünmeye karar verdim.” 

Şule Yüksel Şenler

EG, başını 16 yaşında örttü…

***

Yeni İstiklal gazetesindeki yazılarına davalar açılan, Anadolu’yu dolaşarak yaptığı söyleşilerle, tartışmalar başlatan tesettürlü Şule Yüksel Şenler, “İdealist Hanımlar Derneği’ni” kurmuştu. Derneğe gelen genç kızlar arasında, EG de vardı.

Şenler, daha önce, bir terzinin yanında çalıştığı için özel başörtüsü modelini yaratmıştı. Genç kızların başlarını aynı biçimde örtmelerine “Şulebaşı” adı takılmıştı…

***

EG, gençliğinde, romanlar, fotoromanlar okurdu. Dolabında hayranlık duyduğu sanatçıların fotoğrafları asılıydı… Türk sanat müziğini çok seviyordu. 

“Nasıl geçti habersiz o güzelim yıllarım”, “Mavi dünyam benim ömre bedeldir”, “O ağacın altı”, “Bir gece ansızın gelebilirim”, “Gözlerini gözlerimden ayırma hiç, ne olur”, “Eski dostlar, eski dostlar” gibi şarkılar dilindeydi. Emel Sayın, Neşe Karaböcek ve Ajda Pekkan en sevdiği şarkıcılardı…

***

Milli Selamet Partisi’nin Gençlik Kolları Başkanı RTE’nin düzenlediği Necmettin Erbakan Günleri” toplantı salonunda, erkekler bir yanda, hanımlar öte yanda oturtulurdu.

Şenler’in derneğinin ikinci başkanı EG, bir toplantıda takdimleri yapan genç RTE’yi görünce çok dikkatli ve hayretle bakmıştı! Yanında oturan ve bu durumu fark eden Şenler, “Ne oldu, yüzün kızardı” diye sormuştu…

EG, şaşkınlık içinde şöyle yanıtlamıştı:  

“Rüyamda yaşlı, cüppeli, sakallı, başında sarık olan bir zat gördüm. Elini uzattı, birini işaret ediyordu. ‘Sen bununla evleneceksin’ diyordu. Hiç tanımadığım birisi, beyaza yakın krem takım elbiseli, boylu boslu, yakışıklı birisi. Şule Abla, rüyamda gördüğüm erkeği, şimdi görünce çok şaşırdım!”

Şenler, “Hayırdır inşallah! Gördüğün kişinin kim olduğunu biliyor musun, öğrenebildin mi” sorusuna, şu yanıtı almıştı: …

“Evet, Şule Abla! Rüyamdaki kişi, gençlik teşkilatının başında sunuculuk yapan RTE, kıyafeti ile rüyamdaki gibiydi. İnanamadım. Üstelik onun da bana baktığını gördüm!”

Şenler, “Hayrolsun inşallah!” demekle yetindi…

***

Genç RTE de ilk kez karşılaştıkları toplantıda, en ön sırada oturup kendisine dikkatle bakan genç kadını merak ediyordu! Şenler, Emine’nin, RTE’ye sürekli baktığını görünce “Emine! İstersen hayırlı işe vesile olalım” demiş… Utangaç Emine, gülümseyerek rızasını belli etmiş!

O günlerde RTE’nin annesi Tenzile Hanım, dostu Şenler’den, oğluna bir kızı önermesini istemiş. Sonra RTE’ye, “Annenin benden bir arzusu var!” diyerek Emine’den söz etmiş… “Karşı taraf da boş değil. İster misin bir teşebbüs edelim? Hayırlısıyla dünya evine girersin!”

RTE gülerek “Abla! O derdimi hiç sorma. Bilirsin, ben hiçbir kıza gözümü kaldırıp bakmam. Bu, nasıl oldu bilmiyorum, hakikaten bugüne kadar duymadığım bir duygu. Dikkatimi çekti. Ama annem izin verir mi, bilmiyorum. Çünkü o beni hem Karadenizli, hem çarşaflı bir kızla evlendirmek ister!” yanıtını vermiş...

Sonuçta Şenler, RTE-EG çiftinin 4 Temmuz 1978 tarihinde evlenmelerinde çöpçatanlık yapmış!

***

EE’nin toplumsal etkinliklerini, günümüzde de sürdürüyor, her seferinde basınımıza yeni giysili fotoğrafları ile yansıyor…



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları