Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Erdoğan'ın Planlarını Bozan İsviçreli Savcı
Birleşmiş Milletler’in (BM) Bağımsız Uluslararası Suriye Araştırma Komisyonu Başkanı, İsviçreli eski başsavcı Carla Del Ponte’nin “Suriyeli isyancıların kimyasal silah kullandığına dair ciddi şüphelerin bulunduğu” yönündeki açıklamasından en çok rahatsız olan lider Başbakan Tayyip Erdoğan olmalı.
\nDaha geçen hafta Japon gazetesi Nikkei’ye verdiği demeçte, “16 Mayıs’ta ABD ziyaretim esnasında Başkan Barack Obama ile ikili görüşmemizde kimyasal silah konusunu da ele alacağız. Bunu (kimyasal silahları) Esed rejiminin kullandığı açık” diye demeç vermiş ve ardından Esad muhalefetinin silahlandırılmasını talep edeceğini ima etmişti.
\nAncak BM yetkilisi Del Ponte’nin tüm dünyada yankı yaratan son sözleri sonrasında Ankara kimyasal silah meselesinde şimdilik sessizliğe gömülmüş durumda. Erdoğan da dünkü grup konuşmasında Suriye lideri Esad hakkında tüm zamanların en ağır ifadelerini kullanmasına rağmen, ‘kimyasal silah’ kozunu kullanmaması dikkat çekiciydi.
\nBeyaz Saray’a ‘kırmızı çizgi’ baskısı
\nÖnümüzdeki günlerde doğruluğunu kuşkuya düşürecek yeni gelişmeler yaşanmazsa, BM yetkilisi Del Ponte’nin kuşkuları, Başbakan’ın gelecek hafta ABD Başkanı Barack Obama ile yapacağı görüşmeyi doğrudan etkileyecek öneme sahip.
\nÇünkü Erdoğan ve kurmayları, tüm stratejilerini, Obama’nın geçen yıl yaptığı “Suriye’de kimyasal silah kullanımı bizim için kırmızı çizgidir” sözü üzerine inşa ediyordu. Görüşmede ‘Suriye’de kimyasal silah kullanıldığına’ ilişkin bizzat ABD yönetimi tarafından yapılan açıklamaları anımsatarak, Obama’dan ‘kırmızı çizgi’ sözünün gereğini yerine getirerek Suriye’ye askeri müdahaleye öncülük etmesini isteyecekti.
\nObama’nın \t\tbahanesi hazır
\nAnkara bu planları yaparken, Beyaz Saray’dan yapılan açıklamalarda önemli bir ‘belirsizlik’ dikkat çekmekte: İsrail ve İngiltere gibi önde gelen tüm müttefiklerinin ‘Kimyasal silahları Esad kullanıyor’ şeklindeki açıklamalarına rağmen, ABD yönetimi “Suriye’de kimyasal silahı kullananın savaşan taraflardan hangisi olduğu” hususunu bir türlü netliğe kavuşturmuyor. Obama da “kesin emin olmadıkça Suriye’de bir hareket içinde olmayacaklarının” altını çiziyor günlerdir. Ya gerçekten delil bekliyor ya da üzerindeki baskıdan kurtulmak için zamana oynuyor.
\nİşte bu ‘belirsizlik’ taktiğini bozmak için Erdoğan Japon gazetesine, “Biz Esed olduğundan eminiz” demecini verdi. Amaç, Obama üzerindeki baskıyı görüşme gününe kadar artırmaktı. Ve Beyaz Saray’daki buluşmadan, ‘uluslararası askeri güç’ ya da en azından ‘Esad muhaliflerine ağır silah verme’ sözüyle ayrılmaktı tüm niyet.
\nAncak Carla Del Ponte’nin, tüm ön kabulleri sarsan açıklamaları, Erdoğan’ın planını da altüst edebilir.
\nBeyaz Saray’daki görüşme tarihi olan 16 Mayıs’a kadar kimyasal silahları Esad rejiminin kullandığı yönünde kesin ve tarafsız bulgular ortaya konamazsa, Başbakan somut kazanımlar yerine yine ucu açık vaatlerle dönmek zorunda kalabilir Washington seferinden...
\n\n
Son seçenek \nArap müdahalesi
\nBugüne kadar Esad’a karşı askeri seçeneklerin hayata geçirilememesinin iki temel nedeni vardı:
\n1. ABD bölgeye hiçbir şekilde asker göndermek istemiyor
\n2. Rusya her tür operasyon seçeneğini BM’de veto ediyor.
\nErdoğan-Obama görüşmesinde ABD yönetimi ileri adımlara kapıyı aralasa dahi, Rusya BM’deki tutumunu değiştirmeyecektir. Hele de ellerinde Del Ponte gibi saygın isimlerin Esad muhalefetinin sorumluluğuna işaret eden açıklamaları varken hiç yanaşmayacaktır.
\nBu durumda askeri seçenekte ısrar eden, Türkiye’nin de içinde yer aldığı Esad karşıtı cephenin elinde tek alternatif kalıyor: Arapları öne sürmek! Arap Birliği’nin “Esad kimyasal silah kullanıyor, güvenliğimiz tehlikede” yönünde alacağı bir karar doğrultusunda, Libya’da Kaddafi’ye yapılana benzer bir askeri müdahalenin Suriye’de de uygulamaya geçirilmesi senaryosu üzerinde ciddi biçimde duruluyor bugünlerde.
\nNitekim Başbakan Erdoğan da dün ‘kimyasal silah’ kozunu unuttu ama... “BM’yi ve Arap Birliği’’ni acil toplanarak ‘uygulamaya dönük’ kararlar almaya” çağırdı. Rusya engeli nedeniyle bu kararın BM’den çıkması imkânsız. Ama, öncülüğünü Suudi Arabistan ve Katar’ın yapacağı, perde arkasında ise -Obama ikna edilebilirse- ABD’nin yer alacağı bir Arap Birliği kararı çıkarılması hiç zor değil. Peki uluslararası meşruiyeti olmayan bir Arap Birliği kararına dayanarak Suriye’ye yapılacak askeri operasyona Türkiye katılır mı?
\nHükümet bu yönde karar almaya kalkarsa Türk halkı buna nasıl karşılık verir? Erdoğan-Obama görüşmesinden sonra bir anda bu tür sorularla karşı karşıya kalabiliriz.
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
En Çok Okunan Haberler
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!