Yabancı bir uzmanın Türkiye beklentileri

11 Eylül 2015 Cuma

Türkiye’de yatırım yapan veya yapmayı düşünenlere güncel “siyasi risk değerlendirmeleri” sağlayan Batılı analistler şu sıralarda fazla mesai yapıyorlar. Vardıkları sonuçlar ise genelde “negatif.” Türkiye için ne kısa ne de orta vadede istikrar beklemiyorlar. Nedenini ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasi ihtiraslarına bağlıyorlar.
Uzun yıllar Türkiye üzerine çalışan, sık sık ziyaret ettiği ülkemizdeki siyasi, akademik ve bürokratik çevrelerde sağlam bağlantıları olan, değerlendirmeleri geçmişte güvenilir çıktığı için ilgili kesimler tarafından ciddiye alınan analistlerden biri de Wolfango Piccoli.
New York merkezli “Teneo Intelligence” şirketinin kıdemli analistlerinden olan Piccoli’nin abonelerine gönderdiği, bir nüshasını da bize sağladığı, 8 Eylül tarihli son değerlendirmesinin başlığı bile durumu özetliyor.
“Türkiye: Şiddet, otoriterlik, siyasi belirsizlik ve ekonomik rahatsızlıktan oluşan zehirli bir karışım.”
Piccoli, vardığı üç temel sonucu değerlendirmesinin başında şu şekilde sıralamış:
- Türkiye’deki mevcut güvenlik durumu görülebilir gelecek için belirsiz kalacak.
- Erdoğan ile AKP’nin erken seçim kumarlarının tutmaması riski yüksek.
- Sonuçta ne çıkarsa çıksın, bu seçimlerin Türkiye’deki siyasi gidişatı kısa ve orta vadede düzelteceği kuşkulu.
Bunun ardından ayrıntılara giren Piccoli’ye göre şu anda PKK ile bir ateşkes olasılığı yok. Örgüt, kışın gelmesiyle, kırsaldaki eylemlerini Güneydoğu’daki şehirlere sivil huzursuzluk olarak kaydıracak. Seçimlerin yaklaşmasıyla şiddet sarmalı bu eylemler, güvenlik güçlerinin bunlara karşı tedbirleri ve çeşitli grupların Kürtlere karşı saldırıları nedeniyle artacak.
Piccoli, parantez açarak Türkiye’nin bu durumda IŞİD’e karşı mücadelesinin etkin olmasının mümkün olmadığına da işaret etmiş.
AKP’nin 7 Haziran seçim sonuçlarını kasımda lehine çevirmesinin güç olduğunu belirten Piccoli, bunun nedenlerini şu şekilde sıralamış:
- AKP’nin HDP’ye giden oylarını geri çekmesi bu aşamada mümkün değil. HDP’nin yüzde 10 barajını tekrar aşıp Güneydoğu’da yaşanan huzursuzluk nedeniyle haziranda aldığı yüzde 13.1’lik oy oranını arttırması dahi mümkün.
- AKP’nin MHP’ye giden muhafazakâr milliyetçi oyları geri çekmesi de bu kesimde Erdoğan’ın geçmişte çözüm sürecine verdiği destek nedeniyle, zor.
- Artan ekonomik endişeler ve TL’nin değerindeki düşüş, AKP’nin kendisini Türkiye’ye kalkınma ve ekonomik istikrar getiren parti olarak sunmasını zorlaştırdı.
- AKP, Erdoğan’ın -siyasi emelleri ve küçük hesapları nedeniyle- kendisine seçimlerde avantaj sağlamak yerine ayak bağı olması riski ile karşı karşıya.
Piccoli’ye göre, “Erdoğan’ın Türkiye’de başat siyasi aktör olarak kalması halinde mevcut durum sürecek” ve “AKP’nin kasımda Meclis çoğunluğunu tekrar sağlaması durumunda bile mevcut tabloda anlamlı bir değişiklik olmayacak.” Parti içinde kendisine karşı çıkan olmayacağı için Erdoğan’ın AKP üzerindeki etkisinin sürmesini de bekleyen Piccoli, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ise kendisini “görünmez ve duyulmaz” kıldığını belirtiyor.
Bu değerlendirmeler gökten inmiş veya “uluslararası faiz lobisi” tarafından kötü niyetle uydurulmuş değil. Ne kadar kızarlarsa kızsınlar, Erdoğan ve destekçileri önümüzdeki dönemde bunun gibi analizlerle çok karşılaşacaklar. Kaldı ki, Piccoli’nin değerlendirmeleri yabancıları için çarpıcı gelebilir, ama bu ülkede yaşayan birçok kişi için pek de “orijinal” sayılamaz.
Ülkemizde yaşananlara bir de yabancı uzmanın gözüyle bakmak yine de “uyarıcı” oluyor.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları