Öztin Akgüç

Umarsız çaresizlik

23 Şubat 2022 Çarşamba

Dış borcu 450 milyon USD’yi, merkezi yönetim borcu 2 trilyon TL’yi aşmış, yıllık bütçe ve cari işlemler açıkları büyüyen, Merkez Bankası rezervi eksiye düşmüş, enflasyon ve enflasyon beklentisi yüksek, yanlış finansman yöntemleri sonucu Hazine’nin yükümlülüğü belirsiz, ekonomide sorunlar, çaresizlik yönetimi, dış borç bulmaya, zam yapmaya zorluyor.

Dış borç, kaynak bulmada yalnız ülkenin koşulları değil, dünya ekonomisinde iş yaşamı döngüsü, konjonktür de elverişli değil. Neoliberal politikanın bedelini gelişmiş ekonomiler de ödemeye başladı. 2007-8 krizi sonrası merkez bankalarının varlık alım programları, ucuz, negatif reel faizli kredilerle yarattıkları parasal genişlemeye, pandemi nedeniyle ertelenen tüketim talebi, tedarik sorunları, artan enerji maliyeti eklendiğinde, ekonomik açıdan gelişmiş ekonomiler de enflasyon sorunu yaşamaya başladılar. Gelişmiş ekonomi merkez bankaları varlık alımı programlarını azaltmanın yanı sıra faiz artışını da öngörmekte, uygulamaktadırlar. Merkez bankalarının enflasyonla mücadelede en etkin aracı kısa vadeli faiz oranıdır. Merkez bankaları, faizi önce büyük oranda artırarak enflasyonu kontrol altına aldıkça indirebilecekleri gibi, faizi azar azar ceste ceste sık aralıklarla da artırabilirler. Herhalde sonuç faizlerin yükselmesi, parasal daralma, kredi bulmanın zorlaşması ve maliyetinin artmasıdır.

Kredi değerliliği, yatırım yapılmayacak düzeye düşmüş, kredi temerrüt primi yüksek, kırılgan, yönetim güvenilirliği zayıf bir ekonominin bu koşullarda uluslararası finansal piyasalardan elverişli koşullu kredi bulması hemen hemen olanaksız. Hazine ve Maliye Bakanı N. Nebati’nin Londra piyasasında borç arayışı, Osmanlı’nın son dönemlerinde uluslararası piyasalardan borçlanmasını anımsatıyor. Osmanlı da borcu borçla ödemek, faizi karşılamak için uluslararası piyasalardan borç arıyordu.

Dış borç kaynak bulmada güçlüğün, satılacak kamu varlığının tükenmesinin, döviz rezervi olmayışının yarattığı çaresizlik, yönetimi zam yapmaya, iç kaynakları istismara zorluyor.

Günü kurtarmak için alınan palyatif Kur Korumalı Mevduat (KKM) gibi önlemler, yükleri geleceğe öteliyor; Hazine’ye sonu açık, belirsiz yükler getiriyor.

Sorunlar giderek ağırlaşıyor, iç ve dış koşulların elverişsizliği nedeniyle çözüm de zorlaşıyor. Sorunlar, kişisel vaatlerle, taahhütlerle, iktidar değişikliğiyle çözülür, altı aylık süre çözüm için yeterli gibi savlarla geçiştirilebilecek türde ve ağırlıkta değil. Yirmi yıllık yıkıntıyı, birikmiş tortuyu, enkazı temizlemek kolay değil, küçümsememek gerekir.

Millet İttifakı sorunları çözmede, halkın egemenliği, TBMM’nin ulusun tek ve gerçek temsilcisi olduğu düzeni yeniden canlandırmada, ihyada iddialı ise öncelikle önümüzdeki milletvekili seçimini kazanmalıdır. Parlamenterizm, temsilcilerin halk adına egemenlik hakkını kullandığı, yürütmenin parlamentoya karşı sorumlu olduğu düzendir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde dahi önemli olan milletvekili seçimidir. 2018 seçiminde muhalefet TBMM’de çoğunluk sağlayabilseydi, rejim tümüyle otokrasiye dönüşmez, TBMM çoğu keyfi uygulamayı önleyebilir; inisiyatif olarak öncelikle yasal düzenlemeler yapabilir, Başkanı TBMM eğilimini dikkate almak zorunda bırakabilirdi.

Anketlere göre kararsız, protesto oyu atmayı düşünen, seçime ilgisiz geniş kitle seçim sonucunu etkileyebilecek boyutta. Millet İttifak’ı kararsız, tarafsız görünen kitleyi etkileyecek strateji belirlemeli, hazırlıklar yapmalıdır. Bu amaçla politika geliştirmek, etkili önlemleri belirlemek üzere çalışma, izleme komiteleri oluşturulabilir; akademisyenler, eski bürokratlar, konularında uzman kişiler de parti temsilcilerinin yanında görev alabilir. Millet İttifakı’nın demokrasiye, parlamenterizme geçiş bildirgesi yanı sıra ekonomiyi düzeltme, çözüm programı da uygulama taahhüdüyle kamuoyuna açıklanmalıdır.

Seçim sonrası iptal edilecek kararnamelerin, değiştirilecek yasaların listesi hazırlanan taslaklarıyla birlikte açıklanmalıdır. Ön hazırlıkların kısa sürede yürürlüğe konulması, iktidarın el değiştirdiğini yandaşa dahi göstererek kamuoyunda olumlu beklentiler, güven yaratır.

İktidarın yarattığı umarsız çaresizliğin çareleri, kişisel gösterilerden kaçınılarak partisel kaygılara da kapılmadan, toplum yararı güveni vererek açıklanmalıdır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Canlı duygusallığı 3 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları