Yahya Kemal’in “Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul” dizesindeki tepe Çamlıca değildir!.. Bunu gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz; çünkü ünlü dizede geçen yer Çamlıca Tepesi olsaydı, adının mutlaka şair tarafından anılacağını söyleyebiliriz. Kocamustafapaşa’dan Fenerbahçe’ye, Kanlıca’dan Üsküdar’a kadar pek çok semtin adına şiirlerinde yer veren Yahya Kemal’in Çamlıca Tepesi’ni de unuttuğu yoktur. İşte, Yahya Kemal’in “Karnaval ve Dönüş” adlı şiirinden dizeler:

Ben yolcuyum bugün

Nis karnavalda eğlene dursun

Ben yolcuyum bugün. Yolun ufkunda Çamlıca

Hâlâ görünmüyor;

Hâlâ görünmüyor diyerekten sabırsızım.

Çamlıca Tepesi’nin gölgesinin şiirimize pek düştüğü söylenemez. Oysa, Boğaz’ın bu en yüksek tepesinde geçtiğimiz hafta şiir tarihinin en önemli olaylarından biri yaşandı: Dağlarca’nın vasiyeti Çamlıca Tepesi’nin zirvesine yakın bir yerde kurulan Bilfen Okulu’nda düzenlenen bir anma ve saygı gecesinde okundu!..

Neden mi Bilfen Koleji’nde yaşandı bu tarihi olay? Çünkü, bu eğitim kurumu, Dağlarca’ya yaşarken sahip çıkmış ve bünyesinde “Dağlarca Burada” adında bir müze açmıştır. Büyük şair sağlığında okulu gezmiş, incelemiş ve Atatürk’ün aydınlanma yolunda emin adımlarla yürüyen bu eğitim kurumunu çok sevmiştir. Öğrencilere yaptığı konuşmada Dağlarca’nın Bilfen’in 1923 devriminin ışığına sahip çıkmasından duyduğu memnuniyet ve güven açıkça belirgindir. Şairin vasiyetinin okunduğu gecede, Bilfen öğrencilerine seslendiği gün yapılan çekimden bir bölüm de yer almıştır.

Telifleri eğitim bursuna

Dağlarca, üç maddelik vasiyetinde tüm kitaplarının telifini Bilfen Okulları’nda okutulacak çocuklara eğitim bursu olarak bıraktığını açıklamıştır. Çağdaş ve laik Türkiye’ye mezunlarıyla güç katan Bilfen’den, Dağlarca sayesinde ekonomik durumu elverişli olmayan daha fazla çocuk yararlanacaktır. Okulun vermiş olduğu burslu öğrenci sayısını Dağlarca’nın çoğaltması şu düşüncemi daha da güçlendirmiştir: Şair ve yazar ödül peşinde koşan değil, insanlığa, yaşadığı topluma ödül veren insandır.

Vasiyetin bir diğer maddesi de, Konya’da ailesinden kalma yerlerin Mehmetçik Vakfı’na bağışladığı şeklindedir. Dağlarca, çocukları unutmadığı gibi, ülkenin bağımsızlığı ve bütünlüğü için canını veren gençleri de unutmamıştır. Son maddede ise, Kadıköy’deki evini müze yapmak üzere Kadıköy Belediyesi’ne bırakmıştır. Geceye katılan Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, Dağlarca’nın evinin müze yapılacağını ve bunu da semtin ilk müzesini açan bendenizin katkısıyla hayata geçeceğini söyledi. İstanbul Oyuncak Müzesi’nin her sorununda yanımda olan Sayın Öztürk’ün, Kadıköy’e kazandırdığı sayısız kültür hizmetine müzeleri eklemek için yardımcı olmak benim için büyük bir onurdur. Moda’daki Barış Manço Müzesi’nin tasarımı dışında, Dağlarca için de aynı çabayı sarf etmek önce Türk şiirine sonra da Kadıköy’e borcumuzdur.

Dağlarca’nın vasiyetinin okunduğu gecede şairin hayatında önemli yer tutan üç kurum bir aradaydı: Kadıköy Belediyesi, Cumhuriyet gazetesi ve Bilfen Eğitim Kurumları… Cumhuriyet gazetesi adına Egemen Berköz oradaydı… Bu üç kurumun ortak yanı, 1923 devrimine bağlı, Atatürkçü ve laik olmaları, Cumhuriyet ışığını karanlığa taşımakta gösterdikleri kararlılıktır. Dağlarca bu üç kurumu da çok seviyordu. Gecede söylediğim gibi, Cumhuriyet gazetesi şairin şiirlerine ön sayfada yer veriyor ve onu onurlandırıyordu. Oysa, şairlerin adları nice gazetenin ön sayfasında ancak Başbakan’ın adlarını yanlış söylemesinden dolayı yer bulabilmektedir!..

Dağlarca sevgisi...

Dağlarca, hayattayken heykeli dikilmiş az sayıdaki sanatçıdan biridir. Şairin, heykeli Kalamış Parkı’ndadır. Bu heykelde şair, kapağında “Dağlarca” yazan bir kitap okumaktadır. Anma gecesinde öğrenciler Dağlarca’nın şiirlerini okudular, şairin anısına küçük müzisyenler hünerlerini sergilediler… Yani Dağlarca sevgisi, vasiyetinin okunduğu Çamlıca Tepesi’nde, en güzel Boğaz manzarasına sahip bir okulda bir araya gelen insanların gönlünde yankılandı...

Yahya Kemal’in dizeleriyle çıkmıştık Çamlıca Tepesi’ndeki Bilfen Koleji’ne… İstanbul’a âşık bir başka şairin dizeleriyle ayrılalım bu güzel okuldan ve diyardan… Diyor ki Orhan Veli:

Biliyorum kolay değil yaşamak,

Gönül verip türkü söylemek yar üstüne;

Yıldız ışığında dolaşıp geceleri,

Gündüzleri gün ışığında ısınmak;

Şöyle bir fırsat bulup yarım gün,

Yan gelebilmek Çamlıca Tepesi’ne…

- Bin türlü mavi akar Boğaz’dan -

Her şeyi unutabilmek maviler içinde.