Üç Ölüm
Ülkü Tamer
Son Köşe Yazıları

Üç Ölüm

02.06.2012 03:47
Güncellenme:
Takip Et:
\n

\n

Ne haftaydı Üç ölüm arka arkaya…\n

\n

Önce Mehmetin haberi geldi. Mehmet İlkorurun. Semih Poroy aradı Bodrumdan: Mehmeti kaybettik. Biraz sonra toprağa veriyoruz.\n

\n

Çok sevdiğim biriydi Mehmet. Tanıdığımda Bodrumda lise öğrencisiydi. Kültürlü, düzeyli, saygılı bir genç. Milliyet Yayınları ile Çocuk Dergisini yönettiğim dönemde İstanbulda ziyarete geldi beni.\n

\n

Liseyi bitirdim, Ülkü ağabeydedi. İş arıyorum. Tanıdık biri var mı?”\n

\n

Şu anda işe başladındedim.\n

\n

Şaşkınlıkla yüzüme baktı.\n

\n

Bizim kadrodasın artıkdedim. Öteki arkadaşlarla tanıştırdım, masasını gösterdim. Aynı gün de bir röportaj için işe yolladım.\n

\n

Çok kısa sürede kendini kanıtladı Mehmet. Gerçekten cıva gibi, cin gibi, işine, arkadaşlarına saygılı biriydi. Çocuk Dergisinin yazı işleri müdürü yaptım onu. Pırıl pırıl bir yönetici oldu. Ben ayrıldıktan sonra da dergiyi, yayınevini yönetti. Yıllar sonra, sağlık sorunları nedeniyle İstanbuldan ayrıldı, Bodruma yerleşti yine. Yerel yayıncılığa katkılarda bulundu.\n

\n

Son yolculuğuna uğurlayanlardan biri olmak isterdim.\n

\n

Benim için Bodrumda bir şeyler daha eksildi yine.\n

\n

***\n

\n

Sonra Orhan Boran Ne diyebilirim onun için? Zaten yazıldı çizildi. Benim için ilk ve en önemli show-mandi. Düzeyini hiçbir zaman, değil yitirmek, birazcık bile düşürmedi.\n

\n

O da Milliyet Çocuk Dergisini hazırlarken tanıştığım bir sanatçıydı. Telefonla aradım kendisini. Ertesi gün yayınevine geldi.\n

\n

Dergiyi anlattım. Sizi de aramızda görmek istiyoruzdedim.\n

\n

Ne yapabilirim?\n

\n

Yukiyi yazıya dökelim. Serüvenlerini dizi yapalım.\n

\n

Önce karşı koydu. Yukinin sesiyle var olduğunu, yazıya geçirilirse rengini yitireceğinden korktuğunu söyledi.\n

\n

Uzun uzun konuştuk. Sonunda aklı yattı. Dergiyle birlikte Yukinin serüvenleri de başladı.\n

\n

Yıllarca sürdü dizi. Okurların en sevdiği bölümlerden biri oldu.\n

\n

Orhan Boranı Orhan Boran yapan niteliklerin başında onun düzeyliliği, iş sevgisi, beyefendiliği olduğunu zaten biliyordum. Birlikte çalışmamız sırasında bu nitelikler arasında meslek saygısıve verilen sözü tutmanın olduğunu da öğrendim. \n

\n

Hiç unutmuyorum. Haftalık yazılarını salı günleri 11de getirirdi hep. Bir salı sabahı 9’da telefon etti. Bugün yazımı yarım saat geç getirebilir miyim?diye.\n

\n

Yazıları çizileri günlerce beklemeye alışık bir yayıncı için sanki gaipten gelmiş bir telefon!\n

\n

Ne diyebilirim?.. Yeri gerçekten dolmayacak bir boşluk daha.\n

\n

***\n

\n

Çarşamba günü de Rekin Teksoy.\n

\n

Tanışıklığımız neredeyse yarım yüzyıla dayanıyor. İlgiyle okuduğum, yazdıklarından bir şeyler öğrendiğim iki sinema eleştirmeninden biriydi (öteki Atilla Dorsay). Neredeyse her yazısı yeni pencereler açıyordu bana.\n

\n

Yayıncılığım sırasında onunla da birlikte çalıştık. Yazılarıyla, çevirileriyle bize katkıda bulundu. Çok sıkışık bir zamanında her şeyi bir yana bırakıp Amarcord filminin altyazılarını yetiştirdi. \n

\n

O da tanıdığım en düzeyli insanlardan biriydi. Önemli İtalyan klasiklerini dilimize aktardı. Yazılarıyla yol gösterdi. Çok kişi gibi, hak ettiği ilgiyi, saygıyı sağlığında göremedi.\n

\n

Kimi önemli insanları değerlendirmek için ölümlerini mi beklemek gerekiyor acaba?\t

\n\n

Yazarın Son Yazıları

Notlar...

Devamını Oku
05.01.2013
Yoksul Köylü

Devamını Oku
29.12.2012
Hep Andığımız Memet Fuat

Devamını Oku
22.12.2012
Mücap-Adile- Selim

Devamını Oku
15.12.2012
Bir Tiyatro Anısı

Devamını Oku
08.12.2012
Doğru Bir Seçim

Devamını Oku
24.11.2012
Yeni Bir Kitaplık

Devamını Oku
17.11.2012
AST Yarım Yüzyılı Devirdi

Devamını Oku
10.11.2012
Sağım Solum Şair

Devamını Oku
03.11.2012
Bir Bayram Anısı

Devamını Oku
27.10.2012
Anılar: Adnan Özyalçıner

Devamını Oku
20.10.2012
Şen Olasın Halep Şehri

Devamını Oku
06.10.2012
Yaşasın Kurşunkalem!

Devamını Oku
29.09.2012
Sıfırcı Hoca'nın Sazenuşhan'ı

Devamını Oku
22.09.2012
Önce Dilinizi Öğrenin

Devamını Oku
15.09.2012
'Güneşin ve Ateşin Tadı'

Devamını Oku
08.09.2012
Genç Yazarlara

Devamını Oku
01.09.2012
Antep

Devamını Oku
25.08.2012
Tiyatronun Büyülü Işığıydı

Devamını Oku
18.08.2012
Kitabevi-Okur DeğilKitapçı-Okur İlişkisi

Devamını Oku
11.08.2012
Arif Güzel'leri Yaşatmalıyız

Devamını Oku
04.08.2012
Frankfurt Hazırlıkları Başladı

Devamını Oku
28.07.2012
Güle Güle Dodo

Devamını Oku
21.07.2012
Hiç Ödün Vermedi

Devamını Oku
14.07.2012
Vüs'at O. Bener...

Devamını Oku
07.07.2012
Peride Celâl (30.06.2012)

Devamını Oku
30.06.2012
Tiyatroculuğu Hemen Öğrenenler - 2

Devamını Oku
23.06.2012
Tiyatroculuğu Hemen Öğrenenler

Devamını Oku
16.06.2012
Tiyatroya Destek

Devamını Oku
09.06.2012
Üç Ölüm

Devamını Oku
02.06.2012
Gece Kimin Sahibi?

Devamını Oku
26.05.2012
Öğretmen (19.05.2012)

Devamını Oku
19.05.2012
Altunizade Maçları

Devamını Oku
12.05.2012
Sanat Yaşamın Bir Parçası Olmalı

Devamını Oku
05.05.2012
'Kolayca Yayımlatan' Yazarlar (21.04.2012)

Devamını Oku
21.04.2012
'Kolayca Yayımlatan' Yazarlar (21.04.2012)

Devamını Oku
21.04.2012
Hakkı Telif Beyefendi Nerede?

Devamını Oku
07.04.2012
Ortalık Barbara Cartland'lardan Geçilmiyor

Devamını Oku
31.03.2012
Baskının Yaratıcısı ve Uygulayıcısıydı

Devamını Oku
17.03.2012
Gazanfer Özcan'ı Gülümseyerek Anmak

Devamını Oku
18.02.2012