Bir zamanlar Kızılay

Bir zamanlar Kızılay

22.03.2023 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Geçen hafta “Deprem ve Devlet” başlıklı yazımda 1939 Erzincan depremi sonrası Kızılay’ın çalışmalarından da söz etmiştim. Bu hafta ise Kızılay’ın o çalışmalarını biraz daha ayrıntılı biçimde ele aldım. Böylece Kızılay’ın 84 yılda nereden nereye getirildiğini göstermek istedim.

Akşam, 1 Ocak 1940

CUMHURİYETİN YARDIM ELİ: KIZILAY

Genç Cumhuriyetin en güvenli yardım eli Kızılay’dı. Kızılay önce 1924 Erzurum depreminde, daha sonra 1926-1931 arasında ülkenin çeşitli bölgelerinde yaşanan deprem ve sel felaketlerinde felaketzedelere çeşitli yardımlar yaptı. (BCA, 30-10-0-0,178-232-18; Türkiye Hilaliahmer Mecmuası, S. 97, Y. 9, 15 Eylül 1929, s. 367; Türkiye Hilaliahmer Mecmuası (Fevkalade Sayı), S.132, 29 Ekim 1933)

Atatürk, 1 Kasım 1928’de TBMM’deki açılış konuşmasında Kızılay’a teşekkür etti.

1939 ERZİNCAN DEPREMİNDE KIZILAY

27 Aralık 1939’da, 32 bin 968 insanın hayatını kaybettiği, yaklaşık 100 bin insanın yaralandığı, on binlerce binanın yıkıldığı 7.9 büyüklüğündeki Erzincan depremi meydana geldi.

Kızılay, bir felaket anında ülke geneline hızlıca yardım ulaştırmak için Trabzon, Samsun, Erzurum, Sivas ve Malatya’da depolar kurmuştu. Depremin ilk gününden itibaren “Kızılay zelzele mıntıkasına para, çamaşır, çadır ve battaniye gönderdi.” (Akşam, 28 Aralık 1939)

Kızılay, 27 Aralık 1939 akşamı Erzurum’dan, sabah da Sivas’tan hareket edecek iki ayrı “imdat treni” ile toplanan yardımları Erzincan’a gönderdi. İlk imdat trenleri 30 Aralık 1939’da Erzincan’a ulaştı. Aynı gün Dumlupınar Vapuru ile de ilk parti erzak sevkıyatı yapıldı. (Akşam, 28 Aralık 1939) Ayrıca Kızılay, Ankara’dan deprem bölgelerine hasta nakliye otomobilleri gönderdi. (Ulus, 4 Ocak 1940) Kızılay deprem bölgelerinde çok sayıda çadır da kurdu. Hükümetin isteğiyle ahşap barakalar yaptı. Çeşitli evler ve dükkânlar inşa etti.

Akşam, 30 Aralık 1939

KIZILAY'A YAPILAN YARDIMLAR

27 Aralık 1939 günü TBMM başkanının yönetiminde bir “Milli Yardım Komitesi” kuruldu. Bütün vilayet ve kazalarda da yardım komiteleri oluşturuldu. Tüm yardımlar Kızılay’da toplanacaktı. (Vakit, 29 Aralık 1939) 29 Aralık 1939 akşamına kadar Kızılay merkezinde toplam 250 bin 960 TL toplandı. (Vakit, 31 Aralık 1939). Yurdun her tarafında Kızılay şubelerine para, yiyecek, giyecek ve yatak takımı gibi yardımlar gelmeye başladı.

30 Aralık 1939 tarihli Ulus gazetesinde “Ankara’da üzerlerinden yün bluzlarını çıkarıp verenler bile var”, “İzmir’de bir genç nişan yüzüğünü verdi” denilerek Kızılay’a yapılan yardımlar açıklandı. 30 Aralık 1939 tarihli Ulus gazetesinde F. Rıfkı Atay “Evvela, Kızılay kasalarına para ve ambarlarına eşya yığacağız” diye yazdı. Kızılay’a sonsuz güven duyulan günlerdi.

Kızılay'a ait çadırların Erzurum'a gönderilmesi hakkında Atatürk'ün Başbakan İsmet İnönü'ye yazdığı bir telgraf. (BCA, 30-10-0-0,178-232-18,1.10.1924)

KIZILAY'IN ÇADIRLI İMDAT HASTANESİ: "DR. FATMA MEMİK'İN ANLATTIKLARI"

Kızılay, 29 Aralık 1939’da deprem bölgesine ilk imdat hastane trenini gönderdi. 300 yataklı bir numaralı Kızılay Çadırlı İmdat Hastanesi 31 Aralık 1939’da Erzincan’a vardı. Hastane röntgen cihazı, çeşitli laboratuvarlar ve salgın hastalıklarla mücadele etmek için gerekli her türlü araç gerece sahipti. Hastanede yeterli sayıda uzman doktorla birlikte Bursa milletvekili Operatör Dr. Sadi Konuk, Edirne milletvekili Dr. Fatma Memik, Erzincan milletvekili Eczacı Salih Başotaç da bulunuyordu (Akşam, 30 Aralık 1939; Ulus, 30 Aralık 1939; Ulus, 4 Ocak 1940)

Kızılay’ın Çadırlı İmdat Hastanesi doktorlarından Fatma Memik, izlenimlerini Vakit gazetesine anlattı: “Erzincan’a, bir müddet gecikme ile salı günü saat onda vardık. Bizden evvel bir ana baba günü olan bu felaket mıntıkasına Ankara Numune Hastanesi’nden, Kayseri’den, Erzurum’dan müteaddit ekipler gelmiş; hatta epey iş görmüşlerdi...”

Dr. Fatma Memik ve arkadaşları Erzincan’a gelir gelmez hemen kuracakları hastanenin yerini belirliyorlar. Yakındaki tren hattı ile hastaları kolayca nakletmek için hastaneyi Erzincan Askeri Ortaokulu’nun önündeki alana kuruyorlar.

“Hemen çadırları kurmaya başladık ve Malatya Bez Fabrikası’nın evvelce yetiştirdiği karyola, yatak, yorgan gibi şeyleri istasyon binasından naklettik. Ayrıca binadaki hastaları Kızılay vagonlarına aldık. Çünkü her dakika şehirde yeni bir zelzele ihtimali baş gösteriyor ve henüz yaraları iyileşmemiş ağır hastalar bile yataklarından fırlayarak kaçıp gitmek istiyorlardı. Bununla beraber çadırlarımızın kurulması o kadar kolay olmadı. Kar ve fırtına işi güçleştiriyordu.”

Dr. Fatma Memik ve arkadaşları burada 15 gün içinde 355 hastayı tedavi ediyorlar. Bu hastalardan -7’si hariç- hepsini kurtarmayı başarıyorlar. Aldıkları sağlık önlemeleri sayesinde salgın hastalıklara da engel oluyorlar. Onların gelmesiyle serbest kalan diğer sağlık ekipleri de köylere kadar giderek her tarafı dikkatle tarayıp tedavi edilecek yaralıları bulup hastanelere sevk ediyorlar.

Vakit, 20 Ocak 1940

Dr. Memik izlenimlerini anlatmaya devam ediyor; Kızılay’dan övgüyle söz ediyor:

“Burada Kızılay teşkilâtının büyük faaliyetini hemen tebarüz ettirmeye mecburum. Biz, Erzincan’a daha ilk geldiğimiz günde istasyonun ambarı nazarı dikkatimizi çekmişti. Burada fasulyesinden bulguruna ve portakalına kadar her şey vardı… Ankara’ya dönmek için emir aldığım gün Malatya Bez Fabrikası’nın gönderdiği yiyecekler hâlâ tükenmemişti. Halk, Kızılay Aşevi’nin dağıttığı bu yiyeceklerden çok memnun oluyordu. Bu arada Etibank’ın gönderdiği 200 amelenin Erzincan’da yaptığı fedakârane işleri de hemen kaydediniz. Hastaların kurtarılmasına askerler ve mahpusların gösterdikleri yardım Türk milletinin kalbinde saklı şefkat hislerinin ne kadar büyük bir his olduğunu bize her dakika anlatıyordu...”

Dr. Memik, depremzede kimsesiz çocuklar hakkında da bilgi veriyor. Deprem sonrasında anasız, babasız kalan çocukları “şefkatli vatandaşların yanlarına aldıklarını”; kendilerinin de şimdilik 12 çocuğu Ankara’ya getirdiklerini belirterek bu kimsesiz çocukların -sayıları ne kadar olursa olsunÇocuk Esirgeme Kurumu’nun çatısı altında yetişeceklerini söylüyor. (Vakit, 20 Ocak 1940)

CUMHURİYET'İN KIZILAY'I

1925’te Hilali Ahmer Cemiyeti İdare Heyeti Başkanlığı’na Dr. Refik (Saydam) seçilmişti. Cemiyet yeniden yapılandırılmıştı. Genel merkez Ankara’ya taşınmıştı. Atatürk, 1935 yılında cemiyete “Kızılay” adını vermişti. Kızılay, Cumhuriyet tarihinin en yıkıcı depremlerimden 1939 Erzincan depreminde -dönemin zor koşullarına rağmen- iyi bir sınav verdi; Sümerbank, Etibank ve TSK ile organize biçimde felakete müdahale etti. O günler devlette aklın, bilimin ve liyakatin esas alındığı, kurumların içinin boşaltılmadığı günlerdi.

Yazarın Son Yazıları

Atatürk’ün ders kitabında ‘Demokrasi ve Kadın Hakları’

“Özetle kadın, seçmek ve seçilmek hakkını elde etmelidir...

Devamını Oku
03.12.2025
Millet Mektepleri

“Türk harflerinin bütün vatandaşlara kapılarının önünde ve işlerinin başında öğretilebilmesi için daha bu sene içinde Millet Mektepleri teşkilatı yapacağız.

Devamını Oku
26.11.2025
Vahdettin nasıl kaçtı?

“17 Kasım 1922 günlü resmi bir telgrafın ilk cümlesi şu idi: ‘Vahdettin Efendi bu gece saraydan kaçmıştır.’

Devamını Oku
19.11.2025
Türkiye'de Opera ve Vals

“Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.” (M. Kemal Atatürk)

Devamını Oku
05.11.2025
Cumhuriyetimiz

Dile kolay, ilan edildiğinde bazı İngiliz yetkililerin sadece iki yıl ömür biçtikleri Türkiye Cumhuriyeti 102 yaşında...

Devamını Oku
29.10.2025
Cumhuriyet’in şeker fabrikaları

“Meclis kürsüsünde bir de ‘üç beyaz’ parolası revaçtaydı...

Devamını Oku
22.10.2025
Nutuk 98 Yaşında: ‘İşte Bu Ahval ve Şerait İçinde…’

Atatürk Nutuk’u bir açılış ve kapanış döngüsüyle yapılandırır.

Devamını Oku
15.10.2025
Atatürk'e saygı duymayan teğmen: ‘Din Dilinin Türkçeleştirilmesi’

Mustafa Kemal Atatürk’e saygısı olmayanın onun kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve Anayasasına da saygısı yoktur.

Devamını Oku
08.10.2025
Patrikhane ve Ruhban Okulu

Heybeliada Ruhban Okulu Fener Patrikhanesi’ne bağlıydı.

Devamını Oku
01.10.2025
Dil devrimini anlamak

“Gece meşguliyetimiz, bildiğin gibi dil dersleri… Gündüz de yalnız olarak aynı mesele üzerinde birkaç saat çalışıyorum.”

Devamını Oku
24.09.2025
Tek Partiden Çok Partiye: ‘Partili Cumhurbaşkanlığından Tarafsız Cumhurbaşkanlığına’

“Aramızdaki farkı bilelim. Biz, mutlakıyetten bugüne geldik. Siz ise bugünden mutlakiyete gidiyorsunuz.”

Devamını Oku
17.09.2025
Tarih Kürsüsü ve Suçluların Telaşı ‘CHP’nin Mallarına El Konulması’

Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 102 yaşına girdi.

Devamını Oku
11.09.2025
ETHEM: “İsyan ve İhanet”

“Efendiler, askerî harekâtı çapulculuktan, devlet kurup yönetmeyi, şunun bunun mâsum çocuklarını fidye dilenmek için dağlara kaldırmak haydutluğundan ibaret zanneden, şarlatanlıklarıyla, yaygaralarıyla bütün bir Türk vatanını bezdiren...

Devamını Oku
03.09.2025
Büyük Zafer'in sırrı

Tam 103 yıl önce, 26 Ağustos 1922’de, Afyon Kocatepe’de, sabah saat 05.00’te, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın işaretiyle Türk tarihinin en önemli taarruzu Büyük Taarruz başladı.

Devamını Oku
27.08.2025
Aşiret-Tarikat Sorunu

Yeni açılım sürecinde etnik ayrılıkçı siyaset ve dinci, liberal ortakları, gerçeği çarpıtmaya devam ediyorlar.

Devamını Oku
20.08.2025
Saltanat Şurası’ndan Saray Komisyonu’na

1920 yılında Sevr Antlaşması’nı kabul etmek için kurulan “saltanat şurası”nın ve uygulamak için kurulan “barış komisyonu”nun amacı vatanı, milleti değil, sarayı, (sultanı) ve hükümeti kurtarmaktı.

Devamını Oku
13.08.2025
'Doğu Sorunu' devam ediyor! 'Kürt Sorunu mu Türk sorunu mu?'

İngiliz Müsteşarı Hohler, 27 Ağustos 1919’da Londra’ya gönderdiği bir yazıda şöyle diyordu...

Devamını Oku
06.08.2025
LOZAN: Onurlu Barış

Lozan Barış Antlaşması 102 yaşında…

Devamını Oku
23.07.2025
Hedefteki Cumhuriyet

Mustafa Kemal Atatürk’e göre “Türk milleti” kavramı, sadece bir ırkın, bir etnik kimliğin, bir dinin veya mezhebin değil, Türkiye Cumhuriyeti’ne “vatandaşlık bağı ile bağlı” eşit hukuka sahip tüm yurttaşların ortak-üst-ulusal kimliğinin adıdır.

Devamını Oku
16.07.2025
Atatürk’ün aşama stratejisi ve Türk Devrimi

Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk’ta, 21 Nisan 1920 tarihinde yayınladığı, TBMM’nin 23 Nisan 1920 Cuma günü dinsel bir törenle açılacağını duyuran bildirinin, “O günün duygu ve anlayışına uyma zorunluluğundan kaynaklandığını” belirtmişti.

Devamını Oku
09.07.2025
Yaşasın laiklik

“Laiklik ilkesini savunmak için Atatürk gibi yürekli, Atatürk gibi inançlı olmak gerekir. İzinden gittiklerini söyleyenler gibi ürkek, kararsız ve inançsız değil” (Uğur Mumcu- Cumhuriyet 1 Mart 1987)

Devamını Oku
02.07.2025
Atatürk’ün dünya barışını koruma formülü

Kuzeyimizde Rusya-Ukrayna Savaşı devam ederken, güneyimizde İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları devam ediyordu ki, birden bire İsrail-İran Savaşı başladı.

Devamını Oku
25.06.2025
Sykes-Picot, Sevr, BOP ve Lozan

Şu gerçeği iyi görmek gerekir ki Sykes-Picot’tan Sevr’e, Sevr’den BOP’a, Türkiye’yi bölüp parçalamaya yönelik planların önündeki en güçlü kalkan Lozan Antlaşması’dır.

Devamını Oku
18.06.2025
Tek parti döneminde hac yasak mıydı?

1 Haziran 1927 tarihli ve Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal (Atatürk) imzalı bir Bakanlar Kurulu Kararnamesine göre “Hac mevsiminde Hicaz’a gönderilecek Hıfzıssıhha uzmanlarından Dr. Şerafeddin Bey’e siyasi pasaport verilmesi” kararlaştırılmıştı.

Devamını Oku
11.06.2025
Atatürk'ün Mirası Büyükdere Fidanlığı

Mustafa Kemal Atatürk’ün isteğiyle 1928 yılında İstanbul’da “Büyükdere Meyve Islah Enstitüsü” kuruldu...

Devamını Oku
04.06.2025
Lozan ve Kürtler

“Kürtler küçük lokmanın pek kolay yutulacağını vaktinden çok evvel anlamışlardır. Türk birliğinden ayrılmak zihniyetinde bulunanları Kürtler kendi milletlerinden addetmezler. Kürtlerin mukadderatı Türk’ün mukadderatıyla eştir. (…) TBMM Hükümeti dâhilinde Kürtlüğün ayrı bir unsur olarak telakkisini hiçbir zaman işitmek istemediğimizi arz ederiz.”

Devamını Oku
28.05.2025
1921 Anayasası ve Muhtariyet

“Vilayetler kendi başına bir devlet değildir. Amerika hükümeti müttehidesi gibi değildir. Her vilayetin haiz olduğu muhtariyet, mahalli işlere münhasırdır. O işler ki yalnız vilayeti alakadar eder. O işler o vilayetin işleridir.”

Devamını Oku
21.05.2025
Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerine saldırmak

Lozan Antlaşması’nın ve 1924 Anayasası’nın hedef alınması; tam bağımsız, üniter, laik, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin hedef alınması demektir.

Devamını Oku
14.05.2025
CHP Genel Başkanı İsmet İnönü’ye yönelik saldırılar

CHP Genel Başkanı İsmet İnönü’ye yönelik saldırılar

Devamını Oku
07.05.2025
Cumhuriyetin İlköğretim Devrimi

Cumhuriyetin İlköğretim Devrimi

Devamını Oku
30.04.2025
‘Ulusal egemenliğe dayanan yeni Türk devletinin kurulması’: TBMM’nin açılması

‘Ulusal egemenliğe dayanan yeni Türk devletinin kurulması’: TBMM’NİN AÇILMASI

Devamını Oku
23.04.2025
Atatürk yol göstermeye devam ediyor: ‘Hükümet, özgürlük ve demokrasi’

Atatürk yol göstermeye devam ediyor: ‘Hükümet, özgürlük ve demokrasi’

Devamını Oku
16.04.2025
Atatürkçü gençliğin yükselişi

Atatürkçü gençliğin yükselişi

Devamını Oku
02.04.2025
Atatürk’ün önderliğinde cumhuriyetçi direniş

ATATÜRK'ÜN ÖNDERLİĞİNDE CUMHURİYETÇİ DİRENİŞ

Devamını Oku
26.03.2025
Çanak Krizi ve ikinci Çanakkale Zaferi

Çanak Krizi ve ikinci Çanakkale Zaferi

Devamını Oku
19.03.2025
Laiklik neden gereklidir?

Laiklik neden gereklidir?

Devamını Oku
12.03.2025
Emperyalizmin 'kukla halife' projesi

Emperyalizmin 'kukla halife' projesi

Devamını Oku
05.03.2025
Kemalizm düşmanlığının asıl amacı

Kemalizm düşmanlığının asıl amacı

Devamını Oku
26.02.2025
ATATÜRK'ÜN KONUŞMASININ DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Atatürk’ün konuşmasının düşündürdükleri

Devamını Oku
19.02.2025
Şeyh Sait İsyanı

Şeyh Sait İsyanı

Devamını Oku
12.02.2025