Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İslama Uygunmuş(!)
İnanmış Müslümanlar için gıda maddelerinin üzerine “İslama uygun kesim yapılmıştır” uyarısının bir anlamı var elbet. Ama Suriye’den, iktidarlarımızın desteklediği diktatör Esad’ı devirecek siyasi muhalefet, direnişçi mezhep grubunun görüntülü bir eylemine ilişkin açıklamalarına, tüylerim diken diken takılıp kaldım. Silahlı direnişçiler ele geçirdikleri bir binanın en üst katında silahlı tetikçi olduğunu ilan ettikleri Esad yanlısı kişileri sorgusuz sualsiz o an damdan aşağı atarak şeriat hukukuna göre infaz yaptıklarını söylüyordu. Yetmiyor cesetlerin başında biriken kendinden geçmiş, ayin yaparcasına öfkelerini kusan kalabalıkların görüntüsü eşliğinde, infaz edilenlerin İslami kurallara uyularak gömüldükleri duyuruluyordu.
\nEn son ahlak dininin, Kuran’ın kurallarının, din bilgimizin eksikliğine karşın mezhepler, aşiretler üzerinden bu cinnet haline kapılmış, gadarlıkta insanlıktan çıkmış hallerde sınır tanımadan cinayet işleyenlere cennette yer vaat etmediğini bilecek ortak aklımız var neyse ki. Sözde uygarlık çağında da bu vahşet tırmanışına İslam dininden icazet olamayacağına göre bu kitlesel, yaygınlaşan vahşetin, katilamların nedenlerini, bizi de bataklığa çekmekte olan boyutunu da gözeterek öncelikli, acil SOS boyutunda çok daha yaşamsal tehdit olarak sorgulamak, akılımızla çözüm üretmek zorundayız.
\nYunanistan’dan gelen doğal olarak şöyle bir verilip unutulan taze haberle de bağlantısını kurmamızda yarar olabilir. Malum oralarda da büyük bir ekonomik krizin yükünü çeken çaresiz halkın pusulasını şaşırmış olarak oraya buraya boşa öfkesini kusması, patlaması eylemleri var. Tırmanan ilkel boyut kazanan Yunan milliyetçi siyasi akım hareketleri en son Yunanistan’a değişik tarihlerde sığınmış yabancılara öfkelerini kustular. Sokaklarda yabancı avı, saldırıları yaşandı.
\n***
\nYunanistan ekonomik krizi öncesi İstanbul’da yapılan Balkan Felsefeciler Birliği kongresinde Yunan Felsefe Birliği başkanı kadın profesörün adını çoktan unuttum, söyledikleri belleğime kazılı... “Yeni dünya düzenin tek kutuplu çarklarının işleyişinde, insan hakları, demokrasi, evrensel hukuk düzenine yönelik öylesine kavram, algılama kargaşası yaratıldı ki aynı ülkede birlikte yaşayan insanlar özgürlük sınırlarının ayrımcılık sınırlarına kaydırılması yoluyla birbirlerinden öylesine koparılıp kutuplaştırıldı ki, Yugoslavya topraklarında yaşanan kanlı çatışmalar, hesaplaşmaların, bizim ülkelerimize de yansıyan öylesine boyutlu travması var ki; benim ülkemde, AB üyesi Yunanistan’da çok yakın bir gelecekte, biz Yunan vatandaşları olarak, Yunan-Türk-Arnavut kökenliler ya da Müslüman-Ortodoks-Katolik olarak birbirimizi kesip biçmeye başlayabiliriz...”
\nParçalanmış Tito Yugoslavyası’nın bugün ayrı ayrı devletçikler olan ülkeciklerine yönelik hemşeri derneklerinden bugünlerde arka arkaya duyurular, çağrılar geliyor. Aynı dernekler çatısında buluşmuş, Türkiye vatandaşlığını seçmiş göçmenler, akrabalarına, soydaşlarına yardım olmak üzere bayram turlarına, sadakadan öteye gidemeyen yardım paketleri oluşturmaya çağrılıyorlar. Fatih’te yaşayan bir İstanbullu olarak artık medyatik ve tanıdık olmuş Somali, Myanmar Müslümanlarının yanı sıra adlarını bile duymadığım birçok yoksul Müslüman halkına yardım kampanyalarında cemaatler yarışı, kocaman afişler olarak hep karşımızda; onları her gün otobüsten geçerken bir bir okumaya çalışırken de, IMF’nin Türkiye temsilcisinin ülkemiz siyasal iktidarına önerisi hiç aklımdan çıkmıyor, hep kulağımda: Üstat Türkiye ve Erdoğan’ın tabii Davutoğlu ile birlikte İslam dünyası içindeki manevi liderlik yükselişi için, İslam dünyasına yönelik dünya savaşları sonrası ABD’nin yaptığı Marshall yardımları benzeri projeler öneriyordu..
\nÖnerinin ciddi ciddi yapılışına patlamış: “Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı, Dışişleri Bakan’ı eşliğinde Balkanlar’daki devletçiklerde sık sık yapılan, Kızılay paketi dağıtımı, Kuran kursları kampanyaları, cami onarımları gibi mi??deyivermiştim. Yanıtı hızla “Daha yaratıcı projeler üretebilirsiniz” olmuştu. Batı medyası ile ortak Antalya toplantımızdan ay geçmemişti ki, Somali seferi, herhalde daha yaratıcı, büyük bir proje olarak gündemimize girmişti. Eşlerinin gözyaşları ile taçlandırılan Myanmar seferi üzerine medyamızda yeterince polemik yaşandı. Müslümanlar din, cennete gitme adına birbirlerini insanlık dışı öfke, vahşetle boğazlarlarken, yaşamları kanlı mezhepler çatışmalarında karabasana dönüşmüşken açlık, sefalet, cehalet sonu gelmeyen bir dibe vuruşu gösterirken yeni dünya sömürü düzeni, emperyal çarklar adına stratejik ortaklıklar gündemde iken ne anlam taşıyordur?
\nİçime oturan arabesk bir çelişki, ikilemle noktalayalım. Başbakanımız her Suriye çıkışında Esad’ın defterinin dürülmesinin gerekliliğini anımsatırken Bayan Erdoğan, Bayan Esad’ı ne kadar çok sevmiş olduğunu belirterek çocukları ile ülkemize sığınmasını önerdiğini, içten davetine yanıt bile alamadığını söylüyor.
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
En Çok Okunan Haberler
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!