Şükran Soner
Şükran Soner soner@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Günaydın; ‘Delil, adil yargılama yokmuş...’

23 Nisan 2016 Cumartesi

İktidarlarının, TSK’nin her kademeden komuta zincirlerini kıran büyük operasyonlarında çok işe yarayan, toplumun siyasal yapılanma, örgütlenme değerlerinde deprem yaratan yön değişikliklerinde araç yapılan “Ergenekon terör örgütü” davası tepe taklak... AYM’nin bozma kararından sonra Yargıtay’ın halkın diliyle “Mahkeme mahkeme değildi, tanıklar gerçek tanık sayılamazdı, adil yargılama yapılmadı, zaten Ergenekon terör örgütünün de varlığı kanıtlanamadı...” olarak özetlenebilecek sonuç kararı, kuşkusuz sanıklarına yaşatılanlar, ağır sonuçlarının kısacık özetlerinin yapılabildiği haberler içinde bile kamu vicdanını sızlattı...
Bugün hukuken kanıtlanan boyutlarıyla vicdanları sızlatan ağır suçlamalar, yargılamalar sürecinde ölenler, yaşamsal hastalıklara yakalananlar, yıllarca tecritin en ağırı ile hapis yatanlar, toplumda onurlu konumları ile çatışan en ağırından suçlamaların, karalamaların hedefi olanlar, önemli çoğunlukla kendilerini adadıkları mesleklerindeki kariyerleri, işlerini de tümden yitirmişlerdi. Ailelerine bedellerini, toplum nezdinde çok ağır izler bırakan karalanmalarını sorgulayamıyoruz bile... Bu ülkede askeri darbelerin darbe hukuklarını, işleyişini mumla aratan bir hukuksuzluğun, yargısız infazların, sonuçlarının, “Sivil iktidarları eliyle, güçlü bir sivil siyasal iktidar sorumluluğunda, ele geçirilmiş emniyet, bağımsız yargılama kadroları eliyle (sivil iktidarlarının, sivil darbesi operasyonları aracı yapılmasına...) sadece yargılananların kendi savunmaları çerçevesinde, avukatları ile birlikte kamuoyuna ulaştırmaya çalıştıkları gerçekler yeterince acıtıcıydı... Dönem içinde çok sayıda aklı başında bilim insanı, hukukçu, meslek örgütlenmeleri, seslerini duyurabildikleri ölçeklerde basından da itirazlara kulak tıkandı”.

***

Hiç unutmayın, bugünün Cumhurbaşkanı liderliğinde, AKP, tüm kamu örgütlenmelerinde daha önceki hiçbir sivil iktidarın gerçekleştiremediği yaygın operasyonlarla yerleştirdiği yandaş kadrolarıyla... İktidarlarının uzun soluklu, kalıcı olmayı hedefledikleri büyük yürüyüşlerinde, öncelikli (geçmişle hesaplaşma) adına operasyonların, yargı ayağının da baş destekçileriydiler... Toplumu güdülemede başrolde kullanılan gazeteciler, yandaş bilim insanları, medya grupları çoksesli, çok güçlü koroyu oluşturmuşlardı... Şimdilerde, “Cemaat bizi yanıltmış, içimize sızmış, kilit iktidar noktalarını ele geçirmiş, en çok da yargıyı, polisi, para kaynaklarını ele geçirmiş... Fena halde aldatıldık... Bizi kullanarak işledikleri suçları bir bir ortaya çıkararak hesaplaşıyoruz” demekle, o günün suç ortaklıkları, ortak İktidarları yürüyüşleri, insan hakları, demokrasi, hukuk devleti düzeni ile çatışan, acımasız, hukuksuz operasyonları ortadan mı kalkmakta?
6 yıllık fiili yargılamalar sürecinde, İktidar yürüyüşlerinde istenilen yeni yollarda yürüyüşlerinde istenen işlevleri, operasyonlar sonuçlarından istenenler fazlası ile alındıktan sonra değişen dünya ve ülke sorunlarının yeni boyutlarında, otoriterleşmenin öncelik aldığı bundan sonraki İktidarları yürüyüşleri, yollarında istenen yeni işlevlere yönelik kamuoyu güdülemesi, yönlendirmeleri için yeni kurgulamalar da zamanlamalarıyla tastamam... Günümüz operasyonlarında, “paralel terör örgütlenmeleriyle hesaplaşma” amacı başı çekmekte... O dönemin “Askeri darbe, terör örgütü operasyonlarını” yürüten yargılama kadrolarının, bugünün “Haksız, hukuksuz Ergenekon yargılamasının, baş suçluları” olmalarının sakıncası mı var? O günlerde Ergenekon operasyonunun kefili, savcısı olmayı seçmiş Liderlik, bugünkü İktidarları yürüyüşünde, paralel terör örgütlenmesiyle hesaplaşmayı baş tehdit, siyasetlerinin amacı yapabilmişlerse?
Sevgili İlhan Abi, yaşına, sağlık sorunlarına kulak tıkanmış, günlü geceli sürdürülmüş iki günlük izansız, vicdansız sorgulamadan çıktığın sabah şafağında, yaşadığın zorlukları gülümsemenle sakladığından kalp krizi geçirdiğini atlamıştık... Bugünlerin İktidarları yürüyüşünde, işi bitmiş, Ergenekon yargılamasının hukuksuzluklarının baş suçlusu yapılmış Zekeriya Öz’ün başına gelecekleri öngörmüş olabilir misin? Hukukçuya yakıştıramadığın sorgulamasından etkilenip “İleride kendisiyle, hukukçu vicdanıyla nasıl hesaplaşabileceği?” yolunda çok ince bir sorgulama yaptığını gülümseyerek anlatmıştın...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları