Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Arif Hikmet Koyunoğlu
Osmanlı’dan Cumhuriyete bir mimar Arif Hikmet Koyunoğlu. Yapı Kredi Sermet Çifter Salonu’nda, imza attığı eserlerle Türk mimarisinde derin izler bırakan önemli bir sergiyle gündeme geldi.
1893 yılında Osmanlı tebaası olarak doğan Arif Hikmet Koyunoğlu, Sanayi-i Nefise Mektebi Âlisi’nde mimarlık okudu. Cihan Harbi’nde Osmanlı ordusunun bir yedek subayı olarak Doğu Cephesi’nde savaştı. Cumhuriyetin kurulmasından sonra ise Ankara’da inşa ettiği Etnoğrafya Müzesi, Türk Ocağı, Maarif Vekâleti gibi binalarla Kemaleddin Bey, Vedat Tek ve Giulio Mongeri ile birlikte başkentin mimari biçimlenmesinde önemli bir rol oynadı. Dördünün de o dönemde uyguladıkları, bir çeşit Osmanlı canlandırmacılığı olan milli mimari üslubunun 1930’lara doğru yerini modern mimariye bırakmasından sonra Koyunoğlu yeni anlayışa da uyum gösterdi ve bunu, Bursa’da inşa ettiği Tayyare Sineması ve Tiyatrosu (bugün Tayyare Kültür Merkezi) ile ortaya koydu.
‘Saat Kaç’
Yapı Kredi, Kazım Taşkent Sanat Galerisi’nin Rene Block küratörlüğünde süregelen güncel sanat sergileri dizisi “İstiklal Serüveni”nin yedincisi Cengiz Çekil’e ayrılmıştı. Çekil “Saat Kaç” başlıklı yeni çalışması ile sanatseverleri “zaman” üzerine düşünmeye davet ediyor. Rene Block editörlüğünde yayımlanan “Türkiye’de Güncel Sanat” monografi dizisindeki Cengiz Çekil-Bir Tanık kitabına imza atan Necmi Sönmez’in ifadesiyle “Kırk yılı aşan sıra dışı çalışmalarıyla giriştiği görsel deneylerle, 1970’lerden itibaren Türkiye’nin yakın tarihini imgelere dayanarak büyüteç altına almayı başarmasına rağmen çağdaş Türk sanatının en az tanınan, çok iyi bilinmeyen, saklı sanatçısı Cengiz Çekil, çağdaşı öncü sanatçılarla (Christian Boltanski, Reiner Ruthenbeck, Paul Thek, Robert Smithson vb.) örtüşen görsel bir dile sahip. Çekil’i bir sanatçı olarak ilginç kılan, bu örtüşmelerin (formlar, malzemeler, sanatçı duruşları) ötesinde Anadolu kültürünün gelenek, töre, din, inanç katmanlarından güç alan belli damarları kendisine beslenme kaynağı olarak seçmesidir.”
İstanbul Suriçi’nde yapılan arkeolojik yüzey araştırması
Geç, antik çağ ve Bizans döneminde İstanbul Projesi için 1998 yılından beri Dr. Feridun Özgümüş başkanlığındaki bir ekip tarafından İstanbul Suriçi’ndeki tüm anıt eserleri, konutları, kamu binalarını, bahçeleri araştırmakta, yapılmış olan yayınlarla günümüzdeki durumu karşılaştırmakta ve hem bilimsel, hem de görsel bir belgeleme ve güncelleme çalışması yapmaktadır. Araştırmalar sırasında yok olduğu sanılan ya da varlığı ilk kez keşfedilen, özellikle Bizans dönemine ait yapı kalıntıları ile karşılaşılmaktadır. Çalışmanın hedefleri arasında, İstanbul gibi yaşayan büyük bir kentin içinde ve altında kalan arkeolojik kalıntıların tespit ve değerlendirilmesinde kullanılacak bir kültürel miras koruma modeli geliştirmek ve bu arkeolojik mirası çevre düzenlemesi yapılarak bilinir ve ziyaret edilebilir hale getirmek vardır.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?