Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Vazgeçilmedikçe yenilinmez
Che Guevara’nın temel yaşam kuralı, Cumhuriyet devrimlerini, demokrasiyi, ülke çıkarlarını savunanlar için de geçerlidir. Seçimi boykot, sandığa gitmemek, yenilgiyi kabul etmektir.
Olayların gelişmesi izlendiğinde, YSK’nin adım adım iptal kararına zemin hazırladığı, oyunun bu sonuca göre kurgulandığı görülür. Oyun, Sayın Binali Yıldırım’ın seçimi kazanacağı üzerine kurulmuş; mizansen, düzen ona göre hazırlanmıştı. Yıldırım, AA verilerine göre seçimi önde götürürken, AA veri akımını kesmiş, AKP İl Başkanı seçimin Yıldırım tarafından kazanıldığını açıklamış, Yıldırım teşekkür konuşması yapmış, Sayın Yıldırım ve Sayın Erdoğan’ın resimleriyle süslü “Gönül Belediyeciliği kazandı. Teşekkürler İstanbul” yazılı afişler, pankartlar, seçimin sonucu kesinleşmeden asılmaya başlanmıştı. Önceki bazı seçimlerde olduğu gibi, oldubittiye getirilerek oyun sonlandırılır, tam perde inerken beklenmeyen bir gelişme olmuş. Islak imzalı tutanaklara göre, Sayın İmamoğlu’nun önde olduğu açıklanmıştı. Ertesi sabah YSK, veri akışına göre İmamoğlu’nun 28 bin oy dolaylarında önde olduğunu açıklamak zorunda kalmış; oyun bozulmuş, İmamoğlu seçimi kazanmıştı. “İstanbul’u kaybetmek Türkiye’yi kaybetmektir” yaklaşımıyla seçimin iptalini sağlamak gerekiyordu. AKP Başkan Vekili Sayın Yavuz, seçimde büyük yolsuzluklar, usulsüzlükler, hilelerin olduğunu ortaya atmış; politika sahnemizde oyunu açan, yönlendiren pişekâr rolünü üstenenler, İBB Başkanlığı seçiminin iptalini, maşeri vicdanın tatmin edilmesini savunmaya başlamışlardır. Sayın Erdoğan milyonlarca oyun kullandığı bir seçimde 13-14 bin oyla seçimin kazanılamayacağını savunmuş; Sayın Yıldırım, mazbatasını YSK’den alacağını müjdelemişti. Ancak hile, yolsuzluk, usulsüzlük, oy gaspı gibi afaki iddiaların kanıtlanması gerekiyordu.
Seçim iptali çabaları bazı futbol maçlarını çağrıştırıyordu. Maçın kazanılması için hakem ayarlanmıştı; ancak hakemin penaltı vermesi, ofsayttan golü sayması için topun rakip onsekizine girmesi gerekiyordu. Bu amaçla seçmen listeleri incelenmeye alındı, KHK ile görevlerine son verilenlerin oylarının geçerli olmayacağı, zihinsel engellilerin oy kullandığı savunuldu. Geçersiz oyların, bazı ilçelerde de oyların tümünün yeniden sayılması kararlaştırıldı. Sondaj usulüyle seçim sandıkları sonuçları ile tutanakların tutarlılığı araştırıldı.
Ergenekon kumpasında olduğu gibi, YSK’ye bavul bavul “delil” taşındı. YSK’nin resmen sonuçlanmamış bir seçimi iptal etmesi olanağı yoktu. Sürecin başlaması için Sayın İmamoğlu’na mazbatanın verilmesi gerekiyordu. Mazbatanın verilmesi sonrası, Cumhur İttifakı, olağanüstü itiraz ile hakeme gereken uyarıda bulundu. YSK’nin KHK ile ihraç edilenlerin oy kullanabilecekleri kararı, bazı çevrelerde olumlu karşılanarak, itirazların reddedileceği umudunu doğururken, bende Nasreddin Hoca’nın kazan hikâyesini çağrıştırdı. YSK olaya adil yaklaşıyor izlenimi verilerek, önceden verilmiş karara uygun ortam hazırlanıyor; kararın açıklanması talimatının gelmesi bekleniyordu. Talimat, AKP’nin oylarının gasp edildiği savı ile YSK’nin kendini aklaması önerisi veya tehdidiyle, Sayın Erdoğan’dan geldi. Çok önceden verilmiş kararın uygulamasına geçilerek, Sayın İmamoğlu’nun mazbatası iptal edilerek, İBB Başkanlığı seçiminin yenilenmesine karar verildi. Ancak dayanılan gerekçeyle, İstanbul’da muhtarlık dahil tüm seçimlerin yenilenmesi gerekirdi. Kararın gerekçesi önceki seçimleri de şaibeli hale getiriyordu. Yine de YSK’nin adil davrandığı düşünülebilir. İmamoğlu’nun mazbatası iptal edilerek, mazbatanın Sayın Yıldırım’a verilmesini kararlaştırabilir; böylece mazbatanın YSK’den alınacağı beklentisini de karşılayabilirdi.
Cumhur İttifakı herhalde seçimi kazanacağı beklentisiyle iptal kararı aldırttı. Nasıl gerçekleştirilebileceğini göreceğiz. Sayın Bahçeli karagâhını İstanbul’da kuracağını açıkladı. Sayın Erdoğan’ın mesaisinin büyük bülümünü seçime odaklaması beklenmektedir. Bu girişimler nedeniyle 23 Haziran seçiminde sandık başlarında çok daha dikkatli olmak, sandık sonuçlarına sahip çıkmak gerekiyor.
Che Guevara’nın herkesin benimsemesi gereken yaşam dusturu “vazgeçmezsen yenilmezsin” felsefesini yineleyerek başladığımız yazıyı; İsmet Paşa’nın “ülkede namus erbabı en az şer erbabı kadar cesaret sahibi olmalıdır” özdeyişi ile tamamlayalım..
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke