Referandum

19 Mayıs 2023 Cuma

Bugün 19 Mayıs... Büyük varoluş mücadelesinin, büyük Atatürk önderliğinde başlatılmasının önemli bir noktasının 104. yıldönümü. Atatürk’ün Samsun’a çıkışının üzerinden bir yüzyıldan fazla zaman geçmiş. Birilerinin sinirlerini bozsa da aidiyetini “Atatürkçülük” olarak belirtenlerin oranı yüksek ve her geçen gün yükseliyor. Her yaştan gencimize kutlu olsun...

Gündem fena halde siyaset ama yazımıza böyle bir giriş yapmak da kaçınılmazdı. Şimdi konumuza, seçime dönelim. 12 Mayıs Cuma günkü yazımızda seçimin ikinci tura kalacağı yönündeki gözlem ve tespitlerimizi aktarmaya çalışmıştık. Bugün ise konu farklı bir boyuta evriliyor: Referandum.

Gözlemimiz o ki muhalif kanatta, ilk turda Kılıçdaroğlu’nun ikinci sırada yer alması nedeniyle ikinci turun referandum boyutuna taşınması yönünde görüşler var.

ANAP’ın eski genel başkanı ekonomist Nesrin Nas, AKP ile Türkiye’nin bir 5 yıl daha geçirmesinin sonuçlarının ağır olacağını belirterek Türkiye’nin Arjantinleşmenin ötesinde Venezüella’ya benzemeye başlayacağı endişelerini taşıyor. Nas, “Ülkede sosyal yardımla yaşayan insan sayısı 60 milyon” saptamasını yapıyor. Unutmamak lazım, nüfusumuz 85 milyon... Nas, ikinci tur seçimlerinin referandum havasında olması gerektiğini, Türkiye’nin önemli bir tercihin öncesinde olduğunun bütün seçmene hissettirilmesi gerektiğini savunuyor.

Sosyolog Kemal Dil, ikinci turun Kılıçdaroğlu ve diğer parti liderleri tarafından bir referandum olarak planlanması gerektiğini düşünüyor. Dil, cumhurbaşkanının bir yıllığına seçilmesini ve yeni sistemin bu süre sonunda tekrar seçimle halk tarafından kurulması önerisini dile getiriyor.

İktidar kanadı ise başka hayaller kuruyor. İkinci turda farkın daha da açılmasıyla, sistemin ikinci referandumu yüksek başarıyla geçtiği söylemini kullanmayı hedefliyorlar. Bunu hedeflerken açık söylemek gerek, muhalif kesimdeki moral düşüklüğünü, “Yine kaybettik” umutsuzluğunu da kullanmak istiyorlar. Yalnızca oran olarak değil, oy sayısı olarak da bir artışı gerçekleştirmeyi istiyorlar. İkinci turda birinci tura göre seçmenin tercihinde yaşanacak değişim, alınan oy sayılarının, doğal olarak oranlarının da belirleyicisi olacak.

Nesnel davranırsak gerçekler şöyle sıralanabilir:

- Meclis’teki milletvekili dağılımının çoğunluğu Cumhur İttifakı’nda.

- Kılıçdaroğlu ve Erdoğan için ilk turda kazanan ve kaybeden söz konusu değil. İki adayın da kazanamadığı gerçeği var. Kılıçdaroğlu’nun son 21 yılda AKP ve Erdoğan’a karşı en yüksek oyu alması gerçeği de var. Erdoğan ve partisinin oylarının iyice eridiği başka bir gerçek.

Seçmenin sayısal üstünlüğü muhalefette. Kalan süre içinde, birinci turda sandığa gidip Erdoğan’a oy vermeyenlerin motive edilmesi durumunda Kılıçdaroğlu’nun kazanmaması için bir engel yok. Bunlar bir temenni değil sayısal gerçekler.

Geriye kalan, değişim isteyen birey ve kitlelerin psikolojisinin hazırlanması. Yani sorumluluk yine muhalif partiler ve kurmaylarında...

Topluma, moral bozukluğu yerine değişim isteyenlerin çoğunlukta olduğu gerçeği etkili bir şekilde anlatılmalı. Bu Meclis dağılımına yansımamış olabilir, ancak ikinci turda adayların alacağı oya yansıtılabilir.

Temel yaklaşım ise ne 28 Mayıs’ta ne de sonrasında kendi yaşamımızı savunmaktan vazgeçmemek olmalı...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yaşamı ıskalamak 22 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları