Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Poker
Övünç kaynağım değil ama kâğıt oyunlarının hiçbirini bilmiyorum. Çocukken öğrendiklerimi, üzülerek altını çiziyorum, satrancı bile 20 yaşımdan bu yana yoğun iş yaşamı, koşturmaca, zaman yaratabilme kavramını yitirmiş olma bağlantılı tümden unuttum... Yine de poker oyununda ustalığın, blöfü-rest çekmeyi doğru zamanlı yapabilme ile özdeşleştirildiğini biliyorum. Ne kadarı ile doğrudur? Siyaset sanatında yapılan benzetmelerde, aslında işlerin iyi gittiği, güç dengelerinin olumlu çakıştığı dönemlerde siyasetçilerin blöf ve restlerinin üst üste tuttuğuna, tam tersi dengelerde ise ters teptiğine fazlası ile tanıklığım olmuştur. Sinema sanatında sıkça kullanılan kumarbaz karelerinde de şans ve kazanmalar ne kadar üst üste gelirse, şansın tersine dönmesi olarak tanımlanan hızlı kayıplarda da aynı kural geçerli değil midir?
\nSiyasi liderlik dehası, işlerin ters gittiği, güçler dengelerinin ters işlediği dönemlerde çıkış yolu bulabilme sanatı değil midir? Mustafa Kemal’in sadece ülkemiz değil dünya tarihine, tarih bilimcilerinin kayıtları ile “deha” olarak yazılmasının sırrı, olağanüstü olumsuz koşullardan olağanüstü başarılar, toplumsal kazanımlar çıkarması değil midir? ABD öncülüğünde dünya düzeninin yeniden yapılanmasında, Ortadoğu haritalarının çizilmesi atağında Irak işgaline stratejik ortaklık rolünü kabul etmeyen Ecevit liderliğindeki hükümetin yıkılması, “evet” diyecek bir iktidarın oluşturulması gündeme geldiğinde, Derviş’li formüller tutmadığında AKP’nin doğuş yıldızı parladığında, Başbakan Erdoğan’ın liderliği, yıldızı da yıllar değil nerede ise aylar içinde parlayıvermişti... Elbet karizmatik lider kimliği, iktidara gelişteki başarılarını, uzun soluklu iktidarda kalış yetilerini, yandaşı, destekçisi olmasam da kendi iktidar amaçları ekseninden yadsıyacak halim yok, sonuçları ortada...
\nAncak yeni dünya dengeleri oluşumunda üstlenilen rollerle ilişkisini, dengeler çakışmasını hafife almayalım. İktidarlarının, ideolojik yandaşlarının hep bir Mustafa Kemal Atatürk takıntıları var ya... Çok olumsuz, tersine esen sert rüzgârlara karşı durma, Kurtuluş Savaşı destanının üzerine devrimler tarihini, Cumhuriyet’i kurma başarısını yaratmış Atatürk’ün liderlik dehası nerde? Dünya düzeninde Türkiye’ye biçilen rolü üstlenmiş siyasal yapılanma, liderlikle, arkadan esen destek rüzgârları ile yola çıkmak çok başka... Elbet arkadan esen, iten rüzgârları da yanlış kuLlandığınızda geminiz batabilir, yetenek ister. Ancak teknenizin bir de uygun yelkenleri varsa, siz de doğru kullanabilirseniz, yakıta bile gereksiniminiz olmadan yol alabilirsiniz...
\n***
\nGünümüzde sorun çok hızlı, başarılı bir yol alışta arkadan esen sert rüzgârın tümden durmuş olması. Ortadoğu haritalarının yeniden çizilmesi, İslam dünyasının yönetilebilirliğinin sürdürülmesinde, emperyal güç odaklarının ılımlı İslam projelerini, Türkiye’yi ılımlı İslam rol model, lider ülke olarak kullanma hesapları, nedenlerinin tartışılması çok zor ve uzun, ancak kesine yakın tutmamışa benziyor. Hele de Arap baharları deneyimlerinde, yine emperyal güç odaklarının yaratılmasında büyük katkıları olan radikal İslami akımlarla çıkarlarda çelişkili pozisyonlara düşmeleri, baharlardan çıkan iktidarlarda ise ağırlıklı bu örgütlenmelerin hiç de insancıl, demokratik değil, şeriatçı hevesleri kabarmış, katılaşmış, diktatoryal iktidar yapılanmalarına dönüşmeleri.. dünya dengelerini koruma projelerinde, değişik araçlar arayışlarını getirdi. En azından radikal İslami akım iktidarları, örgütlenmeleri, hele de çok öne çıkmış İslami terör yapılanmaları ile emperyal iktidar çıkarları arasında artık ittifak değil, çatışmalar ön planda. Ilımlı İslam projelerini oturtmak, Türkiye’nin öngörülmüş bu türden bir yapılanma ile liderliğini pazarlamak, düşünce kuruluşlarının nerede ise caydıkları formül, proje arayışları oldular...
\nArap, Ortadoğu, İslam dünyasında çok sevilen lider Erdoğan, ılımlı İslam modeli Türkiye iktidarları mayası tutmadı gibi... Tutmuş olsaydı Bakan Yıldız’ın Erbil’e gitme resti, iktidarlarının Irak merkez yönetimine nota vermesi, uçağının yola çıkmış olması ile geri çevrilemezdi. Dünyanın en değerli petrol üretim merkezlerinden biri Irak’ta, yine çok değerli bir merkez olan Erbil üzerinden yaşanan büyük paylaşım savaşında, merkezi Irak yönetimi ile ABD destekli Kürt yönetimi arasındaki büyük kavgada çıkar çatışması ne kadar güçlü olursa olsun, sallanan Irak merkezi yönetiminin bu kadar katı, kararlı bir duruşu öngörülmemiş olabilir... Kabul de anlı şanlı “One minute” şovun arkasından, İHH gemisi ile Türkiye’nin yaşadığı büyük travma yetmemiş gibi, Suriye’de Esad’ın devrilmesine yönelik tek başına önde, açıkta kalışın üstüne bir de Irak çuvallaması, çok fazla geri tepen, üst üste kaybettiren blöf, boş restler değil mi? Kaybettikçe yenilgiye doymayan kumarbaza dönme lüksümüz olabilir mi?
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke