Hamam (1997), Harem Suare (1999), Cahil Periler (2001), Karşı Pencere (2003), Kutsal Yürek, Bir Ömür Yetmez (2007) gibi filmlerden oluşan filmografisinde ilk kez bir roman uyarlamasına girişen Ferzan Özpetek’in Mükemmel Bir Gün’ü, Can Dündar’ın 70 yıl önce kaybettiğimiz Atatürk’ün insani özelliklerini vurgulayarak Selanik’ten Dolmabahçe sarayına kadar uzanan destansı yaşamına kamera tutan Mustafa-Beni Hatırlayınız belgeseliyle birlikte bugün gösterime çıkan filmler arasında öncelikle dikkati çekiyor. Bir yıl önce ayrılmış bir çiftin dairesinden gelen silah sesleriyle ve komşuların çağırdığı polisin kapıyı kırmasıyla açılan Mükemmel Bir Gün, sondan geriye giderek o ana kadar geçen son 24 saati perdeye yansıtıyor.

Ferrari göz dolduruyor 

Roma’daki ünlü sinemacılık okulundan (Deneysel Sinematografi Merkezi) geçtikten ve edebiyat eğitimi aldıktan sonra yayımlanmış hikâyeleri, röportajları, radyo oyunları ve çoğu ödüllü romanlarıyla tanınan, 1966 doğumlu yazar Melania Gaia Mazzucco’nun, günümüzün Roma’sında yolları kesişen, çok sayıda karakterin boy gösterdiği, eleştirel bir toplumsal panorama çizen, karamsar ve karmaşık romanını, kendi meşrebine göre az buçuk değiştirip eklemeler yaparak sonuçta şiddetin dağıttığı aile olayına ağırlık vermeyi yeğlemiş Özpetek. Ailede, işyerinde, sokakta kadına yönelik şiddetten politikacı takımındaki yozlaşmaya, kolayca çözülen aile bağlarından özellikle aşk alanındaki çeşitli hayal kırıklıklarına kadar geniş bir yelpazede gelişen filmde, özellikle Venedik’te en iyi kadın oyuncu ödülünü hak eden Isabella Ferrari göz dolduruyor Emma rolünde. Özpetek’in, telaşlı, huzursuz, tedirgin edici bir atmosferle ince ince bezediği ve İtalyan sinemasını son Venedik festivalindeki Altın Aslan yarışında temsil etmiş Mükemmel Bir Gün’ün kahramanları arasında, hem tutkuyla seven, hem de ara sıra döven, dengesiz kocası Antonio’yu (Valerio Mastandrea) bir yıl önce terk edip iki küçük çocuğunu da alarak kenar mahallede tarot kartlarıyla fal bakıp burç yorumlayarak yaşamını sürdüren, dirençli ve esprili annesinin (yıllara meydan okuyan bir Stefania Sandrelli) evine yerleşmiş, çağrı merkezindeki işini de gençlere kaptırmış Emma (Isabella Ferrari), evliliğinin sona erdiğini bir türlü kabullenemeyip evine dön diye Emma’yı sürekli taciz eden, yalnız kalmaktan hafifçe kafayı sıyırmış, bakan korumalığı yapan, takıntılı, dengesiz, polis eskisi koca Antonio ve sorunlu çocukları Kevin’le (Gabriele Paolino) Valentina (Nicole Murgia) öne çıkıyor.

Sezen Aksu şarkısı 

Antonio’nun korumacılığını yaptığı, seçim kampanyasında kırdığı potlarla gittikçe itibarını yitiren, karısının hamileliğine kayıtsız, çıkarcı, tipik kirli politikacı görünüşündeki bakan Fioravanti (Valerio Binasco), hayli gecikmiş beyaz atlı prensini bekleyen öğretmen Mara (Monica Guerritore), üniversite sınavına giren Aris (Federico Constantini), vb. gibi hayatlarını yeniden denetlemeye çabalayan çeşitli yan karakterlerin de eklemlendiği bu sıradan, modern aile tragedyası, sonuçta Ferzan Özpetek sinemasının son dönemdeki en olgun eseri gibi geldi bize. Küçük ayrıntılarla işlenmiş yapısı, çok kahramanlı hikâyesine bakışıyla tutarlı, özenli mizansenleri ve oyunculuğuyla, ayrıca her zaman olduğu gibi bir Sezen Aksu şarkısı ve kısacık dondurmacı rolündeki bir Serra Yılmaz’la takviyeli Mükemmel Bir Gün’ü öncelikle Ferzan Özpetek filmlerinin sıkı müdavimi olan sinemaseverler kaçırmaz sanırız.

Un Giorno Perfetto / Yönetmen: Ferzan Özpetek / Senaryo: Sandro Petraglia, F.Özpetek, Melania G. Mazzucco’nun aynı adlı romanından / Kamera: Fabio Zamarion / Müzik: Andrea Guerra / Oyuncular: Isabella Ferrari, Valerio Mastandrea, Monica Guerritore, Valerio Binasco, Federico Constantini, Nicole Grimaudo, Stefania Sandrelli, Gabrile Paolino, Nicole Murgia / İtalya 2008