Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Borsa makroekonomik risk mi?
Menkul
kıymetler borsasının pay (hisse) senetleri ayağının
günümüzdeki işleviyle, ulusal hatta global ekonomi açısından
tehlike, risk oluşturduğu savı irdelenmelidir. Kuramsal açıdan
borsanın oluşması ve gelişmesi; kârlı, verimli yatırımlara
finansman sağlanması, birikimlerin yatırıma dönüşmesi,
mülkiyetin yayılması, kişilerin uzun süreli, güvenli finansal
varlık edinmeleri, sermaye hareketlerinin hızlanması,
risklerin dağıtılması açılarından savunulur. Teorik olarak
kendinden beklenen işlevleri yerine getirdiğinde, yararlı bir
düzenek olan borsanın günümüzde bu işlevleri yerine getirmesi
sözde, kâğıt üstünde kalmaktadır. Borsa, reel değerlerin
değil, beklentilerin alınıp satıldığı, gerçek olmayan değer
artışlarının çoğu kez vergisiz olarak paraya çevrildiği, kısa
süreli kâr amaçlı alım-satımın yapıldığı, katma değer
yaratmayan, sıfır toplamlı, tarafların kâr ve zararına yol açan
bir tür talih oyununa dönmüştür. Nitekim borsanın, kuramsal
açıdan işlevini kısmen yerine getirdiği dönemde dahi John
Maynard Keynes, “casino”
benzetmesi
yapmıştır.
Pay senedinin verimi, kâr payı (temettü), değer artışı ve sermaye artışı halinde kullanılacak rüçhan hakkı toplamından oluşur. Bu yararlar gelecekte sağlanabileceğinden, alma, satma, elde tutma kararları beklentilere dayanır. Bu bağlamda tahmin yöntemleri, teknik ve temel analiz olarak bölümlendirilir. Teknik analiz, istatistiksel tahmin yöntemi olarak, geçmiş dönem fiyat hareketlerinin izlenerek analizi yoluyla gelecekteki fiyat gelişmesinin yönünü tahmindir. Teknik analiz, piyasada oluşan fiyatların arz ve talebe göre belirlendiği, fiyatları etkileyen tüm etkenleri yansıttığı, geçmiş fiyat hareketlerinin gözlenebilir bir eğilim oluşturduğu, oluşan eğilimin gelecekteki fiyat hareketlerinin yönünü belirlediği varsayımına dayanır.
Temel analiz, pay senedi arz eden şirketin finansal yapısının, likiditesinin, kaynak kullanma etkinliğinin, kârlılığının, işgücü verimliliğinin, büyüme hızının; taşıdığı kredi, kur, faiz, pazar, faaliyet risklerinin değerlendirilmesini kapsar. Temel analizde, şirketin pazar payı, rekabet gücü, ürün kalitesi, Ar-Ge giderleri, sahip olduğu haklar, kapasite kullanım oranı, yapılmakta olan yatırımlar, yönetim kadrosu, yönetim ve işgücü etkinliği gibi kârlılığı ve verimliliği etkileyen etmenler de dikkate alınır. Kısa vadeli yatırım kararlarında, daha çok teknik analiz yapılırken, uzun vadeli amaçla finansal varlık ediniminde temel analiz yol gösterici olur.
Borsada risk, tahminlerin, beklentilerin gerçekleşmemesidir. Oluşan riskler, sistemik ve sistemik olmayanlar olarak bölümlendirilir. Sistemik, makro düzeyde riskler, tüm pay senetlerinin fiyatlarını, borsa endeksinin genelini etkileyen risklerdir. Faiz, enflasyon, kur oynaklığı gibi ekonomik; ambargolar, yaptırımlar, ticaret savaşları da dahil politik riskler, sistemik risk olarak tanımlanır. Faizlerin yükselmesi, enflasyonun hızlanması, devalüasyon, politik risklerin oluşması, borsa endeksi genelinde düşüşe yol açarken faizlerin düşmesi, enflasyonun yavaşlaması, politik risklerin dağılması endeksi yükseliş yönünde etkiler. Sermaye piyasası derinliği olmayan GOÜ’lerde sermaye hareketleri de sistemik risk oluşturur.
Sistemik olmayanlar, ilgili şirkete özgü, mikro düzeyde, bireysel risklerdir. Şirketin taşıdığı kredi, likidite, faiz, kur, pazar, faaliyet riskleri, mali yapısı, yönetim hataları, sistemik olmayan riskler olarak nitelendirilir.
Sermaye piyasasının küreselleşmesi, borsada işlemlerin aracılar kanalıyla gerçekleştirilmesi de risk oluşturur. Küreselleşme, bir ulusal piyasada başlayan gelişmelerin diğer piyasalara bulaşmasına, yayılmasına yol açmaktadır. Aracıların, işlemleri, genelde, oluşan bilgi kümelerine, belli göstergelere, verilere, eğilimlere, deneyimlere dayanarak adeta otomatik pilota bağlayarak gerçekleştirmeleri de borsada hızlı fiyat hareketlerine yol açmaktadır. Borsa endeksi, genelde yaz aylarında durağanlaşırken yıl sonlarına doğru bilanço makyajı amacıyla da hareketlenmektedir,
Borsada fiyat balonlarının oluşması kriz tehlikesi doğurmaktadır. 1929 dünya büyük krizi, ABD’de borsada oluşan fiyat balonunun patlaması ile borsada çöküşün, finansal piyasalara ardından da reel sektöre yansımasından kaynaklanmıştır. FED’in faizleri düşürerek, kredilendirerek finansal sektörü desteklememesi de krizin derinleşmesine yol açmıştır. FED, ancak gecikme ile pay senetlerinin teminat gösterilerek, spekülatif amaçla kredi kullanılmasını Regulation T ile engellemiştir. ABD borsa tarihine Kara Pazartesi olarak geçen 19 Ekim 1987 günü fiyatların yüzde yirmi oranında değer yitirmesi üzerine, geçmişten ders alan FED, borsa aracılarını kredilendirerek krizin derinleşmesini önleyebilmiştir.
Günümüzde borsa sanal servetlerin yaratıldığı, fiyat balonlarının oluştuğu, katma değer yaratmayan, kriz doğurma tehlikesi de olan kapitalist sistemin bir düzeneğidir.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke