Yunus Nadi’nin oğulları Nadir Nadi ile Doğan Nadi, apayrı dünyaları, kimlikleriyle, şaşmaz ilkeli, değerler bağlarıyla, Cumhuriyet gazetesinin, “Kurtuluş, Kuruluş savaşları destanlarının yazılması, Atatürk devrimleri, laik Cumhuriyet’in güçlendirilmesi...” yürüyüşünden ödün vermediler...
Sihirli anahtar, evrensel değerlerde de tanımı yapılmış bağımsız gazeteciliğin ilkeleriyle, ülkemiz, çağın sorunlarına ulaşmak, Cumhuriyet değerlerinden ödün vermeden köprünün kurulmasının yolunu açmaktı...
Gazeteden, adımınızı attığınız andan duyulan çok güçlü, haberciliğe, gazeteciliğe ilişkin kamuoyu, okur baskısına karşın, patronaj algısı olsa olsa değer yargılarını önemsediğiniz, yazarlar, bilim insanları, toplumsal örgütlenmelerin, güncel gündeme ilişkin liderlik analizleridir... Gözünüzü, dil yanlışlarından, yeterince değerlendirilmemiş haberlere dönük eleştirilerle açarsınız.
Cumhuriyet çalışanları, hele de simge olmuş patronaj yerine geçen yazarları, düşünce önderi bilim insanları, çalışanları, okurları... Cumhuriyet kimliğine, değerlerine katkıları ile doğru orantılı, her dönemin yaşanılanlarının ruhu ile doğru orantılı olarak hep bedel ödediler...
İster askeri, ister sivil darbelerin ruhundaki Cumhuriyet değerlerinden sapma, insan hakları, hukuk devleti düzeni ihlalleri, ülke çıkarlarına, çocuklarımızın geleceğine, bütünlüğe ihanetlerin boyutları ile doğrudan bağlantılı ağır bedeller hiç eksilmedi...

***

12 Mart sürecinde İlhan Selçuk’un tutuklanması, işkence, Madanoğlu davası odaklı aydınlar operasyonu, aile içi darbecilerden yana operasyonda, Nadir Nadi’nin arkadaşlarını koruyamadığı için istifası... Dünyada bir benzeri yaşanmamış okur boykotu ile bir yıl sonra yazarlar kadrosu zenginleşmiş olarak dönüş...
12 Eylül’e kadar yaşanılan güçlü Cumhuriyet değerlerine eklemlenmiş sosyal devlet, sol açılım sürecinde, kadrolu, ikinci sayfadan Aydınlanmacı yazarlarından çok fazla bilge insanı faili meçhul katliamlarında kaybetse de, aydınlanmacılığa lokomotif işlevinden ödün vermeden yürüyüş...
Nadir Nadi’nin ölümü basamak yapılarak gelen 2. liberal operasyon darbesi, Cumhuriyetçi yazarlar önderliğinde toplu istifalar, okur boykotu, sonuçta şirket olarak Cumhuriyet aile şirketinin iflası... Berin Nadi’nin Atatürk’ün önderliğinde, Yunus Nadi’nin açtığı yoldan Cumhuriyet’i yaşatma direnci ile İlhan Selçuk’u yanına alarak Cumhuriyet Vakfı’nın kuruluşunu, Sevgili Aydın Aybay Hoca’nın katkılarıyla gerçekleştirip yazarları başta, çalışanları okurları ile buluşturması...
Uğur Mumcu’nun katledilmesi ile tırmanan laik Cumhuriyet karşıtı, siyasal İslamcı emperyal projelerde günümüze kadar uzanan travmatik yaşanmışlıklar sürecinde, Cumhuriyet’in payına düşen bedeller kuşkusuz daha ağır olacaktı... Yılmak yok yola devam...