İki Ayrıcalıklı Buluştu!

20 Nisan 2012 Cuma

 

10 Nisanda bu köşede Beyaz Saray Protokolü başlıklı yazımızda Devletlerin uluslararası protokolkurallarının temelindekarşılıklılıkve denklikgeçerlidir demiş, ABD başkanlarının iki kişiye ayrıcalık yaptığına değinmiştik.

Birincisi 10 Aralık 2002de George V. Bush, AKP Genel Başkanı sıfatıyla Recep Tayyip Erdoğanı Beyaz Sarayda kabul etmişti. İkincisi ise 4 Nisanda Barack Husein Obama, Kürdistan lideri olarak Mesud Barzani ile bir devlet başkanı gibi görüşmüştü.

Bu satırlar yazılırken Beyaz Sarayın bu ayrıcalıklı iki lideri, dün İstanbulda MİT ve Dışişleri müsteşarının da katılımı ile görüşüyorlardı. Vaşingtondan neredeyse ayağının tozuyla Türkiyeye gelen Barzani, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile de görüşecek.

Erdoğan, Barzaniden önce Şii Başbakan Nuri el Maliki ile arası açık olduğu için İstanbulda geçici sürgün yaşayan, hakkında tutuklama kararı bulunan Sünni Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimi ile de görüşmüştü. 3 Mayısta Bağdatta yapılacak duruşmaya, Haşimi gitmeyeceğini, avukatlarınca temsil edileceğini açıklamıştı. Haşimi, davanın siyasal olduğunu, bu nedenle Irak cumhurbaşkanı, başbakan ve meclis başkanının bir araya gelerek çözüm bulmasını öneriyor.

Obama, Barzani ile görüşmeden önce Başbakan El Malikiyi arayıp Birleşik Iraka destek verdiğini Kürt kökenli Cumhurbaşkanı Celal Talabaniye de rakip partiler arasındaki farklılıkların giderilmesi amacıyla bir ulusal konferans çağrısını desteklediğini bildirmişti. Barzani, İstanbulda Haşimi ile de görüşecek.

Görüşmelerden bazı ara başlıkları şöyle sıralayabiliriz:

1. Obamanın Barzani aracılığı ile Erdoğan ve Güle gönderdiği öneriler

2. Irak liderleri arasındaki siyasal anlaşmazlıklar

3. Barzaninin haziranda Erbilde Kürt partileri, sivil toplum temsilcilerinin katılımı ile toplayacağı Kürt Konferansı (Bu toplantı öncesinde aralarında BDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak, DTP Eşbaşkanı Ahmet Türkün de bulunacağı bir heyet görüşmeler yapmak üzere Vaşingtona pazar günü uçacak.)

4. PKK terörü ile Suriyedeki oluşumlar

5. İran petrolüne uygulanan uluslararası yaptırımlar nedeniyle Kuzey Irak ağırlıklı petrolün Türkiye üzerinden Batıya pazarlanması Yöredeki petrol ve doğalgazın çıkarılmasında ve yatırımlarda Türk sermayesi öne çıkıyor.

Kremlin’de Bir Ankaralı!

 

Geçen yıl basına, özellikle 2. Dünya Savaşında ve sonrasında dünyaya Batının haberlerini yayan Amerika’nın Sesi (VOA) ve İngiliz BBC radyolarının Türkçe bölümlerini kapattıkları yansıdı. Buna karşılık aynı dönemde Rusyanın görüşlerini duyuran Moskovanın Sesi radyosunun Türkçe yayınlarını İstanbula taşıdığına ilişkin haberler vardı.

Bu haberlerde, adı Rusyanın Sesine dönüşen radyonun Başkanı Andrety İsaev ile Başbakan Vladimir Putinin basın sözcüsü Dimitri Sergiyeviç Peskovun da İstanbula gelerek ilk yayına katıldıkları bildiriliyordu.

Dimitrinin resmini görünce şaşırmadım, ama Putinin basın sözcüsü olduğunu bilmediğim için şaşırdığımı samimiyetle söyleyebilirim. Bugün 44 yaşında olan Dimitriyi 22 yaşında Ankarada Rus Büyükelçiliğine basın ateşe yardımcısı olarak geldiği günlerde tanımıştım. 3-4 yıl Ankara basınında çok güzel Türkçesi ve İngilizcesi ile çeşitli dostlar kazanmıştı. Sonra Moskovaya dönmüş, 1996’da başkâtip olarak yine Ankaraya atanmıştı.

Sarıya kaçan saçları, ilginç bıyıkları, çok nazik davranışları ile Ankarada sevilen Dimitri, 1989da Moskova Üniversitesinin Asya-Afrika Ülkeleri Enstitisünde Türkçeyi öğrenmişti.

Ankaradan sonra Kremlinde basın bölümü başkan yardımcılığı görevine getirildi. 2008den bu yana da Başbakan Putinin basın sözcülüğünü yapmaktaydı Bu göreve getirildiğinde bazı Rus internet sitelerinde kısa sürede Ankaradan Putinin sağ kolu konumuna nasıl geldiği konusunda çeşitli sorular yanıtsız kalmakta

Kısa bir süre önce verdiği bir demeçte Türkiye-Rusya arasında özellikle ticaret, ekonomik ve enerji alanında çok başarılı gelişmelerin yüzyılları bulan kültürel bağlantılardan kaynaklandığını söyledi. Rusyada yüzlerce Türk şirketinde binlerce Türk işçisi, mühendis ve işadamının çalıştığını da anımsattı.

Nabucco Boru Hattına Rusyanın karşı çıkmadığını, ancak bu projeye ekonomik olmadığı için katılmadığını, bunun yerine Güney Akımı daha ticari oluşundan dolayı desteklediğini söyledi.

Türk-Rus devlet adamlarının resmi görüşmelerinde zaman zaman çevirmenlik de yapan Dimitri, aşkı olan Türkiyede tatile çıkmasının mutluluğunu da vurguladı.

2014’te Soçide yapılacak dünyanın en pahalı kış olimpiyatlarının danışma kurulunda da görev yapan Dimitri evli, bir kız ve bir oğlan babası. Dimitri, Putinin yeniden seçilmesinden dolayı şimdi Cumhurbaşkanlığı basın sözcülüğüne hazırlanıyor.

İşsizlik ve Basın!

 

Aynı haberle bağlantılı gazete başlıklarına bakınca hangisinin iktidar yanlısı olduğu galiba anlaşılıyor. Belirli aralıklar ile çeşitli ekonomik göstergeler açıklanır. Bunlardan biri de aylık işsizlik rakamlarıdır. Her zaman aynı ölçüt geçerlidir.

Ocak ayı işsizlik rakamları 16 Nisanda açıklandı. 17 Nisanda gazetelerden bazıları bu haberleri şöyle verdiler:

Cumhuriyet: İşsizlik yeniden çift hane Yüzde 10.2ye çıktı…”

Hürriyet: İşsizlik yeniden çift hane oldu, 2.6 milyon kişiye çıktı…”

Milliyet: İşsizlik yeniden çift haneİşsizlik 2 milyon 664 bine geriledi…”

Vatan: Bir kötü haber dahaİşsizlik 9 ay sonra çift haneye çıktı…”

Sözcü:İşsizlik çift haneye çıktı, 88 bin kişi işsiz kaldı Gençlerin yüzde 18.4ü iş arıyor…”

Haber Türk: İşsizlik ocakta çift hane, genç işsizlik yüzde 18.4…”

Aydınlık: İşsizlik yeniden çift hane Kayıt dışı yüzde 38.4 oldu…”

Ve;

Sabah: 7 yılın en iyi işsizlik rakamı Mevsimsel etkilerden arınmış oran yüzde 8.9a indi…”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları