Özlem Yüzak
Özlem Yüzak ozlem.yuzak@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Posidonia...

19 Temmuz 2024 Cuma

Isındık, çok ısındık. Yaşam alanlarımızı tahrip edip ekosistemi bozdukça, çevreyi kirlettikçe daha da ısınacağız. Anlıyor muyuz? Hadi anladık diyelim umursuyor muyuz?

İnsanlığın yaşamsal iki sorunu; biri ekonomi, biri çevre. Eğer ekonomiyi, verebileceği çevresel tahribatı odağa alarak, azaltarak, sürdürülebilir bir ekonomi haline dönüştüremezsek sonuçlarını hepimiz acı şekilde yaşarız, yaşıyoruz da. Yoksullaşma, gelir adaletsizliği, kanser vakalarındaki artışlar, gıda ve suya erişimde sıkıntılar ve tabii artan fiyatlar, kuraklığa bağlı göçler ve tabii... Daha sayayım mı?

Yok saymayayım. Konuya girelim. 

Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkeyiz. Topraklarımız bereketli, akarsularımız, göllerimiz bol. Hadi besiciliği öldürdük, tarım arazilerini inşaat rantına kurban ettik, peki denizlerde ne oldu? Örneğin neden Marmara Denizi’nde eskiden bol bol olan orkinos, kılıç balığı hatta uskumru artık hiç yok. Neden denizlerimizde balık türleri de, balık miktarları da bu kadar azaldı?

Başlığa “Posidonia” yazdım. “Bu ne?” diyeceksiniz. Posidonia “deniz çayırı” demek. Oksijen ürettiği için denizlerin akciğeri olarak da tanımlanıyor. 1 metrekaresi günde 14 litre oksijen üretiyor. 1 hektarı ise yılda 1024 ton karbon tutabiliyor. Ancak kirlilik, evsel ve endüstriyel atıklar, kıyılardaki bilinçsiz yapılaşma ve konuyla ilgili farkındalık eksikliği nedeniyle günümüzde oldukça azalmış durumda.

TÜDAV 26 yıldır denizlerimizin korunması için bilimsel bir ağ oluşturarak birçok projeye imza atan önemli bir STK: Vakfın başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk’e göre deniz çayırlarının ekosisteme sağladığı ekonomik fayda tarımsal alanların sağladığı faydadan daha fazla. Öztürk “Posidonia oceanica, deniz zemininde sık çayırlar oluşturarak birçok canlıyı üzerinde barındırıyor; korunma, yumurtlama ve üreme noktasında da birçok canlıya ev sahipliği yapıyor. Karbon tutma özellikleri sayesinde ise iklim değişikliği ile mücadele ediyor” diyor. 

Türkiye İş Bankası, TÜDAV ile geçen yıl önemli bir proje başlatmıştı. “Denizlerin Geleceği: Deniz Çayırları” projesi. Marmara Denizi’nin akciğeri niteliğindeki son deniz çayırları alanlarının haritalandırılarak temizlenmesi ve korunmasının hedeflendiği projede bu yıl şamandıralama aşamasına geçildi. Temmuz ayı içinde; deniz çayırları örtüsünün başladığı yerlere toplam 10 adet mapa ve şamandıra yerleştirilecek. Projenin yeni etabı için şamandıraların atıldığı bölgeler arasında yer alan Beykoz açıklarında, İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı ve Sürdürülebilirlik Lideri İzlem Erdem ile TÜDAV Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk’ün katılımıyla düzenlenen toplantıda sohbet ettik. Prof. Dr. Öztürk, “Aynı zamanda iklim değişikliğini de izleyecek sistemleri konumlandıracağız. Deniz suyu sıcaklıklarının artışı, küresel ısınmanın en önemli göstergelerinden biri. Proje kapsamında şamandıralara yerleştirilecek sıcaklık ölçüm cihazlarıyla düzenli olarak elde edeceğimiz deniz suyu sıcaklığı verileri, iklim değişikliğinin etkilerini anlamamıza önemli katkılar sağlayacak” dedi.

Posidonia yani deniz çayırları deniz canlıları için mükemmel bir ev. Karagöz, İzmarit, Papaz balıkları, deniz atı, deniz iğnesi, yengeç ve karidesler, pinalar ile kalamar ve sübyeleri barındırıyor. Deniz çayırlarının korunması, bu türlerin yaşam döngülerinin sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi için büyük bir öneme sahip. Bu yüzden yapılan çalışmalar yanında toplumsal bilinç ve farkındalığın artırılması da büyük önem taşıyor. Akdeniz’de Kaş, Kekova ve Göcek’te deniz çayırlarını konuma amaçlı mapa ve şamandıralar yerleştirilmişti ancak denetimsizlik ve deniz turizmi yapanların bilinçsizliği, vurdum duymazlığı yüzünden pek de başarılı olamadı. Bu yüzden yurttaş bilimi de son derece önemli. İş Bankası desteği ile ilk ve ortaöğretim seviyesinde 30 okulda farkındalık eğitimleri verildi 20 bin öğrenciye erişildi. TÜDAV kıyı bölgelerinde muhtarlarla, balıkçı kooperatifleri ile sürekli iletişim halinde.

Toplantıdan çıkıp yazıyı yazmak için gazeteye geldim, karşıdan karşıya geçerken önümde lüks bir araba durdu; direksiyondaki “öküz” (öküze ayıp) camı açtı ve sigara paketini yola fırlattı. Ne dersiniz sürdürülebilir bir gelecek mümkün mü?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları