Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Sonuç (!)
“Lider, sözü geçen ülkeyiz”, “Emir almıyor, yön veriyoruz”, “Kişilikli dış politika izliyoruz”, “Başbakanımız Sayın RTE dünya liderleri arasındadır”, “One minute”, “Fransız kalmayın”... Yerine göre övüyoruz, övünüyoruz, zaman zaman da esip gürlüyoruz. İyi de, ne sonuç alıyoruz?
\n“One minute” dedik, Arap dünyasının gururu olduk, haksızlığa başkaldırdık. Sayın RTE İslam dünyasının “number one”ı, bir numaralı lideri oldu. Neyi değiştirebildik? Gazze’de İsrail kuşatması, ablukası mı kalktı? İsrail, Yahudi yerleşim merkezleri kurmaktan mı vazgeçti? İşgal ettiği topraklardan geri mi çekildi? Hiçbiri olmadı. Üstelik Mavi Marmara gemimize saldırdı, dokuz vatandaşımızı öldürdü, vatandaşlarımızın bir bölümünü yaraladı, belki taciz de etti. Tazminat mı ödedi? Suçu mu kabul etti? Özür mü diledi? Hiçbiri olmadı, olay zayıf belleklerimizde unutulmaya, nisyana terk edildi.
\nEmperyalistler, Ortadoğu’ya, Kuzey Afrika’ya yeni bir şekil verme çerçevesinde Libya’ya saldırı planları yaparken haklı olarak “NATO’nun ne işi var?” dedik. Sonra affedersiniz, kuzu kuzu, sivil halkı koruyacağız gerekçesiyle daha TBMM’den karar çıkmadan NATO’nun emrine girdik.
\n***
\nBir yandan AB’ye girmeye istekli davranıyor, ya da görünüyor; öte yandan özür dilerim, bazı AB ülkeleri liderlerine, yetkili organlarına fırça atıyoruz, sonuç ne oluyor? AB ile müzakere süreci mi hızlanıyor? Yeni dosyalar mı açılıyor? Açılan dosyalar olumlu bir şekilde mi kapatılıyor? AB bize kesin bir giriş tarihi mi veriyor? Gümrük Birliği’ni düzeltme önerisi mi getiriyor? Hiçbiri olmuyor, ilişkiler askıya alınmış biçimde sürüyor.
\nDünyada ekonomik, dolayısıyla siyasal ağırlıklar kayıyor, yeni eksenler oluşuyor veya güçleniyor. Türkiye, bunların hangisi içinde yer alıyor? Eksen oluşturma konusunda bir çabamız, girişimimiz var mı? Zaman zaman ekonomik eksen olarak BRİC gündeme gelir. Brezilya, Rusya, Hindistan (İndia), Çin ekseni... Son günlerde Güney Afrika Birliği de bu eksene katıldı. BRİC Güney Afrika Birliği’nin de (South Africa) katılımıyla BRİCS oldu. Bu ekonomik eksen giderek bir siyasal güce de dönüşüyor, dönüşecek. Türkiye bu tür girişimlerle ilgileniyor mu? Son günlerde diplomatik lisanımıza girmiş bir sözcük ile Fransız mı kalıyoruz?
\n***
\nDışişleri Bakanı Sayın Davutoğlu çok hareketli, koşuşturuyor, toplantılara katılıyor, öneriler sunuyor, yol haritaları çiziyor. Aktif, etkin bir dış politika izleniyor izlenimi veriyor ya da böyle bir izlenim yaratmaya çalışılıyor. Aslında yapılan ne? ABD’nin Ortadoğu politikasının taşeronluğu mu? ABD’nin BOP ya da GOP, Büyük ya da Genişletilmiş Ortadoğu Projesi’nin eşbaşkanlığının gereği mi yerine getiriliyor?
\nYapılan taşeronluk da değil. Taşeron, işi üstlenenden, asıl girişimciden işin bir bölümünü alarak ortak sorumluluk altında yerine getirendir. Burada övünmeyelim, taşeronluk da yapmıyoruz. Tam anlamıyla sesyayarlık yapıyoruz. ABD, İslam dünyasındaki tepkilerden çekinerek çirkin ABD görüntüsü vermemek için, bizi sesyayar olarak kullanıyor, vermek istediği iletileri bizim aracılığımızla duyuruyor. Biz aktif, etkin, kişilikli politika görüntüsü altında bir tür ulaklık, aracılık yapıyoruz. Sonra da övünüyoruz.
\nTürkiye, dış politikada taşeronluktan, sesyayarlıktan, ulaklıktan kurtulur mu? Açıkçası umut etmiyorum, kişilerin, toplumun karakteri, izlenen politikalara yön verir. Bağımsızlığı, özgürlüğü, en yüce değerler, amaçlar olarak benimsememiş, yaşamı boyunca güçlünün önünde eğilmiş kişilerden bağımsız, etkin, ilkeli bir politika izlenmesi beklenemez. Görüntü ile izlenen politika birbirinden farklıdır. Bir zamanlar ABD’ye yakın olmak, ABD başkanları ile çekilen fotoğraflar, “AB’ye giriyoruz, girdik” havaları, kutlamaları oy devşirmede etkili oluyordu. Şimdilik İsrail’e, AB’ye fırça atarak ABD’den bağımsız bir politika izleniyor izlenimi vererek İslam dünyasının liderliğine soyunmak seçim kazanma stratejisi olarak sahneleniyor.
\nHer vatandaşın şu soruyu sorması gerekir. Esip gürlemek iyi de, sonuç ne? Ne elde edildi? Hangi isteğimizi gerçekleştirdik?
\nTürkiye keşke kişilikli, bağımsız bir dış politika izleyebilse. Cemaat, tarikat oylarına dayanan, dış destekli sermayenin çıkarlarını koruyan bir siyasal parti yönetiminde, böyle bir politika izlenmesi olanaklı görünmüyor.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke