Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Teşvik
Türkiye hatalardan ders almıyor. Ya ders alma, algılama, illiyet, neden-sonuç ilişkisi kurma, kavrama yetisi sınırlı ya da bilerek iyi niyetten yoksun olarak aynı hataları yineliyor. Ekonomi politikasında, önerilerde, önlemlerde de aynı hataların yinelendiğini görüyoruz. Bunlardan biri de özel sektörü, girişimcileri teşvik yolu ile ekonomik sorunları çözmek... Teşvik ile yatırımları hızlandırmak, ihracatı arttırmak, dış ticaret açığını daraltmak, istihdam, iş olanakları yaratmak, bölgeler arası gelişmişlik farklarını gidermek, bölgesel kalkınma sağlamak... Türkiye 28.05.1926 tarihli Teşvik-i Sanayi Kanunu’ndan beri özel sektörü teşvik yolu ile sorun çözme denemesi yapıyor.
\nTeşvik, kamu fonlarının doğrudan ve dolaylı biçimde belli kişilere aktarılması sonucunu doğuruyor. Bu yolla teşvik gerekçesiyle, teşvik alalamasıyla, sonuçta devlet eliyle kişi zengin ediliyor, yandaşa kaynak aktarılıyor, maddi ve siyasal destek sağlayacak bir baskı, çıkar grubu yaratılıyor ama sorunlar çözülemiyor. Sorunlar çözülemediği gibi ağırlaşıyor. Üretken yatırımların GSYH içindeki payı azalıyor, yatırımların sektörel dağılımı bozuluyor, dış ticaret açıkları büyüyor, dış ticarette yapısal bozukluk daha da derinleşiyor, bölgeler arası gelişmişlik farkları artıyor, işsizlik yüksek düzeyde süreğenleşiyor, bütçe açıkları kapanmadığı gibi vergi sistemi (eğer varsa) daha da adaletsiz hale geliyor, dolaylı vergilerin yükü artıyor, iç borçlar kabarıyor. Biz yine sonuçları görmüyor ya da görmezden gelip aynı hataları zaman zaman şiddetlendirerek yineliyoruz.
\n***
\nTürkiye koşullarında Albert Einstein’in bir tümcesini sık sık yinelemek kaçınılmaz oluyor. Einsten, “Herkes hata yapabilir, aynı hatayı yinelemek, aynı denemeyi yaparak farklı sonuçlar beklemek budalılıktır” diyor.
\nTürkiye Teşvik-i Sanayi Kanunu ile 1930 öncesi, özel sektörün özendirilmesi denemesini yapmış, bu denemenin olumlu sonuç vermemesi üzerine, değişen dünya koşullarını da dikkate alarak kısa sürede bu denemeden vazgeçmiştir.
\n1950 yılında iktidara gelen Demokrat Parti yandaş sermayedar oluşturma, özel sektörcü tutumuna karşın kapsamlı bir teşvik düzenlemesi yapmamıştır. Özel sektör teşvik özendirilmesi, kapsamlı ve sistemik biçimde 1980 öncesi 933 sayılı yasa ile Demirel-Özal ikilisi tarafından uygulamaya geçilmiş, 933 sayılı yasadan bu yana da değişik boyutlarda sürdürülmüştür. Sonuçlar ortada iken, halkımıza umut vermek, başarısız ekonomik sonuçları alalamak gerçekte yandaş yaratmak, desteklemek üzere, yeniden teşvikler gündeme getirilmiştir.
\n***
\nTeşvik, özendirme, sonuçta kamudan belli kişilere kaynak aktarma olduğundan, bunun yükünü kamu, geniş vatandaş kitlesi çekmektedir. Vatandaş, dolaylı vergilerin yükselmesi, zamlar, eğitim, sağlık katkı paylarının artması, altyapı yatırımlarının aksaması, eğitim kalitesinin düşmesi, hatta bütçe açıklarının kabarması nedeniyle bedelini ödemektedir. Gizli bir el, vatandaşın cüzdanından, cebinden, aktarma yapmaktadır. Vatandaşın cebinden doğrudan para alınmadığından, vatandaşın duyumsamazlığından yararlanılarak bu aktarma gerçekleştirilmektedir. Sonuçta yandaşlar kazanırken kaybeden geniş vatandaş kitleleri olmaktadır.
\nZaman zaman teşviklerin gündeme getirilmesi, güncelleştirilmesi bir yerde başarısızlığın da itirafıdır. Ekonomide gerçekte olumlu sonuçlar alınsaydı, özel sektör teşviki bu kadar sık gündeme getirilmezdi.
\n***
\nDevlet kaynak aktarma yoluyla dolaylı olarak olumlu sonuçlar bekleyeceğine, kaynak kayıplarına katlanacağına, kaynaklarını bir belirsizliğe özgüleyeceğine, riske edeceğine, doğrudan yatırım yaparak, amaçlanan sonuçları alabilir. Bir iş doğrudan yapılabilecekken niçin dolaylı bir şekilde, belirsizliğe katlanılarak risk alarak yapılıyor? İyi niyetle açıklamak zor.
\n“Efendim, devlet hantal, devlet kuruluşları kara delik, rekabet gücü yok.” Kamuoyuna bu tür iletiler veriliyor. İyi niyetle hareket edildiğinde, inançlı, gerçekten nitelikli, liyakatli bürokratlar göreve getirildiğinde, kamu işletmelerinin ne denli başarılı olduğu, ülkemiz örnekleriyle de kanıtlanmıştır.
\nGeniş kitlelerin duyarsızlığı, tepkisizliği sürdükçe, teşvik alalaması altında halkın paralarıyla yandaş destekleme, varsıl yaratma tutumu sürdürülecektir.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
En Çok Okunan Haberler
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı