Türk çoksesli müzik camiasının en önemli müzik ödülü olan Vakıf Onur Ödülü Altın Madalyası, aralık ayında ilk kez Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’na verildi. Sevda - Cenap And Müzik Vakfı’na verilen bu özel ödül önem taşıyor.

2009 yılı da hem çoksesli Batı sanat müziği, hem de çoksesli Türk sanat müziği ve geleneksel Türk sanat müziği alanlarında iz bırakmış çok bestecinin doğum ya da ölüm yıldönümlerini içeriyor. İşte bunlardan birkaçı:

F. Joseph Haydn’ın 200. ölüm yıldönümü (1809). Felix Mendelssohn’un 200. ölüm yıldönümü. Frederick Chopin’in 160. ölüm yıldönümü (1849). Hector Berlioz’un 140. ölüm yıldönümü (1869). Richard Strauss’un 60. ölüm yıldönümü (1949). Modest Musorsky’nin 70. ölüm yıldönümünde (1839).

Çoksesli Türk sanat müziği bestecilerimiz arasında; Bülent Arel’in 90. ölüm yıldönümü (1919), Sabahattin Kalender’in 90. ölüm yıldönümü (1919), Nedim Otyam’ın 90. ölüm yıldönümü (1919), Ferit Tüzün’ün 80. ölüm yıldönümü (1929) ve Hulusi Öktem’in 50. ölüm yıldönümü (1959), dolayısıyla bu yıl.

Önemli bir olay ise geleneksel Türk sanat müziğinin önemli bir besteci ve kuramcısı olan Baba Hamparsun Limonciyan ölümünün 170. yılı (1839) sayılmasıydı.

MÜZED 2008

Müzik eğitimine hizmet ödülleri töreni yapıldı. MÜZED (Türkiye Müzik Eğitimcileri Derneği) bir süre önce başladığı Türk Müzik Eğitimine Hizmet Ödülleri etkinliğini bu yıl da sürdürdü.

Bu yıl şarkıları ile Cumhuriyet kuşaklarına Atatürk ilke ve devrimlerini anlatan ve yurdunu, ulusunu, insanlığı, gerçeği sevdiren, şu anda hayatta olmayan Osman Zeki Üngör, Ziya Aydınlatan, Saip Egüz, Nurhan Cangal ile halen Başkent Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda öğretim üyesi olan Erdoğan Okyay’a verildi.

Yıllar içinde çok sayıda orkestra solistimiz, her biri diğerini aşan konzertmeisterlerimiz, orkestranın gelmiş geçmiş solo ve tutti sanatçıları, bürok-ratları; Milli Eğitim, Kültür ve Dışişleri Bakanlığı’nın ilgili siyaset ve devlet adamları; ilgili dernek ve vakıflar ve nihayet sizler, bizler, dünden bugüne orkestramızı alkışlayan ve eleştiren dinleyiciler, yazar ve çizerler hepimiz bu köklü müzik kurumumuzun her başarısıyla 1957 yılında çıkarılan özel yasa ve 1970 tarihli yönetmeliği ile nihayet özerkliğini büyük ölçüde kazanan Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, kuşkusuz bundan sonra da özerkliğini daha çok pekiştirmek ve kendi içinde daha adaletli bir ehliyet ve yükselme sistemini yerleştirmek için çabalarını sürdürecek, sürekli şefler ile çalışma geleneğini de koruyup geliştirecektir. Ünlü orkestra şefi Herbert von Karayan’ın 1980 yılında bu konudaki görüşlerinin önemini bir kez daha anımsıyoruz...