Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Yahya Arıkan
Şirket Vergi Borcu Kimi Bağlar?
Türkiye’de faal limitet
ve anonim şirket (AŞ)
sayısı 700 bine yakın. İşte
bu şirketlerin ortaklarını
ilgilendiren önemli bir
gelişmeye dikkat çekmek
istiyorum. Bilindiği gibi vergi
mükelleflerinin borçlarının
tahsil ve takibini, 6183
sayılı Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında
Kanun düzenler. Kanunun
35. maddesi limitet şirket
ortaklarının, mükerrer
35. maddesi ise kanuni
temsilcilerin vergi borcu
karşısındaki sorumluluğuna
ilişkin hükümlere yer verir.
Yakın zamanda,
6102 sayılı Türk Ticaret
Kanunu’nda, anonim ve
limitet şirketlerde ortaklık,
yöneticilik, temsilcilik
ve bu sıfatlarla hakların
devri konularında yeni
düzenlemeler yapıldı. 11
Eylül 2013 tarihli Tahsilat
Genel Tebliği ile de
şirketlerin ortakları veya
yöneticilerinin vergi borcu
sorumluluğuna ilişkin
yenilikler açıklandı. Dikkatle
okunduğunda konunun
inceliğinin çok olduğu
görülebiliyor. Tasnifleyerek
yorumlamakta fayda var.
Öncelikle anonim
şirket ortaklarının
sorumluluğundan
başlayalım.
Eskiden olduğu gibi,
anonim şirketlerin
yönetim kurulu üyesi
(kanuni temsilci)
olmayan ortakları,
sadece taahhüt ettikleri
sermaye ile sınırlı olarak
sorumlu. Bu sınırın
ötesinde şirketin vergi
borcu nedeniyle ayrıca
bir sorumlulukları yok.
Anonim şirket yönetici
veya temsilcilerinin
sorumluluğuna gelirsek…
6183 sayılı kanunun
mükerrer 35. maddesi
kanuni temsilcileri, şirket
borcu nedeniyle tüm
malvarlıkları ile şahsen
ve müteselsilen sorumlu
tutmakta. Yeni TTK’de
yapılan düzenlemeler
sonrasında ilgili maddenin
uygulamasında; kanuni
temsilci, şirket esas
sözleşmesi ile atanmış
veya genel kurul tarafından
seçilmiş yönetim kurulu
üyeleri veya yönetim
kurulu üyelerinden en az
birinin bulunması koşuluyla
yönetim kurulu tarafından
müdür olarak atanmış
üçüncü kişiler olabilecek.
Söz konusu genel
tebliğde, şirket temsil
salahiyeti murahhas üye
veya üyelerle müdür olarak
üçüncü kişilere bırakılmış
ise amme alacağının
bunlardan takip ve tahsiline
gidilmesi, diğer yönetim
kurulu üyeleri hakkında
herhangi bir takip işlemi
yapılmaması gerektiği
belirtilir. Burada dikkat
edilmesi gereken önemli
bir nokta da her iki kanun
uygulamasında da temsil
yetkisi verilen kişi ya da
kişilerden birinin mutlak
surette yönetim kurulu
üyelerinden birisi olması.
Şimdi de limitet şirket
ortaklarının sorumluluğuna
bakalım.
Bu kişiler, şirketin vergi
borcundan hisseleri
oranında sorumludur.
Şirketteki ortaklık payını,
devreden ortağın sonraki
dönemlere ilişkin vergi
borcundan sorumlu
olmaması için pay devrini
TTK’nin 595. maddesinde
belirtilen şekilde yapması
gerekir. Buna göre;
• Ortaklık payının/esas
sermaye payının devri ve
devir borcunu doğuran
işlemlerin yazılı şekilde
yapılması,
• Tarafların imzalarının
noterce onaylanması,
• Şirket sözleşmesinde
aksi öngörülmemişse, esas
sermaye payının devri için
ortaklar genel kurulunun
onayının alınması,
• Başvurudan itibaren
üç ay içinde genel kurul
devri reddetmemesi ve
onaylaması gerekir.
Ve son olarak limitet şirket
yönetici veya temsilcilerinin
sorumluluğunu
yorumlayalım. 6102
sayılı TTK’ye göre tespit
edilen kanuni temsilci,
yani şirket müdürü
hakkındaki takip AŞ
yöneticilerinde olduğu
gibi 6183 sayılı kanunun
mükerrer 35. maddesine
göre yapılacak. Bu
durumda şirket müdürü,
şirketin vergi borcunun
tamamından, müşterek
ve müteselsilen sorumlu
olacak. Duyurulur…
SORU - CEVAP
Sorularınız için malicozum6ismmmo.
org.tr adresine
mail atabilirsiniz. Tüm sorular
e-posta ile tek tek
cevaplanacaktır.
NE ZAMAN
EMEKLİ OLURUM?
10 Temmuz 1963
doğumluyum, sigorta
başlangıcım 1 Kasım
1983. Emeklilik koşullarım
nedir, askerlik borçlanması
yaparsam etkisi ne olur?
Halil Ekmekçi
Ev hizmeti
ve sigorta
Ev hizmetlerinde
çalışanların sigortalı
olup olmayacağı yine
gündemde. Mevcut sosyal
güvenlik uygulamasında
ücretle ve sürekli olarak ev
hizmetlerinde çalıştırılanların
sigortalı olması gerekir. Yani
zaman zaman günübirlik
ev hizmetlerinde çalışanlar
sigortalı sayılmaz. Gündelikçi
olarak evlerde temizlik,
çamaşır yıkama, ütü gibi
işleri yapan kimseler sigortalı
olmaz. Sadece çalışanın
her hafta aynı gün aynı eve,
çalışmak üzere gelmesi
hali sürekli çalışma olarak
nitelendirilir.
Özel fertler tarafından
evlerde, bahçelerde,
apartmanlarda ve ticaret
mahalli olmayan sair
yerlerde orta hizmetçiliği,
sütninelik, dadılık,
bahçıvanlık, kapıcılık gibi
özel hizmetlerde çalıştırılanlar
vergi mevzuatında hizmetçi
olarak tanımlanır. Buna
göre hizmetçilere yapılan
ödemeler gelir vergisinden
istisna, ancak mürebbiyelere
ödenen ücretler ise istisna
kapsamında değildir.
Site yönetimine bağlı olarak
çalıştırılan bekçi, kapıcı
gibi güvenlik elemanları
da “hizmetçi” kapsamında
değerlendirilmekte olup,
bu kişiler ile temizlik
görevlisi, bahçıvan, tesisatçı
ve elektrikçilere yapılan
ödemelerin gelir vergisinden
istisna edilmesi gerekir.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Vergi yargısında gerekçeli karar hakkı
10 Aralık 2015
Serbest meslek erbabına yenileme fonu cezası!
3 Aralık 2015
Gökten taş düştü, vergisi tartışıldı!
26 Kasım 2015
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu