Öztin Akgüç

Yoksullukla savaşmak

08 Haziran 2022 Çarşamba

AKP döneminde ülkemizde yoksulluk ne yazık ki yaygınlaştı ve derinleşti. Halkımızın önemli bir bölümü yoksulluk değil açlık sınırı altında yaşamını sürdürüyor. Sorunun yalnız insancıl yönü değil, ülkemize yakışmayan boyutu var. Konuşmaları, mesajları, dert dinlemeleri, halkçı görüntü vermeyi, halk yaşamına öykünmeyi hele hele halk dalkavukluğunu bir yana bırakıp, büyük projelerle değil daha sade, basit önlem ve önerilerle sorunun çözümüne yönelmek gerekir.

Bu yazıdaki öneriler yavan, nahif gelebilir; etkin önlemler olduğu iddiası da zaten yoktur; etkin önlemler geliştirilerek uygulanabilir. Amaç, kişilerin onurlarını zedelemeden yoksulluk sorununu çözmektir. Sorunun çözümünün uzun soluklu olduğu, ancak uzunca bir zaman aralığıyla tümüyle çözülebileceği göz önünde tutulmalı, en azından hafifletici önlemler alınmalıdır.

Önerilerin amacı, bedava ve ucuz hizmetler sağlayarak bir anlamda aynı gelirleri artırarak yoksulların temel gereksinimlerini karşılamaktadır. Gıda dışında barınma, sağlık, aydınlanma, temizlik, eğitim, ulaşım gereksinimi, kamu ve/veya yardımlaşma yoluyla sağlanabilir.

Alt gelir grubunun belli bir sınıra kadar elektrik, doğalgaz, su kullanımı bedelsiz sağlanmalıdır. Ancak istisna sorununu aşan kullanımlar için tahakkuk yapılmalıdır. Yetkili uzmanlar, bir aile için yeterli kullanım istisna sınırlarını belirler. İstisna sınırını aşan kullanımlar için yapılacak ödemelerde de kolaylık sağlanabilir. İşletmelerin, konutların kendi kullanımları için üretimleri dışında enerji sektörünün kamulaştırılması hedeflenmelidir.

Sağlık bir kamu hizmetidir. Bu hizmetin, düşük gelirli vatandaşa bir külfet getirmeden sağlanması gerekir. Devletin bu konuda zaten katkısı vardır. Toplu taşımada, düşük gelirli ailelere de yaşlılar, öğrencilerde olduğu gibi özel indirimli bir tarife uygulanması gerekir.

Barınmanın, konut edinmenin finansmanı doğal olarak bankalardan gelecektir. Banka yöneticilerinin “Ekonomiye kaynak sağladık” övünmelerine karşın bankalar kaynak yaratmaz, mevduat ve benzeri isimleri altında topladıkları birikimleri kullanırlar. Bankaların ekonomiye katkısı, topladıkları birikimleri kamu yararına verimli şekilde kullanmak kaynak kullanımını iyileştirmektir. Bankalar, kaynaklarının bir bölümünü, düşük gelirli konutsuz ailelere, faizsiz 30-40 süreli hibe benzeri kredi vermek özel fon kurabilir, kredilerin düşük taksitlerle geri ödenmesi sağlanabilir. Başlangıçta yararlanan aile sayısı sınırlı olsa dahi zamanla, ana para taksitleri geri ödendikçe durgun suya taş atıldığında oluşan halkalar gibi genişler, giderek artan sayıda aile konut sahibi olur.

Eğitim konusunda köy okullarının ihyası, leyli meccani parasız yatılı uygulamasının yaygınlaştırılması, Darüşşafaka, ÇYDD gibi kurumlara ve benzer amaçlı vakıflara bağış, yardım yapılarak olanaklarının genişletilmesiyle, eğitimin yükü yoksul ailelerden alınarak çocuklar dincilerin istismarından kurtarılır.

AKP iktidarından bu bağlamda beklenti olamaz. İktidar değişikliği ile hazırlanan projeler uygulamaya konulur. Ancak beklemekle değil, bir yerden de yoksullukla savaşın başlaması gerekiyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları